Zinde ve keyfli bir hayat için

Modern hayatın dayanılmaz temposunun bedenimizden birşeyler alıp götürdüğünün artık farkındayız. Peki bir şeyler yapmanın zamanı gelmedi mi?

Çalışma koşullarının zorladığı doğallıktan uzak hayat tarzı ise kötü beslenme ve olumsuz ortamları beraberinde getiriyor. Oysa ki hayat sonuna kadar yaşamaya değer. Ömrümüz ne kadar uzun sürerse sürsün, bu uzun hayatı mutlulukla sürdürmek için sağlıklı bir vücuda sahip olmalıyız. Sağlıklı bir vücut derken sadece hastalanmamak değil, bahsettiğimiz. Keyif alarak yaşamak, enerjik olmak ve dengeli beslenmek bizim için önemli olan.

İngiliz Besin Uzmanı Amanda Hamilton geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye geldi. Dreamlands Spas& Boutiques ve &Club organızasyonu ile ülkemizde detoks programları uygulayan Hamilton'un programlarına sadece 20 kişi katılıyor. Katılımcılarda aranan tek özellik ise şeker hastası olmaması. Onun yaptığı programlarda bir haftayı beraber geçiriyorsunuz ve bu süre içinde hiçbir şey yemiyorsunuz, sadece meyve suyu içiyorsunuz. Üstelik sürekli likit tükettiğiniz halde bir diyet yaparken hissettiğiniz açlığı asla hissetmiyorsunuz. Bunun dışında sekizinci gün çok büyük bir kahvaltı sofrası hazırlanıyor. İşte o an sanki herşeye saldırıp yiyecekmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Ama olmuyor. Canınız hiçbir şey yemek istemiyor. Çünkü vücut detoks olayına alışmış oluyor.

Burada en önemli olay, bağırsakların boşaltılıyor olması. Yapılan istatistiklere göre 40 yaşlarında bir Amerikalının bağırsağında 5-6 cm. kalınlığında bir plak bulunuyor. Bu aynı bir diş plağı gibi bağırsağın etrafını sarmış oluyor. Üç yaşından itibaren yediğimiz herşeyin vücudumuzda biriktirdiği toksinler bu plağı oluşturuyor. Normal yemek yemeye başladığımızda bu toksinler öyle bir kapatıyorlar ki, yararlı besinlerin ulaşmasını engelliyor ve zehirli toksinlerin kana karışmasına neden oluyor. Kanserin en büyük sebeplerinden biri de bu olarak gösteriliyor.

Amanda'nın yaptığı en önemli şey; bu plağın bağırsaklardan atılımını sağlamak. Bir haftada bağırsaklarınız aynı bir bebeğin bağırsağı gibi temiz oluyor. Bu plak ortalama 6 kg. kadar olduğu için bir haftalık detoks programının sonucunda kilo verilmiş olunuyor. Çok spor yapan kişiler, fit olduklarını ve kesinlikle kilo vermek istemediklerini söylüyorlarmış ama onlar bile 6-7 kg. veriyorlarmış. Çünkü o plağın orada yaptığı ağırlığı bilmiyorlarmış. Karnı olan insanların çoğunda ise göbeğim var düşüncesi esasında yanlış. Orada olan bağırsak şişkinliği. Amanda?nın programını tamamladığınızda karnınız dümdüz oluyor. Karaciğer temizleniyor. Çikolata, ağır yağlı yiyecekler, et, alkol, sigara ve aldığınız hapların karaciğerinize verdiği zarar yok ediliyor. Çünkü tertemiz bir karaciğer ortaya çıkıyor. Bir şey yemediğiniz zaman vücut öğütmeye değil, kendine asıl yararlı şeyleri salgılamaya çalışıyor.

O bir hafta sindirimle uğraşmadığınız için karaciğer, pankreas kendine özgü çalışıyor, temizleniyor. Bütün bunların yanında ise cildinizde inanılmaz bir dirilik, gençleşme ve sağlıklı görünüm oluşuyor. Amanda'nın sivilceli olan yüzü detoks sayesinde yok olmuş. Saçları daha bir parlak görünmeye başlamış ve yaptığı detoksun etkisiyle yataktan sabahları fırlayarak sonsuz bir enerji ile kalkmaya başlamış. Bu bir hafta boyunca yapılan detoks programı masaj, ayurveda ve yoga ile desteklendiği için plağın atılımı daha kolay oluyor. Onun programı doğu ve batının çeşitli tekniklerinin sentezi ile ortaya çıkıyor.

Bu ay Bodrum Ada otelde ilk program gerçekleşecek. Meyve suları, yüzde yüz doğal haplar masaj ve yoga ile detoks programı sonlanacak. Kilo vermenin yanında kişi kendini bambaşka bir kimlikte hissedip hayatına yeni bir yön çizmeye de karar verebiliyor. Yani olayın bir de psikolojik bir boyutu bulunuyor. Bizim ülkemizde haftasonu detoks yapmanın yaygın olduğunu, onun ise bir hatfalık bir programı bu işe ayırdığını sorduğumuzda, iki günün detoks için asla yeterli olmadığını vücut tam alışmışken sizin bitirdiğinizi ifade ediyor Amanda. İki günlük detoksun da bazı yararları olduğunu ama plağı yok etmek için bir şey sağlamadığını ekliyor ve bu iki günün vücuda sadece mola verdiğini söylüyor.