DHKP-C'nin çöküş hamlesi

İstanbul, terör örgütü DHKP/C'nin bir eylemine daha sahne oldu. Son zamanlarda güvenlik güçlerine yönelik hain eylemlerini artıran örgütün, son olarak Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne düzenlediği saldırının arka planı ortaya çıktı. Örgütün eylem kararını, 4 gün önce Armutlu'da yaşanan 3 binanın yıkılışı ve 6,5 yıldır polis tarafından aranan DHKP-C'nin üst düzey sorumlusu Hüseyin Karaoğlan'ın yakalanmasının ardından aldığı belirtildi.

EYLEM ÜSSÜ OLACAKTI

DHKP-C'nin Armutlu'da yıkılan kaçak 3 binasının örgüt için değerinin yüksek olduğu, bölgede ve örgüt içerisinde son koz olarak görüldüğü öğrenildi. 3 binanın eylem üssü olarak kullanılacağı ve tüm faaliyetlerin buradan yönetilmesi planlanıyordu. Örgüt binaları resmiyete dökmek için, 3 yapıya 'Gençlik Fedarasyonu', "Halk Meclisi" ve "Özgürlükler Derneği" ismini verse de, yapıların kaçak olması ve bina içerisinden çıkan örgütsel dokümanlar tüm gerçeği gözler önüne sermeye yetti.

ŞİFRELİ DOKÜMANLAR ELE VERDİ

Binalar yıkılmadan önce içerde çalışma yapan İstanbul polisi, Evren Paşa Caddesi üzerindeki "Halk Meclisi" adı verilen kaçak yapıda 2 adet telsiz ile çok sayıda şifreli örgütsel doküman ve yayınla karşılaştı. Telsizlerin, bölgede gerçekleşen eylemler öncesi, DHKP-C militanlarınca kullanıldığı öğrenildi.

PLANLARI ALT ÜST OLDU

Örgütün Armutlu'yu ele geçirmek ve bölgeyi etki altına almak için bu 3 kaçak binayı faaliyet koyduğu belirlendi. Binaların DHKP-C'nin yan kuruluşları olarak çalışacağı ve eylem planlarında üs olarak kullanılacağı ifade edildi. Binaların yıkılmasıyla birlikte örgütün Armutlu planı adeta alt üst oldu.

DİLEK DOĞAN YEMİNİ!

Örgütün eylem kararı almasının ardından, daha önce Dilek Doğan'ın evinde canlı bomba olacağı şüphesiyle yakalanan ve önceki gün ki Bayrampaşa saldırısında öldürülen terörist Çiğdem Yakşi'nin harekete geçtiği öğrenildi. Yakşi'nin, Dilek Doğan'ın cenazesinden sonra örgüt içerisinde 'intikam' yemini ettiği ve bombalı eylem için karar aldığı söylendi.

Silahlar Çek yapımı

DHKP-C' nin neredeyse tüm eylemlerinde aynı silahın kullanılması dikkat çekti. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne yönelik saldırıda kadın teröristlerden uzun namlulu silah, Taksim Meydanı ile Dolmabahçe Sarayı önündeki saldırılarda kullanılan Çek yapımı Ceska Zbrojovka CZ 25 marka otomatik tabanca çıktı. Üretimi yapılmayan ve nadir bulunan 'otomatik tabanca', 3,5 kilogram ağırlığında ve 28.4 santimetre namlu uzunluğuna sahip. Aynı silah Dolmabahçe Sarayı'nın önünde nöbet tutan polislerin bulunduğu kulübeye karşı kullanıldı. Taksim Meydanı'nda nöbet tutan polislere yönelik 30 Ocak 2015'te Elif Sultan Kalsen tarafından düzenlenen saldırıda da CZ kullanıldı. Dolmabahçe Sarayı giriş kapısında nöbet tutan polislere 19 Ağustos 2015'te Ayberk Demirdöğen ile Güven Usta tarafından düzenlenen saldırıda da teröristlerin elinde CZ vardı. İki terörist Gümüşsuyu'nda yakalanmıştı. Sultan Kalsen ise Vatan'daki Emniyet Müdürlüğüne düzenlediği saldırının ardından polis ekipleri tarafından öldürülmüştü.