Başbakanlık müsteşarından Hürriyet yazarına: Kasıtlı davranıyorsunuz

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 27 Nisan 2006 20:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

PAZARTESİ günkü, Başbakanlık'tan dönen bürokrat kararnameleriyle ilgili "Dinçer'in de Veto Kriterleri Var" başlıklı yazıma hem Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'den hem de Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'den yanıt geldi.

Mehmet Ali Şahin, Başbakanlık'tan dönen kararnamelerin önemli bölümünün, daha önce Cumhurbaşkanlığı'ndan dönenler olduğunu belirterek, "Buradaki amaç aynı kararnameleri Köşk'e ikinci kez göndermemek" dedi.

Devlet Personel Başkanlığı'ndan da sorumlu olan Şahin, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Bakanlıklarca Başbakanlığa gönderilen kaç kararname iade edildi?" sorusuna yanıt verirken bu ayrıntıya girmemişti.

Yazımız vesilesiyle konuya daha ayrıntılı bakma gereği duyduğunu söyleyen Şahin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile kendi iade gerekçeleri arasında ciddi farklılıklar olduğunu da ortaya koydu.

SEZER'E TAŞ

Şahin, devlet memurlarının yer değiştirme ve görevde yükselme yönetmeliklerine uygun olmayan kararnamelerin de iade edildiğini anlattı.

"Ama bizim Başbakanlık'ta yaptığımız yerindelik denetimi değildir, uygunluk denetimidir" diye sözlerini sürdüren Şahin, Sezer'e taş atmadan duramadı.

Sezer'in Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak, "Cumhurbaşkanları yerindelik denetimi yapmamalı" görüşünü savunduğunu anımsatan Şahin şöyle devam etti:

"Bizimki Anayasa Mahkemesi kurallarına uygun. Sayın Cumhurbaşkanı'na sunulan isimler en az 10 yıldır kamuda çalışan isimler. Bunlar sokaktan bulunup getirilmiş, parti teşkilatımızdan seçilmiş isimler değil ki. İşime gelmedi; atamam, demiyoruz. Oysa Sayın Cumhurbaşkanı zaman zaman yerindelik ataması yapıyor."

Ömer Dinçer ise yazılı açıklamasında, objektif kriterlere göre davranıldığını; hiçbir kurum, grup veya kişi için kayırma yapılmadığını belirtti.

Şahin'e ilaveten önceki hükümet dönemindeki üst düzey bürokrat ataması (2 bin 896) ile AKP hükümetleri döneminde (2 bin 899) yapılanların hemen hemen eşit olduğunu; bu nedenle, yazımdaki Cumhurbaşkanı'na sunulmayanları da içeren rakamın (6 bin 650) gerçeği ifade etmediğini vurguladı.

Dinçer'in, kendisine karşı maksatlı davrandığım savını ise reddediyorum.

BİRKAÇ BÜROKRAT SORUSU

Bu konuya yeniden girmişken AKP dönemi bürokratları hakkında sık yazı yazan biri olarak birkaç bürokratla ilgili bazı yeni sorular aklıma geldi.

Birinci bürokrat DSİ'den; kontrollerle ilgili bir daire başkanı hakkında.

Bu bürokrat, devlet göreviyle ilgisi olmayan bir toplantıya katılma gerekçesiyle 15 Mayıs'ta, eşiyle birlikte Suudi Arabistan'a gidecek mi?

Masrafı bir büyük şirketçe karşılanan bu gezinin asıl amacı umre olmasın!

İkinci bürokrat ise BOTAŞ'ta proje direktörlüğünün başında.

Bu bürokratın altında kaç kişi çalıyor; kaçı hemşerisi, kaçı akrabası?

Bunların kaçı eğitim düzeyini daha yüksek gösterip yüksek maaş alıyor?

Bir de "Bunlar parti teşkilatımızdan değil" diyen Şahin'e anımsatma...

Aycell'deki görevi sırasında, Başbakanlık müfettişlerince "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimalle" suçlanan; buna rağmen yakın zamanda bir kamu bankasının yönetimine atanan AKP İstanbul il eski yöneticisi olan kimse yok mu?

Şükrü Küçükşahin/ Hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber