Gökçek mi, Ankaralı mı kazanacak?

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce Toplu taşıma ücretlerine yapılan %33'lük zamma ilişkin demokratik kitle örgütlerinin başlattığı kampanya da sona gelindi. Ankaram Platformunun yürüttüğü zammın geri alınmasına yönelik kampanya süresince tam 32 bin imza toplandı. Toplanan imzalar Ankara Büyükşehir belediyesine teslim edildi. Şimdi sonuç için beklenecek. Acaba toplanan bu imzalara karşı duyarsızlık devam edecek mi? "Ben yaptım oldu" anlayışı devam edecek mi? Bu sorulara cevap ilerleyen günlerde verilecek. Bunun öncesinde 19 ve 22 Şubat 2005 tarihlerinde Ankaram Platformu tarafından yapılan basın açıklamalarını sizler için derledik.

ANKARAM PLATFORMU

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU
19-02-2005

ULAŞIMDA HEM YOLCULAR, HEM EGO ŞOFÖRLERİ MAĞDUR!

Şehir içi ulaşım fiyatında hem Türkiye'de hem Avrupa'da lider olan Ankara'da, zamlar Ankaralıların ulaşım hakkını kısıtlarken, EGO'da düşük ücretle ve zor koşullarda çalışan şoförler ise sendikalı olmak istemelerini işten çıkarılmalarıyla ödemiştir.

Son zamanlarda EGO'da yaşananlar Ankaram Platformu'nun yaptığı mücadelesine ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır.

EGO'DA NELER OLUYOR?

Bundan iki ay önce sendikalı olmak istedikleri için 5 işçinin işlerine son verilmesi ile başlayan süreçte bugün EGO'da işlerine son verilen işçilerin sayısı 500'e ulaşmıştır. Geriye kalan 800'e yakın şoför ise her sabah işten atılma korkusu ile işbaşı yapmaktadır. Yapılan bu hukuksuz işten çıkarmalarla zaten çok kötü durumda olan toplu taşıma sistemi işlemez hale getirilmiş, otobüs kuyrukları, bekleme süreleri ve otobüslerdeki izdiham dayanaılmaz boyutlara ulaşmıştır. Özellikle akşam saatlerindeki pek çok sefer Ankaralılara hiç haber verilmeden iptal edilmiş ya da seyreltilmiştir.

TOPLU TAŞIMADA;
EN ESKİ OTOBÜSLER, EN KONFORSUZ YOLCULUK,
EN PAHALI SİSTEM ANKARA'DA...

Bakımsız ve eski otobüslerde, günde on saaten fazla çalışmak zorunda bırakılan EGO şoförleri daha insanca koşullarda çalışabilmek, sorumluluğunu aldıkları canları daha emin şartlarda taşıyabilmek için sendikalı olmak istedikleri, buna niyetlendikleri anda işlerinden oluyorlar. Üstelik bir çoğu kurban bayramının tam iki gün öncesi...

Hem Bakımsız hem eski otobüslerle?
Hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin en pahalı ve en konforsuz toplu taşıma sistemiyle?
Hem ucuza hem de sendikasız işçi çalıştırarak?

Toplu Ulaşım hizmeti verdiğini iddia eden Ankara Büyükşehir Belediyesi birde zarar ettiğini söyleyerek Ulaşım ücretlerine keyfi zam yapmaktadır.

EGO NASIL ZARAR EDER?

Böylesi bir mantıkla çalıştırılan EGO'nun bir de zarar ettiğini iddia etmek nasıl açıklanabilir? Bu, ancak EGO yoluyla elde edilen kaynakların nerelere harcandığını bilmemiz ile mümkündür. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Ankara halkına kapalı yapısı sebebiyle bunu öğrenebilmek maalesef olası değildir. Belediye başkanı maalesef ne bilimi, ne insan haklarını ne Ankaralıları ciddiye almamaktadır. Haftalardır yaptığımız açıklamalarla gündeme getirdiğimiz gerçekler karşısında sadece susmakta, kendi işçilerinin çığlığını ise duymazdan gelmektedir.

İ.Melih Gökçek, her fırsatta bir "Avrupa başkenti" olduğumuz savı ile Ankara halkının karşısına çıkmaktadır. Ancak toplu taşıma sistemleri karşlılaştırıldığında Avrupa başkentlerini geride bırakabildiğimiz tek kategorinin toplu taşıma fiyatı olduğu görülecektir. Konfor, yaygınlık vb. standartlarda ise Ankara değerlendirme dışı kalacak kadar gerilerdedir. EGO işçilerine yapılan uygulamanın ise Avrupa Başkenti olmanın hiç bir gereği ile bağdaşması mümkün değildir.

İ Melih Gökçek bu yaptıkları ile;
- işçilerinin sendikalı olma hakkını
- Ankaralıların ulaşım özgürlüğünü,
- kentlilerin katılım ve söz hakkını,
yok saymakta, gasp etmektedir.

ANKARAM PLATFORMU olarak sendikalı olma ve işlerine geri dönme mücadelelerinde EGO işçilerinin yanında olduğumuzu, diğer taleplerimiz gibi onların haklı isteklerinin de takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

Ne istiyoruz?

Bizler Ankaram Platformunu oluşturan örgütler olarak;

" Ankaralıların ulaşım hakkını kısıtlayan zammın bir an önce geri alınmasını ve toplu taşıma ücretlerinde indirim uygulanmasını istiyoruz.
" EGO'dan işten çıkarılan işçilerin kadrolu olarak tekrar işe alınmalarını ve çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyoruz.
" Ankaralılar için etkin ve ucuz, aylık ve yıllık abonman sistemi kurulmasını, işsizler, öğrenciler ve engelliler için ulaşımın ücretsiz hale getirilmesini istiyoruz.
" Tüm indirimlerin özel-kamu, otobüs-dolmuş ayrımı yapılmadan uygulanmasını istiyoruz.
" Toplu taşım araçlarında balık istifi olmadığımız, insana yakışır ve sağlıklı yolculuk yapmak istiyoruz.
" Tüm toplu taşıma araçlarının temiz ve bakımlı olmasını istiyoruz.
" 24 saat esasına göre çalışan toplu taşıma hizmeti istiyoruz. Akşamları hava karardıktan sonra kadınların, çocukların, engellilerin ve yaşlıların güvenliklerini daha etkin bir şekilde sağlanmasını ve bütün ortak mekanların kentlilerin güvenli hareket etmelerini temin etmek üzere aydınlatılmalarını istiyoruz.
" Aktarmaların özel toplu taşımada da uygulanmasını talep ediyoruz.
" Toplu taşıma araçlarına trafikte öncelik verilmesini ve özel şeritler ayrılmasını istiyoruz.
" Bebekli ve pazar arabalı kadınların ve engellilerin ulaşımının bir işkence olmaktan çıkarılması için gerekli önlemlerin alınmasını ve ilgili düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.

ANKARAM PLATFORMU olarak, yürüttüğümüz imza kampanyasını bu hafta sona erdiriyoruz. Ulaşım zammının geri alınmasını isteyen onbinlerce Ankaralının imzasını 22 Şubat'ta belediyeye teslim edecek ve mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Tüm Ankaralıları da bu mücadelede yanımızda yer almaya, bizimle birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.

ANKARAM PLATFORMU
BASIN AÇIKLAMASI
22.02.2005

ULAŞIM ZAMMININ GERİ ALINMASINI İSTİYORUZ!

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'Nİ
ANKARALILARIN SESİNİ DUYMAYA ÇAĞIRIYORUZ!

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin toplu taşıma ücretlerine yaptığı fahiş zammın ardından demokratik kitle örgütlerince oluşturulan ANKARAM PLATFORMU olarak, ulaşım zammının geri alınması için 2 aydır mücadelemizi sürdürüyoruz.

Bir yandan zammın geri alınması için yargı yoluyla hakkımızı ararken, diğer yandan yürüttüğümüz kampanyayla Ankaralılardan imza toplamaya başladık.

Mücadele kapsamında her Cumartesi yaptığımız basın açıklamalarıyla ulaşım zammının değişik boyutlarını ve yol açtığı sıkıntıları rakamlarla - belgelerle Ankaralılara açıkladık.

Neleri vurguladık?

" 1 yıl önce zam yapılmasına rağmen Belediye Başkanının "31 aydır zam yapmıyoruz" ifadesinin gerçek dışı olduğunu belgesiyle ortaya koyduk

" Yapılan %33'lük ulaşım zammı ile Ankara'nın Türkiye'deki en pahalı ulaşım ücretine sahip olduğunu ispatladık. Ankaralıların İstanbullulardan %20, İzmirlilerden %25 daha pahalı otobüse-dolmuşa bindiğini belirttik.

" 10 yılda toplu taşıma ücretlerine 184 kat zam yapıldığını Ankaralılara duyurduk.

