Çiçek: Kimse yargının ağabeyi değildir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Ocak 2009 14:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, her yargıcın, her savcının yasalar karşısında bağımsız olduğunu, yaptığı bir hata varsa bunu düzeltme yolunun yine yasalarla belirlendiğini belirterek, "Kimse yargının ağabeyi değildir, yargının kendi içinde olanlar dahil" dedi.

Çiçek, "TÜSİAD En İyi Genç Hukukçu Ödülü"nün verildiği törende yaptığı konuşmada, yaşanılan çağda hukuk devleti ve adaletin, toplumun da devletin de demokrasinin de oksijeni olduğunu dile getirdi.

Çiçek, "Hukukun lafını ettik, acaba gereğini yaptık mı?" konusunda herkesin, her kurumun ve başta siyaset yapanların bir muhasebe yapmasında ciddi fayda olduğu görüşünü taşıdığını belirterek, hukukun gereğini yapmanın birinci yolunun hukuka uymak, ikinci yolunun da hukuku uygulamak olduğunu vurguladı.

Hukuka uymak konusunda Türk toplumunun "biraz oportünist olduğunu", kendi menfaati söz konusu olduğunda "Acaba bu işi nasıl kotarırız?" mantığıyla yaklaştığını ifade eden Çiçek, herkesin uyması gereken bazı temel yasalar bulunduğunu söyledi.

Çiçek, Anayasa'nın 138. maddesine göre hiçbir organ, makam ya da merciin mahkemelere, hakimlere emir ve talimat veremeyeceğinin öngörüldüğünü, TCK'nın 288'inci maddesine göre, bir olayla ilgili başlatılan soruşturma ve kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme ya da tanıkları etkilemek amacıyla sözlü ya da yazılı beyanda bulunmanın cezalandırılmasına hükmedildiğini hatırlattı.

"Değerli basın mensupları da var, onları da ilgilendiren Basın Kanunu'nun 19. maddesi de var" diyen Çiçek, buna göre hazırlık soruşturmasının başlatılmasından sonuçlanıncaya kadar geçen süre içinde cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme işlemleri ve soruşturmayla ilgili diğer bilgilerin içeriğini yayımlayanlara para cezası öngörüldüğünü kaydetti.

Çiçek, "Bu temel maddeler açısından baktığımızda, olup bitenleri değerlendirdiğimizde biz hukuk devletinin neresinde bulunuyoruz, yargı bağımsızlığının neresinde bulunuyoruz?" diye konuştu.

Bu yasa maddelerinin, eğer gereksizse kaldırılabileceğini, belirten Çiçek, ama bunun da ancak hukuk yoluyla yapılabileceğini söyledi.

Hukuku uygulamakta karşılaşılan en büyük zorluğun "ayrıcalıklar" olduğuna işaret eden Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:

"Evvela kendi zihnimizde, kendi beynimizde ayrıcalıklar var. Adeta çıkarılan kanunlar toplumun avam tabakası için, toplumda belli bir yer edinememiş kimseler için uygulanacak gibi bir anlayışa gelmişiz. Eğer insanlar belirli bir statüyü taşıyorsa, onlar dokunulmaz hale geliyor. Bizim hava alanlarının VIP'in kapısında oradan istifade edeceklerin listesi var. Yargılama yapanlar, soruşturma yapanlar, kovuşturma yapanlar o listede olanlarla ilgili çok ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Birincisi yasalar ve Anayasa'dan kaynaklanıyor, ikincisi de kendi zihnimizde, kendi beynimizde bazılarını farklı yere koyabiliyorsak, kanun nezdinde, hukuk nezdinde eşitlik ilkesi zarar görüyor demektir."

Çiçek, somut olaylardan görüldüğüne göre, meslek dayanışmasının Türkiye'de hukukun uygulanmasının önünde en önemli engel olduğunu aktararak, "Meslek dayanışması, yasaların ve kuralların önüne geçiyor. Halbuki suçu meslekler işlemez, suçu insanlar işler. Her mesleğin içerisinde de bu suçu işleyen insanlar olabilir" dedi.

"Hukukun uygulanmasında bir başka engelin, bölgecilik, ideolojik saplantılar ve hemşehricilik duyguları olduğuna" işaret eden Çiçek, birçok meselede gerçeğin ortaya çıkarılmasında olumsuz etki yaptığının söylenebileceğini dile getirdi.

Yargının bağımsızlığına inanan bir insan olduğunu dile getirerek, yargının tarafsızlığının önemini vurgulayan Çiçek, "Yargının bağımsızlığı hem yasamaya ve hem yürütmeye karşıdır. Hem de yargının kendisine karşıdır. Hem de diğer kişi, kurum ve kuruluşlara karşıdır" dedi.

Bir ülkenin başına hukuken gelebilecek en büyük felaketin yargının siyasallaşması olduğuna da vurgu yapan Çiçek, bunun ülkenin başına dert açacağını, bu nedenle herkesin yargının bu manada tarafsızlığı ve hukuk çerçevesinde karar vermesi için elinden gelen çabayı göstermesi gerektiğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber