Emekli maaşlarına 12 milyon YTL'lik tırpan!
Sosyal Sigortalar Kurumu Yasası'nın 121'nci maddesine göre, SSK yönetimi emekli, dul ve yetim maaşlarından "nafaka" dışında hiçbir kesinti yapamaz...
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin bu konuda 2001 yılında verdiği karar da açık: "Emekli, kendisi taahhüt etse, hatta noter onaylı dilekçe verse bile maaşından kesinti yapılamaz."
Ama SSK yönetimi bu açık hükümlere ve kararlara yıllardır uymuyor...
Merkezi Ankara'da olan bir "dernek," sayıları 1 milyonu bulan emekli üyesinin aidatını, her yıl şubat maaşlardan kestiriyor...
Bu yıl yine öyle oldu ve 1 milyon emeklinin maaşından 12'şer YTL kesilerek, bu derneğin hesabına aktarıldı. İşin ilginci, tutar küçük olduğu için emekliler bu yıl da bu kesintiyi fark etmedi.
Peki bu dernek 1 milyon üye sayısına nasıl ulaştı?
Basit...
Emeklilere ucuz kömür satma sözü ile. Ama önce derneğe üye olmalarının zorunlu olduğunu söylediler. Ucuz kömür telaşındaki emekliler de önlerine uzatılan üyelik formunu, okumaya bile gerek görmeden imzaladı.
Yani her şey kılıfına uygun...
Kılıfına uygun olmayan, bu derneğin üyelik aidatını emekli maaşlarından kestirmesi. Üstelik SSK da dernek de kesilen para karşlığında üyelere "tahsilat makbuzu" vermeye bile gerek görmüyor.
***
12 YTL önemli bir para değil...
Ama bunu 1 milyonla çarparsanız, 12 milyon YTL (12 trilyon lira) ediyor... Ve bu tatlı para, 2002'den bu yana her yıl bu derneğin kasasına giriyor...
Peki dernek bunca parayı ne yapıyor?
Artık bunu da bana sormayın...
Elbette emeklilerimizin rahat bir hayat sürmesi için harcıyordur!..
Bedelli askerlik yanlıları bıktırdı! Bedelli askerlik konusundaki görüşlerimi defalarca yazdım: Ben bedelli askerliğe sı-cak bak-mı-yo-rum...
Ordumuzun asker sayısında bir azaltmaya gitme şansı varsa, bedelli askerlik yerine "askerlik süresini kısaltması"nın çok daha adil bir uygulama olacağını düşünüyorum. Böylesi, sadece parası olan değil, olmayan gençlerin de yararına olur.
Ama "bedelli askerlik lobisi" öyle düzenli ve kararlı çalışıyor ki; her gün yüzlerce (çoğu imzasız) mail alıyorum...
Amaçlan; yazarlar, gazeteciler ve siyasiler üzerinde baskı yaparak "bedelli askerlik yasası"nın çıkarılmasını sağlamak...
Ve bu gençler amaçlarına ulaşamadıkça hırçınlaşıyor...
Şimdi de kendilerine bu konuda söz veren ancak bu sözü tutmayan AKP'yi gaza getirmeye çalışıyorlar:
"AKP bir an önce bedelli askerliği ve ertelediği kanunları çıkartmalı; gücünü Meclis'ten ve milletten aldığını kanıtlamalıdır."
***
Bu gençlere bir önerim var:
Madem "bedelli askerliği" böylesine yürekten savunuyorsunuz, neden gücünüzü internet dışında göstermiyorsunuz?
Örneğin meydanlara çıkıp, yasal bir miting yapmayı neden denemiyorsunuz?
Tabii, bunu yapamazsınız!
Çünkü yoldan geçenlerin size ne gözle bakacağını benden daha iyi bilirsiniz... Ama internette efelenmek, bizi her gün mail bombardımanına tutmak kolay!
Çıkın meydanlara, isteğinizi medeni bir şekilde dile getirin...
Var mısınız?
Hani herkes yasalar karşısında eşitti? Aracınızın motoru yağ yakmıyor olabilir ama "egzoz muayenesi"ni yaptırmamışsanız, trafik polisine yakalandığınızda cezayı yersiniz...
Hatta, aracınız bağlanır!
Ama... Aynı trafik polisleri nedense, egzozlarından simsiyah dumanlar çıkara çıkara şehrin bütün ana caddelerinde cirit adan "belediye otobüsleri"ni, "çöp toplama kamyonları"nı görmezden gelirler...
Eğer suç "çevreyi ve havayı kirletmek, insan sağlığına zarar vermek"se, önemli olan bu suçu "kimin işlediği" değil.
Anayasamız, "Herkes yasalar karşısında eşittir" diyor... İyi de, o zaman kişi ve özel kurumlara ait araçlara "Egzoz pulun yok" diye ceza yağdıran trafik polislerimiz, kamu araçlarına ve başta da belediye otobüslerine neden "ayrıcalık" tanıyor?
Mustafa MUTLU/Vatan