" Belediye'nin Ankaralıların yanında olmak yerine, özel taşımacıların çıkarlarına hizmet ettiğini, kamu hizmeti anlayışına sahip olmadığını vurguladık.

" Yapılan zamlarla özellikle asgari ücretli bir ailenin gelirinin üçte birinin ulaşım ücretlerine gittiğini, pek çok Ankaralının toplu taşımadaki fahiş fiyatlar yüzünden evinden işine, işinden evine yürüyerek gitmek zorunda kaldığını vurguladık.

" Ankara'daki kent içi ulaşım ücretini Avrupa Başkentleri ile karşılaştırarak Ankara'nın Avrupa'nın da en pahalı toplu taşıma ücretine sahip olduğuna işaret ettik. Ortalama kazancı bizden 7 kat daha fazla olan Avrupa başkentlerinde Türk parası ile bugün Roma'da 440 bin TL, Paris'te 700 bin TL, Atina'da ise 780 bin TL'lik bir toplu taşıma ücreti olduğu gerçeğini ortaya çıkararak bu konuda hükümeti ve yetkili kurumları göreve davet ettik.

" Kadınların toplumsal konum ve çalışma yaşamındaki yerleri nedeniyle toplu taşıma hizmetlerine en fazla ihtiyaç duyan kesim olduğunu, bu nedenle ulaşım zammının en fazla kadınları mağdur ettiğine işaret ettik.

" Mücadele sürecimizde Kızılay'daki tek bir imza standımız Belediyeyi o kadar rahatsız etti ki, üzerimize zabıtalar yollanarak tutanaklar tutuldu, arkadaşlarımız taciz edildi. Belediyenin "kaldırımı işgal ediyorlar ve pankart açıyorlar" gerekçeleri ile Valilikçe imza standımız kapatıldı. Bunu Ankaralılara duyurduk ve destek istedik.

" Özel ve kamu toplu taşıma araçlarındaki indirimlerdeki ayrımı ve adaletsizlikleri vurguladığımız diğer bir açıklamada, her 100 Ankaralıdan 65'inin indirimlerden yararlanamadığını EGO verileri ile açıkladık. Temel bir kamu hizmeti olan toplu ulaşımda özel-kamu, otobüs-dolmuş ayrımının kabul edilemeyeceğini belirttik.

" Sendikaya üye oldukları için yüzlerce EGO şoförünün Büyükşehir Yönetimi tarafından işten çıkarılması ve ulaşım hizmetlerinin daha da kötüleşmesine kayıtsız kalmadık. Yaptığımız açıklama ile EGO şoförlerinin yanında olduğumuzu vurguladık.

" Yaptığımız tüm açıklamalarda ulaşım zammının geri alınmasını, indirim uygulanmasını, toplumun yoksul ve dezavantajlı kesimleri için toplu taşımanın koşullarının iyileştirilmesini, indirimlerde kamu- özel ayrımı olmamasını, toplu taşımada insanca yolculuk yapmak istediğimizi tüm kamuoyuna duyurduk.

Belediyeden tek bir ses çıkmadı!

Yaptığımız tüm bu açıklamalar ve ortaya koyduğumuz gerçekler karşısında Ankara Büyükşehir Belediye yönetimi adeta bir duvar olmuş, Ankaralılara tek bir cevap vermemiştir.

Seçim döneminde ekranlardan inmeyen, halkı ve yoksulları ne kadar düşündüğünü belirten Belediye Başkanı, Ankara'yı en pahalı kent haline getirirken Ankaralılardan özür bile dilememiş, "ben yaptım oldu" yönetim anlayışını ısrarla sürdürmüştür.

İmzalarımızı teslim ediyoruz?

ANKARAM PLATFORMU olarak bugün bu mücadelenin bir parçası olarak başlattığımız imza kampanyası ile tüm engellemelere rağmen toplanan 32 bin imzayı Ankara Büyükşehir belediyesine teslim ediyoruz. Ancak bu sayının diğer kampanyalarda tepki veren Ankaralılarla birlikte yüzbinleri aşmış olduğunu biliyoruz.

Belediye yönetimini Ankaralıların sesini bir kez olsun dinlemeye, halkın özdenetimini dikkate almaya davet ediyor, yapılan yanlıştan geri dönmeye çağırıyoruz.

Bu mücadelede bize destek veren tüm Ankaralılara, demokratik kitle örgütlerine ve basın yayın kuruluşlarına teşekkür ederiz.