AİHM, PKK'lı teröristin adil yargılanma hakkının ihlal edilmediğine hükmetti
Mahkeme, 1999'da PKK ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmada yaralı yakalanan terörist Fırat Pervane'nin, söz konusu dönemdeki kanuni düzenleme kapsamında, avukatı olmadan ifadesinin alındığını ileri sürerek yaptığı başvuruda adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği sonucuna ulaştı
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 1999'da güvenlik güçleriyle çıkan çatışma sırasında yaralı yakalanan PKK'lı terörist Fırat Pervane'nin başvurusunda adil yargılanma hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 12 Kasım 1999'da Siirt'in Kurtalan ilçesinde PKK'lı teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada yaralanan Fırat Pervane silahlıyla yakalandı.
Tutuklanan Pervane, soruşturma aşamasında PKK'ya nasıl katıldığını anlattı.
Açılan davada terör örgütü PKK üyesi olduğunu kabul eden fakat silahlı çatışmaya katılmadığını ileri süren Pervane, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Terörist Pervane, AİHM'e başvurarak soruşturma aşamasında, yakalandığı dönemdeki kanuni düzenleme kapsamındaki kısıtlama nedeniyle avukatı olmadan ifadesinin alındığını, bu beyanlarının mahkumiyet kararında kullanılması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.
Başvuruyu incelemeye alan AİHM, hükümetten görüş istedi.
Hükümet adına Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığınca gönderilen görüşte, başvurucunun çatışmada yaralı ve silahlı yakalandığı hatırlatıldı.
Görüşte, başvurucunun 14 Kasım 1999'da tutuklandığı, söz konusu dönemde mevcut olan ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) kapsamına giren suçlarda şüphelinin tutuklanmasıyla avukat hakkına yönelik sınırlamanın ortadan kalktığı kaydedildi.
Başvurucunun sürekli terör örgütü üyesi olduğunu ve yanında silah bulunduğunu kabul ettiği anlatılan görüşte, Pervane'nin suçüstü yakalandığı, bu nedenle avukatsız alınan ifadelerinin mahkumiyet kararında belirleyici olmadığı, soruşturmada kamu yararı bulunduğu savunuldu.
AİHM, hükümet görüşlerini de dikkate alarak, başvurucunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi kapsamındaki adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği sonucuna ulaştı.
Hükümetin, başvuranın suçüstü yakalanmasının yargılamanın bütünsel hakkaniyetinin değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği görüşüne katılan AİHM'in kararında, başvuranın çatışmada diğer terör örgütü üyeleriyle birlikte silahlı yakalandığına dikkati çekildi.
AİHM'in kararında, başvuranın silahlı çatışmadaki cezai sorumluluğunun tespitinde ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmünün, soruşturma aşamasında avukat yokluğunda alınan ifadelere dayanmadığı belirtildi.