Anayasa Mahkemesi: Vergide mali güç gözetilmeli

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Ocak 2010 11:39, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

- Anayasa Mahkemesinin, gelir vergisi tarifesinde yer alan yüzde 35'lik oranın ücretlilere uygulanması, yatırım indiriminde süre sınırlaması ve dar mükellefler için öngörülen tevkifat hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 116 milletvekili, 2006 yılında çıkarılan "5479 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Yüksek Mahkeme, bu çerçevede, Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesinde yer alan vergi tarifesindeki yüzde 35'lik orana ücretlilerin de tabi olması hükmünü iptal etmiş ve iptal kararının Resmi Gazete'de yayımından 6 ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetmişti.

Mahkeme, yatırım indirimiyle ilgili geçici 69. maddede yer alan 2006, 2007 ve 2008 ibarelerini de iptal etmişti. Mahkeme, yatırım indirimiyle ilgili iptalin, kararın Resmi Gazete'de yayımıyla birlikte yürürlüğe girmesine karar vermişti.

Bir diğer iptal kararını da Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67. maddesindeki dar mükelleflerle ilgili hüküm oluşturdu. Bu şekilde anılan maddede, tam mükelleflerle, dar mükellefler arasında var olan tevkifat oran farklılığı kaldırıldı.

Anayasa Mahkemesi, dar mükelleflerle ilgili bu iptal kararının da Resmi Gazete'de yayımlanmasını takip eden 9'uncu ayın sonunda yürürlüğe girmesini öngördü.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 5479 Sayılı Yasa ile Değiştirilen 103. maddesinde Yer Alan "40.000 YTL'den fazlasının 40.000 YTL'si için 9.190 YTL" ibaresinden Sonra Gelen "...fazlası yüzde 35 oranında..." ibaresini ücret gelirleri yönünden inceleyen Yüksek Mahkeme, yeni gelir vergisi tarifesi ile önceki tarife karşılaştırıldığında, yeni tarifenin ilk üç dilimine giren ücretlinin vergi tutarı önceki tarifeye göre daha düşük iken, yüzde 35 vergi oranlı dördüncü dilimine giren ücretlinin vergi tutarının öncekine göre daha yüksek olduğunu vurguladı.

"Yeni tarife ile ücretlilerin vergi yükü artırılırken diğer gelir vergisi yükümlülerinin yükünün azaldığına" işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Yeni tarifenin dördüncü dilimine giren ve aynı geliri elde eden yükümlülerin vergi yükü, ücret dışı gelir sahiplerinin lehine değişirken ücretlinin aleyhine değişmiş ve mali güce göre vergilendirme ilkesine aykırı olarak ağırlaştırılmıştır. Ücret geliri elde edenlerin mali gücü ile gelirin niteliği ve kişisel durum arasında bağlantı kurulmamıştır. Yasa koyucu vergi oranlarını belirlerken ücret geliri elde eden yükümlülerin ekonomik ve kişisel durumunu göz önüne alacak bir sistem getirmemiştir.

Yasa koyucu vergilendirme yetkisini kullanırken, anayasal kurallara uymak ve vergi yükünün adalete uygun ve sosyal amaçlı dağıtımını sağlamak koşuluyla, gelir, servet veya harcamanın vergilendirilmesinde konulara, nitelik veya miktarlara göre kimi değişik ölçütler getirebilir, gelirin unsurlarına ve miktarına göre ayrı yükümlülükler ve oranlar belirleyebilir. Ücret gelirlerinin diğer gelir unsurlarına göre salt emeğe dayalı elde edilen gelir niteliğinde olması ve vergi baskısının yüksekliği nedeniyle özellikle bu geliri elde edenlerin ekonomik durumları ile vergi oranları arasında doğrudan bir bağlantının kurulmaması ve ücretlilerden vergi alınırken mali gücün göz ardı edilmesi düşünülemez."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber