Vatandaş Ahmet'in suçu ne ?

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 31 Mayıs 2007 18:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

> Her şey kanuniydi

KEŞAN'da esnaflık yapan Ahmet Tezcan, 2001'de emeklilik için Bağ-Kur'a müracaat etti. Evrakları incelendi, emekliliğe hak kazandığına karar verildi ve emekli edildi. Ancak Bağ-Kur'dan gelen 9 Mayıs 2007 tarihli yazı Ahmet Tezcan'ı yıktı. Gelen yazı, devletin emekli ettiği vatandaş Ahmet'in idam fermanı gibiydi.

> Hacizli, faizli tehdit!

YAZIDA, ?İşlemlerde hata olmuş, 6 yıldır aldığın maaşları ve ödemen gereken primlerin toplamı olan 33 bin YTL'yi derhal iade edin. Aksi halde faiziyle geri alacağız? denildi. Vatandaş Ahmet, eşten dosttan borçlanarak parayı geri ödedi. Şimdi ise soruyor: ?Bu skandalda asıl suçlu kim??

--------

Keşan'da esnaflık yapan Ahmet Tezcan, 2001 yılında emeklilik için Bağ-Kur'a müracaat eder. Maliye'den, dernekten ve ilgili bütün kuruluşlardan gereken belgeleri alır. Dilekçesine iliştirir. Evraklar incelenir, hiçbir eksiklik görülmez ve Ahmet Tezcan 2001 yılında Bağ-Kur'dan emekli edilir.

Emekli maaşını alarak mütevazı bir hayat yaşayan Ahmet Beye, ilgili kurumdan 09.05.2007 tarihli resmi bir yazı gelir:

?İlgi: 30.04. 2007 tarih, 39266 sayılı Genel Müd. Yazısı.

İlgide kayıtlı Genel Müd. yazısına istinaden 150 348 720 Bağ- ve 2/959937 tahsis numaralı dosyanız incelenmiş olup, 01.11.2001 tarihinde tarafınıza yaşlılık aylığı bağlandığı görülmüştür.

Ancak, ilgide kayıtlı Genel Müdürlük yazısı ile aylığınızın hatalı bağlandığı tespit edilmiş olup, talep tarihinde 45 yaşınızın dolması gerektiğinden, Mayıs 2007 tarihinden itibaren maaşınız iptal edilmiştir.

01.11.2001-25.05.2007 tarihleri arası almış olduğunuz 22,332,00 YTL'sı maaş iadesi, 10,900,00 YTL'sı prim borcu ödemeniz gerekmektedir.

45 yaşınızı 07.03.2004 tarihinde doldurduğunuz ve çıkan borcu ödediğiniz takdirde, tarafınıza 01.04.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Borcunuzu 1 ay içerisinde ödemediğiniz takdirde, icra kanalı ile ödeme cihetine gidilecektir.?

Ahmet Beyin dünyası altüst olur, hayatı kararır, düzeni bozulur. Bir hata olmuşsa, bunda kendisinin suçlanamayacağını, bütün evraklarının yetkililerce incelendiğini düşünür, faturanın kendisine çıkarılmasını anlamakta güçlük çeker.

İl Müdürlüğü'ne gider, vaziyeti sorar. Yapılan yanlışlığın nereden kaynaklandığı pek anlaşılmamakla beraber, işe başlangıç olarak 16 yaşın kabul edilmediği işaret edilir. Bu ayın sonuna kadar parayı ödemediği takdirde ilave olarak 12 bin YTL faiz ödemek zorunda kalacağı da söylenir. Mecburen, eşe-dosta, çevreye borçlanır, 33 bin 200 YTL'yi yatırır da haciz ve faizden kurtulur.

Bu uygulamanın savunulacak yanı var mı? Bir hata var ise, o da bürokrasinin hatasıdır. Vatandaş mevzuatı nereden bilsin? Bürokrasinin hatasını vatandaşa ödetmek, vatandaşı icralarla tehdit etmek, borcuna haksız şekilde faizleri bindirmek doğru mu?

Eğer ilgili bürokratlar uygun görmeseydi, Ahmet Bey emekli olabilir miydi? Uygun gören makamın hatasını, bedelini Ahmet Bey mi ödesin? İlle de, kendisinin yanıltıldığını, mağdur edildiğini ileri sürerek yargıya mı gitsin? Vatandaşla uzlaşma, makul bir çözümde buluşma uygulaması ne zaman gelecek?

Resmi kurumlardaki, bütün kusurun vatandaşa çıkarılması anlayışı ne zaman değişecek?

Ortada ard niyet olmadığına göre, daha makul bir çözüm bulmak gerekmez mi? Mesela, maaş almaya hak kazandığı tarihten itibaren, hakettiği maaşları borcuna karşılık sayılamaz mı? Emekli bir vatandaş için istenen rakamın ne kadar büyük olduğu düşünülmüyor mu?

Böyle bir hatanın tespiti için aradan 6 yıl geçmesi mi gerekir?

Nereden bakarsanız bakın, bu yapılanın elle tutulur yanı yok...

Lütfen kendinizi vatandaşın yerine koyun ve daha makul bir çözüm bulun...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber