'Genel Müdür, makama ömür boyu kalmak için atanmamıştır' savunması yargıdan döndü

AB fonlarının azalmasından sorumlu tutularak görevden alma Danıştay'dan döndü

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 05 Nisan 2022 00:02, Son Güncelleme : 05 Nisan 2022 00:04
'Genel Müdür, makama ömür boyu kalmak için atanmamıştır' savunması yargıdan döndü

Danıştay 2. Dairesi, ; (Mülga) Hazine Müsteşarlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğünde genel müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınmasına ilişkin işlemi iptal eden ilk derece mahkemesi kararını onadı.

Davalı idare, Avrupa Birliği fonlarının yönetiminin davacının sorumluluk alanında olması nedeniyle davacının fon kayıplarından sorumlu olduğu iddia etmiştir.

Ancak davalı idareler tarafından dava dosyasına sunulan denetim otoritesi raporunda sistemin işleyişindeki aksaklıkların doğrudan davacıdan kaynaklandığına ilişkin tespitlere ise YER VERMEMİŞTİR.

Davalı idare ayrıca şu ifadelerle işlemi savunmuştur: İdarenin kesinleşen fon kayıplarıyla ilgili tabloyu sunmasındaki amaç, davacının bireysel sorumluluğuna vurgu yapıp mesnetsiz iddialarda bulunmak değildir.

İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiştir.

Davalı idare temyiz savunmasında ise şu hususa yer vermiştir:

Bürokratlar üst düzey mevki ve makamlara o makamlarda ömür boyu kalmak için değil, kamu yararı çerçevesinde kendilerine verilen kamu hizmeti ile ilgili görevi en etkin ve verimli bir şekilde ifa etsinler diye getirilirler. Davacının da genel müdür yardımcısı olarak çalıştığı süre içerisinde bilgi birikiminden yararlanılmış, hizmetine duyulan ihtiyacın sona ermesi nedeniyle görevinin değiştirilmiştir.

Danıştay ise bu savunmayı kabul etmeyerek ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İKİNCİ DAİRE

Esas No: 2021/19008

Karar No: 2022/233

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ...

2- ...Bakanlığı

VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

İSTEMİN KONUSU:

.... İdare Mahkemesince, Danıştay İkinci Dairesinin 22/10/2020 günlü, E:2020/570, K:2020/3102 sayılı bozma kararına uyularak verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem:

Dava; (Mülga) Hazine Müsteşarlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğünde genel müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınmasına ilişkin ...günlü, ...sayılı müşterek kararnamenin iptali ile işlem nedeniyle uğradığı zararların tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

.... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davalı idareler tarafından, dava konusu işlemin 657 sayılı Kanun'un 76. maddesiyle tanınan takdir yetkisi kapsamında tesis edildiği ileri sürülmekte ise de dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacının görevinde yetersiz ve başarısız olduğu yönünde bir tespit bulunmadığı, hizmetinin gereklerini yerine getirmediği ya da verimli bir biçimde sürdürülmesine engel oluşturduğu yolunda somut bir bilgi ve belge sunulmadığının görüldüğü, davacının geçmiş hizmetleri de göz önünde bulundurulduğunda, takdir yetkisi gerekçe gösterilmek suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; Avrupa Birliği fonlarının yönetiminin davacının sorumluluk alanında olması nedeniyle davacının fon kayıplarından sorumlu olduğu iddia edilmekte ise de, davalı idareler tarafından dava dosyasına sunulan denetim otoritesi raporunda sistemin işleyişindeki aksaklıkların doğrudan davacıdan kaynaklandığına ilişkin tespitlerin yer almadığı, kaldı ki (Mülga) Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının 13/04/2015 tarihli dilekçesinde "İdarenin kesinleşen fon kayıplarıyla ilgili tabloyu sunmasındaki amaç, davacının bireysel sorumluluğuna vurgu yapıp mesnetsiz iddialarda bulunmak değildir. AB fonlarının etkin ve zamanında kullanımı ancak süreçte yer alan bütün kurumların gayretiyle gerçekleşebilir. Bu süreçte bireyler ancak sistemin bir parçası olarak değerlendirilebilirler." açıklamasına yer verildiği göz önüne alındığında, davalı idarelerin AB fonlarındaki kayıplardan davacının sorumlu olduğu yönündeki iddiasına itibar edilmediği; Anayasa'nın 125. maddesinde yer verilen "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." düzenlemesi uyarınca, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının da tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının tazminine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idareler tarafından; hazine uzmanı kadrosuna atanan davacının ek göstergesi, kademe ve derecesinin değişmemesi nedeniyle herhangi bir hak kaybına uğramadığı, bürokratların üst düzey mevki ve makamlara o makamlarda ömür boyu kalmak için değil, kamu yararı çerçevesinde kendilerine verilen kamu hizmeti ile ilgili görevi en etkin ve verimli bir şekilde ifa etsinler diye getirildikleri, davacının da genel müdür yardımcısı olarak çalıştığı süre içerisinde bilgi birikiminden yararlanıldığı, hizmetine duyulan ihtiyacın sona ermesi nedeniyle görevinin değiştirildiği, dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber