Şahin: Benim ismim de imzam da yoktu

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Nisan 2010 14:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, görevinin sadece gelen kanun teklifi ve tasarılarını ilgili komisyona havale etmek olduğunu belirterek, "Anayasa Komisyonu'na havale edilen değişiklik teklifinin ekindeki imza listesinde ne benim ismim vardı ne de imzam vardı. Kaldı ki, ben Meclis Başkanı olduğum sürece herhangi bir kanun teklifinin altına imza atmam, atmış da değilim" dedi.

TBMM Başkanı Şahin, Hollanda Senatosu Başkanı Van Der Linden ile makamında bir araya geldi. Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Şahin, AK Parti'nin hazırladığı Anayasa değişiklik teklifinde kendisinin de imzasının bulunduğu iddiaları ve teklifin ikinci kez imzaya açılmasıyla ilgili eleştirilere yanıt verdi. Şahin, Meclis Başkanlığı'na her gün 10-12 kanun teklifi ve tasarısı geldiğini belirterek, bunlar için yapılan tüm işlemlerin aynı olduğunu söyledi. Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü'nün iç tüzük açısından gerekli incelemeyi yaptığını ve hangi komisyona havale edilmesi gerektiği düşüncesindeyse kendisine getirdiğini anlatan Şahin, "Ben de sadece havale yaparım.

Tabii Anayasa değişikliği için belirli imza gerektiğinden, buna biraz daha titizlik göstermek gerekir ki, Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğümüz de bu açıdan, imza sayıları açısından inceleme yapmıştır. 'İmzalar yeni atıldı, eski atıldı' tartışmaları oldu. Ben Meclis Başkanı olarak bunların dışındayım. Hatta benim de imzam olduğundan bahsedildi. Daha önce biliyorsunuz açıklama yapmıştım. Anayasa Komisyonu'na havale edilen değişiklik teklifinin ekindeki imza listesinde ne benim ismim vardı ne de imzam vardı. Kaldı ki, ben Meclis Başkanı olduğum sürece herhangi bir kanun teklifinin altına imza atmam, atmış da değilim" diye konuştu.

BAKAN YAZICI'NIN, 30 AĞUSTOS TEPKİSİ

TBMM Başkanı Şahin, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın, 30 Ağustos'taki törenlerde, Başbakanlığa bağlı olmasına rağmen Genelkurmay Başkanı'nın önünde ayağa kalkılmasına yönelik eleştirisini ve törenlere ev sahipliğinin Başbakanlık tarafından yapılması gerektiğine yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise, şunları kaydetti:

"Bu konuyu incelemiş değilim. Bu tür kutlamalar Türkiye'de gelenek haline geldi. Bu geleneklerin mutlaka dayandığı bir mevzuat da vardır. O mevzuatı incelemeden şimdi bir Bakan arkadaşımızın demeci üzerine haklıydı veya haksızdı diye bir değerlendirme yapmak yanlış olur. Önce bunun alt yapısını bir incelememiz gerekir. İnceledikten sonra ihtiyaç duyarsam bu konuda görüşümü sizinle paylaşırım."

HOLLANDA'DAN TÜRKİYE'YE AB'YE TAM ÜYELİK DESTEĞİ

Hollanda Senatosu Başkanı Van Der Linden ise, görüşmede yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerine değindi. Linden, AB'de Bakanlar Konseyi'nin Türkiye ile müzakere masasına yatırdığı konunun 'tam üyelik' olduğunu vurgulayan Linden, Türkiye ile AB arasında özel bir ilişki, özel bir bağın müzakere edilmesine karar verilmediğini söyledi. Linden, "Eğer ortada bir taahhüt varsa, iki tarafın anlaştığı bir anlaşma varsa buna riayet edilmesi gerekir. Ümit ediyorum ki, şu anda içerisinde bulunduğunuz reform süreci sizi AB'ye tam üye yapma yolunda ilerletecektir. Fakat artık eskiye kıyasla bu reform sürecinin izlenmesi daha da zorlaşabilir. Bu sürecin daha zorlaşmış olmasının aslında söz konusu ülkenin Türkiye olmasıyla bir alakası kesinlikle yoktur.

En son genişleme dalgasından sonra hepinizin bildiği gibi belli siyasi tartışmalar yaşandı. Sonuç olarak söylemek gerekirse, ortada bir anlaşma, bir taahhüt bulunduğuna göre bu taahhüde her iki taraf da riayet etmelidir. Kişisel görüşümü soracak olursanız; imtiyazlı ortaklık gibi başka bir alternatif söz konusu olamaz. Tüm üyelik yolunda bir ilerlemeden bahsedilebilir" diye konuştu.

Linden, Türkiye'nin bölgesindeki arabulucu rolüne de işaret ederek, bunun hem Türkiye hem Avrupa hem de bölge için önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber