Horlama ve uykuda solunum durması ihmale gelmez

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Haziran 2007 12:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- HORLAMA VE UYKUDA SOLUNUM DURMASI

- ÇANAKKALE DEVLET HASTANESİ KBB HASTALIKLARI UZMANI OP. DR. NACİ HASANEFENDİ:

- "HORLAMA VE UYKUDA SOLUNUM DURMASI İHMALE GELMEZ"

- "AŞIRI ŞİŞMANLIK BU HASTALIĞIN EN ÖNEMLİ SEBEPLERİ ARASINDA YER ALIYOR"

- "DEVLET HASTANESİNDE HORLAMA TEDAVİSİ YAPILIYOR"

(FOTOĞRAFLI)

AYHAN ÖNCÜ

ÇANAKKALE (İHA) - Horlama ve uykuda solunum durması hastalığının ihmale gelmeyeceği belirtilerek, bu kişilerin en kısa sürede tedavilerini yaptırmaları istendi. Horlama hastalığından korunmanın en basit yönteminin ise pijamanın arkasına bir cep yapıp içine tenis topu koyarak uyunmak olduğu açıklandı.

Çanakkale Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) hastalıkları uzmanı Op. Dr. Naci Hasanefendi, horlama ve uykuda solunum hastalığının önemine dikkat çekti. Op. Dr. Hasanefendi, "Yaptığımız araştırmalarda, uyku apnesi denilen uykuda solunumun durması hastalığı olan kişilerin çoğunun şişman ve kısa boylu oldukları görülüyor. Aşırı şişmanlık bu hastalığın en önemli belirtileri arasında yer alıyor. Ayrıca aşırı şişmanlık üst solunum yolunu daralttığı gibi boyun çevresindeki yağ tabakasını da arttırarak

diyabet benzeri metabolik hastalıklara da zemin hazırlayabiliyor. Burun, dil, çene yapısı, yumuşak ve sert damak, yutak, gırtlak anormallikleri de bu hastalığın önemli sebepleri arasında yer alıyor. Burun bölme eğrilikleri, uzun süreli burun tıkanıklığına sebep olan iltihaplar, burun polipleri, özellikle çocuklarda görülen geniz bademciği, burun ve genizde tıkanıklık yapan her türlü kist ve tümörler, dilimizin normalden büyük olması, büyük bademcikler, irileşmiş dil kökü, geniş ve gevşek yumuşak damak da bu

hastalığın sebepleri arasında yer alabiliyor" dedi.

"AŞIRI ALKOL VE SİGARA HASTALIĞI TETİKLİYOR"

Dr. Naci Hasanefendi, aşırı alkol ile sigara kullanmanın hastalığın ortaya çıkmasında ve ağırlaşmasında etkili olduğunu da belirterek, "Psikiyatrik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar bu problemi olanlarda problemin ağırlaşmasına sebep olabiliyor. Bu hastaların tiroid bezi hastalıklarının mutlaka araştırılması gerekir" diye konuştu.

Son yıllarda uyku apnesi (solunum durması) hastalığının insan vücudunun bütün sistemini önemli ölçüde etkilediğini anlatan Hasanefendi, "Bu hastalık metabolik sendrom, diyabet gibi hastalıkların ortaya çıkmasına veya mevcut ise kötüleşmesine sebep olabiliyor. Yüksek tansiyon ve kalp ritim bozuklukları da ortaya çıkabildiği gibi, ani ölümlere, felç ve beyin damar hastalıklarına zemin hazırlayabiliyor. Bu hastalıklar insanda yaşam kalitesi ile süresini de maalesef azaltıyor. Uykuda solunum durması hastalığı

sebebiyle erken ölümler çok sık görüldüğü gibi, trafik kazaları, ekonomik kayıplar, iş kaybı ve evlilik sorunları en sık rastlanan sosyal problemler arasında yer alıyor. Evvela şişmanlık üzerinde ciddiyetle durulmalı ve bunun bir hastalık olduğu kabul edilerek bunun tedavi edilmesi gerekir. Kilo veremeyen hastalarda maalesef tedavi denemeleri olumlu sonuç veremiyor. Kilonun dışında alkol de önemli bir sorun. Bu hastalığın tedavisinde alkol minimuma indirilmeli veya hiç kullanılmamalıdır. Uyku sırasında

solunum durmasına neden olabilecek ilaçlar ise hekime danışılarak ortadan kaldırılmalıdır. Uyku pozisyonu düzenlenmesi de apne hastalığını azaltabileceği gibi ortadan da kaldırabilir. Buna da dikkat etmek şart. Sırt üstü yatış sırasında yan yatışa göre daha şiddetli horlama ve apne görülüyor. Yatış pozisyonu ile hastalığın ilişkisi tespit edilirse, pijamanın arka yüzünde bir cep oluşturularak, cep içine bir tenis topu koymak, hastanın sırt üstü yatmasını imkansız hale getireceğinden etkili bir yöntem

olacaktır" dedi.

Horlama ve uykuda solunum durma hastalığının farkında olmayan kişilerin büyük bir tehlike ile karşı karşıya kaldıklarını da belirten Dr. Naci Hasanefendi, "Horlayan, uyku sırasında zaman zaman solunumu duran hastalar rahatsızlıklarının ciddiyetinin farkında olmayabilirler. Bu kişiler birlikte yaşadıkları kişilerin dikkatli gözlemleri ile uygun şekilde ikna edilerek hekime başvurmalı. Aynı şekilde çocuklar bu hastalık açısından anne ve babaları tarafından dikkatli gözlenmelidir. Horlayan, zaman zaman

nefes azalması olan, sıkça uykudan uyanan, gece işemeleri olan, uykuda yürüyen, ağız solunumu yapan, uyuklayan, sebepsiz baş ağırları olan, kötü okul performansı olan, saldırgan, hiperaktif, gelişme ve büyüme geriliği olan, disiplin problemleri yaşayan çocuklar bu hastalık yönünden dikkatle incelenmelidirler" diye tavsiyelerde bulundu.

Çanakkale'de horlama konusunda gerekli tedavinin yapıldığını belirten Dr. Naci Hasanefendi, "Bu konuda hastanemizde tedaviler yapılabiliyor. Yaptığımız muayene sonunda horlama hastalığı olan hastalarımıza burun içi ve damak raryofrekans uygulaması ile bu hastalık kısa sürede ortadan kaldırılabiliyor" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber