'Özel yurt izinleri tek merkezden olmasın'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yetkili sendikası Eğitim-Bir-Sen'in MEB'in yeni teşkilat yasası taslağı ile ilgili hazırlayıp Meclis'te eğitim komisyonuna sunduğu raporda çarpıcı başlıklar yer aldı.
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU
Buna göre eğitim-Bir-Sen, karaman'daki Ensar Vakfı'na ait yurtta yaşanan cinsel istismar olayının ardından çok tartışılan öğrenci evi, pansiyon gibi özel işletmelerin açılış kriterlerini yeniden düzenleyen yasa maddesine itiraz etti. Öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumların iş yeri açma ve çalışma ruhsatının MEB tarafından düzenlenmesi ve mevzuata aykırı durumun tespit edilmesi halinde bakanlıkça kapatılması yönündeki düzenlemeyi "çekinceler" başlığı altında değerlendiren sendika, izin işlemlerinin tek elden ve merkezden yürütülmesini "sakıncalı" buldu.
Raporda, "Uygulama birliğinin sağlanması ve yurt hizmetlerinin özel sektör eliyle sağlıklı yürütülmesi açısından bakanlığın ikincil düzenlemeleri ivedilikle hayata geçirmesi gerekmektedir" ifadeleri kullanıldı.
'Amaca aykırı'
Sendika, tasarıda yer alan ilahiyat fakültesi dekanları ve öğretim üyelerinin, proje okulu olan imam hatip ortaokullarına sadece bakan onayıyla müdür olarak atanabilmesine ilişkin düzenlemede de değişiklik isteyen sendika, raporunda düzenlemeyi "iddialı" olarak niteledi. Raporda, "Bakanlık, konumu, öğrenci ve personel sayısı, toplumsal etkisi, yapım tarihi, faaliyet süresi ve yapısı gibi unsurlar göz önüne alınarak kendisinden beklenen başarıyı sağlayamayan okulları, eğitimin niteliğinin artırılmasına örnek uygulamalar haline getirmek anlamında proje okulu olarak belirleyecek ise bu kurumlara öğretim elemanlarının okul müdürü olarak görevlendirilmesi yerindedir. Ama zaten kendisinden bekleneni fazlasıyla veren ve örnek okul haline dönüşmüş kurumlara bu görevlendirme düşünülüyorsa bunun amaca aykırı olduğuna kuşku yoktur" denildi.
'Açıklık getirilsin'
Raporda, "2547 sayılı Yükseöğretim Kanunu'nda yapılması düşünülen değişikliklerle getirilmek istenen disiplin suç ve cezaları incelendiğinde 'siyasi parti faaliyetinde bulunmak', 'kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak' gibi somut ve açık tanımı yapılmamış ibarelerin yer aldığı görülmektedir" denilerek "siyasi parti faaliyetinde bulunmak" ifadesine açıklık getirilmesi istendi.