Yargıtay: Evlilikte velayet ortak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Kasım 2006 14:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay, evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın çocuğun velayetini birlikte kullanacağına, çocuk ile ilgili davalarda eşlerden birisinin istemi yeterli bulunarak karar verilemeyeceğine karar verdi.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan kara göre, baba, çocuğa velayeten doğum yılının düzeltilmesi istemiyle dava açtı.

Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesi, annenin icazetini almadan istem doğrultusunda karar oluşturdu. Temyiz edilmeyen karar, kesinleşti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kararın yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, ''kanun yararına'' bozulmasını istedi.

Yargıtay 18. Dairesi, başvuruyu yerinde bularak, kararı oybirliğiyle bozdu.

Gerekçede, davanın evliliğin devamı sırasında eşlerden birisi tarafından, nüfus kaydında doğum yılının düzeltilmesi istenilen çocuğa velayeten açıldığı, yerel mahkemenin, diğer eşin katılması veya icazeti aranmadan davaya bakıp karar verdiği anımsatıldı.

Türk Medeni Kanununun 336. maddesinde, ''eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan'' evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağının öngörüldüğü ve 342. maddesinde de ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarını temsil edecekleri ilkesinin yine ayrım yapılmadan getirildiği kaydedilen gerekçede, şöyle devam edildi:

''Emredici nitelikte bu yasa kuralı evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak tüm davalar yönünden de geçerlidir. Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de, bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirilip olumlu iradesini ortaya koyması ile velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin katılımın veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir.

Bu bakımdan, mahkemece davacıya, eşinin davaya katılmak ya da duruşmada hazır bulunmak suretiyle icazetini bildirmesi veya icazetini gösteren imzası noterden onaylı belge ibraz etmesi için mehil verilip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eşlerden birisinin istemi yeterli bulunarak davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.''

Yargıtay 18. Dairesi'nin bu kararı yerel mahkemenin kesinleşmiş kararının sonucu değiştirmeyecek. Ancak karar, bu tür davalar için örnek teşkil etmesi bakamından önem taşıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber