Erdoğan: Virüs gibi vücudumuza girdiler

Başbakan, Uzakdoğu gezisini ve gündemi Malezya'da değerlendirdi: 28 Şubat post modern darbeydi, 17 Aralık ise 'dost modern' darbedir. Yeniden yargılama kuru-yaş meselesi... İlker Başbuğ'un dokunulmazlığı yoktu, emekli olunca mı suçu önünüze geldi

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 11 Ocak 2014 08:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Virüs gibi vücudumuza girdiler

ERDAL ŞAFAK

Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye dönmeden önce Japonya, Singapur ve Malezya ziyaretinde kendisine eşlik eden basın mensuplarıyla gezinin değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, Japonya ile enerji, altyapı ve uzay teknolojisinde; Singapur'la liman işletmeciliğinde, Malezya ile ise özellikle enerji sektöründe işbirliğinin güçlendireceğini vurguladı. Başbakan daha sonra basın mensuplarının sorularını şöyle yanıtladı.

Ekonomik göstergeler, kırılganlık endişesi gösteriyor mu?

Erdoğan: Endişem yok. Çok daha iyi olacak. Gösterge faizi 10.40'dan 9.79'a indi. Bunlar iklim koşulları gibidir. Tabanınız bünyeniz sağlam olursa, bir şey olmaz. Böyle Gezi'yle şununla bununla bizim sağlam bünyemize bir şey olmaz. Ekonomimizle oynayamazlar, oynatmayız. Dönüşte özellikle finans sektöründeki aktörlere de mesajlarımızı vereceğiz. Bence en büyük sıkıntı yargı vesayeti... Türkiye'nin en saygın firmalarının düştüğü durum ortada... Devletle ilişkilerinden ötürü değil, yaptıkları alışveriş ve iş için insanları sıkıntıya sokuyorlar. Kara para aklama diyorlar. Neye göre kara para? Bence para bankaya girip bankadan çıkıyorsa, ona kara para diyemezsin.

YARGININ TAVRINA GÜVENMİYORUZ

İki kez vergi affını niye çıkarttık? Çünkü para ya yastık altındaydı ya da yurt dışında... Onu sisteme çekmek için bu düzenlemeleri yaptık. Yargı bunu niye yapıyor? Vatana ihanetten başka dertleri yok. 3. havaalanı, 3. köprü istenmiyor, çünkü ulaşım sıkıntısını çözeceğiz. Çözmemizi isterler mi? Yargının takıntılı tavrına hiçbir şekilde güvenemiyoruz.

Bu süreçte büyük resmin tamamı ortaya çıktı mı peki?

Erdoğan: Hayır. Ortaya çıkacak daha çok şey var. Bir bedene giren virüs misali... Virüs biliyorsunuz bir vücuda girer, uzun süre yerleşir ve orada kendine yer edinir. Ama vücut sonra o virüse kendini toparlar, sonra da o virüsü yok eder.

HSYK'nın 66 sayfalık son açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Erdoğan : Tıpkı Danıştay olayı gibi. HSYK kanunun 138. maddesini çalıştırıp, Anayasa Mahkemesi'ne güya ön alıyor. Psikolojik baskı girişimidir bu. Bu defa da HSKY'da yeni düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini varsayıp oraya gözdağı vermeye çalışıyorlar.

Ergenekon ve Balyoz dahil olmak üzere yeniden yargılamanın kapsamı ne olacak?

Erdoğan: Yeniden yargılama 17 Aralık komplosu ile ilgili değil. Kuru-yaş meselesi. Mesela Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğ ile ilgili süreçle ilgili daha önce de konuşmuştum. Kalkıp ona terör örgütü lideri derseniz felakete yol açarsınız.

