Kan bağışı, okullarda ders oluyor
Kan bağışı, ilköğretim müfredatına giriyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Kızılay Derneği'nin başlattığı 'Toplumda Kan Bağışı Bilinci Oluşturma Projesi' kapsamında önümüzdeki yıl Din Kültürü, Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji, Türkçe ve Biyoloji ders kitaplarında kan bağışı ile ilgili üniteler yer alacak. Kızılay tarafından hizmet içi eğitime alınacak öğretmenler, çocuklara kan bağışının önemini ve toplumsal faydalarını anlatacak.
Türkiye'de gönüllü kan bağışı istenilen düzeyde değil. Türkiye'nin yıllık kan ihtiyacı 1.5 milyon ünite iken bunun ancak üçte biri bağışlar yoluyla karşılanabiliyor. Türk Kızılay Derneği'nin çalışmalarıyla bağış miktarı her geçen gün artıyor. 2006 yılında ülke genelinde 455 bin 661 ünite kan bağışı yapılırken 2007'de bu oran yüzde 20 artarak 545 bin 703 üniteye çıktı. 2009'da Türkiye'nin ihtiyacının tamamını gönüllü bağışlarla karşılamayı amaçlayan Kızılay, bunun için birçok proje yürütüyor. Kızılay, Milli Eğitim Bakanlığı ile de, 'Toplumda Kan Bağışı Bilinci Oluşturma Projesi'ni uygulamaya koydu. Bu kapsamda Din Kültürü, Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji, Türkçe ve Biyoloji ders kitaplarında kan bağışıyla ilgili üniteler yer alacak. Önceden hizmet içi eğitime alınan branş öğretmenleri, ilköğretim öğrencilerine kan bağışının önemini anlatacak. Öğretmenler ve okul aile birlikleri aracılığıyla velilere de ulaşılarak bu kişilerin bağış yapmaları sağlanacak. Bağış kampanyaları düzenlenerek bu kişilerin düzenli kan bağışı yapmalarına çalışılacak.
Gaziantep Bölgesel Kan Merkezi Müdürü Gökhan Özboz, Kızılay bünyesinde görevlendirilen 70 kan bağışçısı kazanımcısının ülke genelinde gerekli eğitimlere başladığını söyledi. Söz konusu 5 branştaki öğretmenlerin büyük bölümünün hizmet içi eğitimden geçirildiğini belirten Özboz, Gaziantep ve Osmaniye'de eğitimlerin tamamlandığını, kendilerine bağlı 8 ildeki eğitim çalışmalarının ise sürdüğünü bildirdi. Özboz, hizmet içi eğitimden geçen ilköğretim öğretmenlerin önümüzdeki yıldan itibaren müfredata uygun bir şekilde kan bağışını derslerinde işleyeceklerini belirtti. Kan bağışı konusunda toplumda birçok yanlış inanışın bulunduğuna dikkat çeken Özboz, "Dersler sayesinde öğrencileri kan bağışı konusunda bilgilendireceğiz. Öğretmenlerimiz ve okul aile birliklerinin çalışmalarıyla da velilerimizin yanlış bilgilerini düzelteceğiz. Bağış kampanyalarıyla özellikle velilerimizin gönüllü bağışçı olmalarını temin edeceğiz." diye konuştu.
Şişmanlamak ya da zayıflamaktan korktuğu için; zayıf veya şeker hastası olduğu ya da aspirin kullandığı için hiçbir zaman kan veremeyeceğini düşünen çok sayıda kişinin bulunduğuna dikkat çeken Özboz, kan vermenin şişmanlık ya da zayıflığa bir etkisinin bulunmadığını ifade etti. Aspirin ya da bazı ilaçları kullanan kişilerin de belirli koşullar sağlandığında kan verebileceğine vurgu yapan Özboz, insanlara kan bağışının faydalarını anlatmak için her türlü fırsatı değerlendirdiklerinin altını çizdi. Bir ünite kan bağışıyla 3 kişinin hayatının kurtarılabileceğini belirten Özboz, şöyle devam etti: "Bir ünite kan bağışı yapan 3 kişinin hayatını kurtarıyor. Türkiye'de kan bağışını yeterli düzeye çıkarırsak, kandaki plazmaların kullanıldığı ilaçları ülkemizde üretme şansına da sahip olacağız. Aslında insanlara ne kadar önemli bir iş yaptıklarını anlatmaya çalışıyoruz. 2009 yılında Türkiye'nin kan ihtiyacının tamamının gönüllü bağışlarla karşılanmasını hedefliyoruz. İnsanları bilinçlendirmemiz gerekiyor. Bizim kan bağışçılarımızın yaş aralığı 18-65. Birçok kişi 50'sini geçince kan veremem diye düşünüyor. Oysa verebilir. Bütün bunların vatandaşımıza anlatılması gerekiyor. Çok daha iyi noktalara geleceğimizi düşünüyorum. Kızılay olarak 70 tane kan bağışçısı kazanım uzmanımız var. Uzmanlarımız kan bağışı ile ilgili eğitim ve organizasyonlar için çalışıyor. Davet edildiğimizde köylere kadar gidip insanımıza kan bağışının önemini anlatıyoruz."