Hem sonra niye daha önce o görevindeyken yapmadınız bunu. Sen o zaman neredeydiniz sayın savcı? Genelkurmay Başkanı'nın dokunulmazlığı yoktu. Emeklilikten sonra mı önünüze geldi? Ayrıca emir komuta zincirindekiler ne olacak? Sivillerden en alt düzeydeki askere kadar herkesi kapsaması lazım. Biz herhalde burada katilliği tescilli olanların yeniden yargılanmasından da bahsetmiyoruz. Olay, Ergenekon ve Balyoz'da değil. Bu işin sermaye ayağı medya ayağı da var. 28 Şubat'ta medya ve sermaye ayaklarına dokunulmadı. Yeniden yargılamada onlar da gündeme gelecek. Bir başka yön ise o davalar da TSK personelinin yanı sıra siviller de içeriye alındı. 28 Şubat'ta medya ve sermaye hükümet indirip hükümet kuruyorlardı. Üç dönemdir AK Parti iktidarda. Şimdi onu nasıl indiririz toplantıları yapıyorlar. Menderes'e yapılan şeyi bizim hükümetimize yapmak istiyorlar. Yargı erki son referandumla yürütmeye müdahale gücü elde etti ve bunu uygulamaya başladı.

HSYK düzenlemesini siyasetin yargıya müdahalesi olarak yorumlayanlar var...

Erdoğan : Referandumda iyi niyet gösterdik.

HSYK'yı bağımsız yaptık. Fırsat bildiler. Yargı kimilerine göre şimdi fiilen yürütme ve yasamanın üstüne çıktı.

Bu sürecin adı ne?

Erdoğan : Kimilerinin dediği gibi 28 Şubat post modern darbeydi, bu da "dost modern..."

Yeniden yargılama, darbeciler ergeç hesap verir imajını zedeler mi?

Erdoğan : Hakkın zayi olmamasına ilişkin, gerçekten haksızlığa uğramış olanlara yönelik bir süreç bu.

Peki 2002-2009 arasında Ankara'da sanki hiçbir şey olmamış gibi bir algı çıkar mı?

Erdoğan : Çok uzağa gitmenize gerek yok. AK Parti'nin kapatılması teşebbüsünü hatırlamak bile yeterli. Anayasa Mahkemesi yeterli sayıya ulaşamadığı için 20 trilyon para cezasıyla yırttık. İnsan çıldırır... Vatanı mı sattık? Karar gerekçesinde öyle bir laiklik tanımı yapmışlar ki getirmişler başörtüsüne bağlamışlar. Ne oldu peki? Başörtüsü kamuda, okulda, mecliste artık serbest. Kıyamet mi koptu? Şimdi öyle güçlü gelelim ki, o kararı veren Anayasa Mahkemesi'nden bile gerekirse hesap soralım. Hiç değilse 20 trilyon lirayı kurtaralım.

YARGI ÖNCE İÇİNİ TEMİZLESİN

El Kaide'nin Suriye ve Irak'taki faaliyetleri için ne düşünüyorsunuz?

Erdoğan: Ana muhalefet bizi El Kaide ve El Nusra'ya iliştirmeye çalışıyor. Halbuki El Kaide gibi örgütlere karşı en kararlı mücadeleyi veren biziz. Adana'daki o savcı, TIR olayından önce Reyhanlı'daki olaylarda konuya el koymaktan kaçınan savcıydı. TIR olayında ise kalkıp Adana'dan koşarak geldi.

Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılması konusunda bir düşünceniz var mı?

Erdoğan: Bir çalışma yapıyoruz. Hukukçularımız yargıyla ilgili sıkıntıların hepsini bir pakette toplayacaklar. Aslında yargının önce kendi içini temizlemesi lazım... Bu iş benim başıma geldi. Ziya Gökalp'ten bir şiir okudum yargı beni içeri aldı. Biri çıkmış şimdi onu hatırlatıyor bana...

Biliyorsunuz yüksek yargıdan birisi rüşvete karıştı ama onu bıraktılar gitti.

'O SAVCI DÜRÜST DEĞİL'

Başbakan, Zekeriya Öz'ün iddialarına şöyle cevap verdi: "Kalkıp benim kendisine yüksek yargıdan birilerini gönderdiğimi söylüyor. Dürüst değil. Bir kere ben böyle bir şey yapmam. Buna gerek olsa ben konuyu Adalet Bakanımla ya da müsteşarıyla konuşurum. Yurtdışı seyahatlerine ilişkin kayıtların hepsi ortada. Kurcaladıkça başka şeyler de ortaya çıkabilir. Yargı önce kendi içinde temizlik yapmalı, kendini temizlemeli."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber