Erdoğan'dan Demirel'e: Otur oturduğun yerde/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Mayıs 2011 15:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile ilgili olarak, ''Otur oturduğun yerde, ne işin var böyle gazete gazete dolaşıyorsun? Otur. Otur da bey zannetsinler yahu. Hala rahat durmuyorsun, 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun'' dedi.

Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti. Yaptığı konuşmada, ''Gönül insanı rahmetli Ahmet Efendi'nin şehri Yozgat'ı gönülden selamlıyorum'' diyen Başbakan Erdoğan, 12 Eylül halk oylamasında Yozgat'ın, yüzde 77,3 oy oranıyla Anayasa değişikliğine 'evet' dediğini hatırlattı.

Erdoğan, Yozgat'ın, bir kez daha, gür bir sesle ''ileri demokrasi'', ''Büyük Türkiye'' ve ''Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü'' dediğini ifade etti.

Yozgat'ın, kendisinden bekleneni en iyi şekilde yaptığını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Yozgat, yiğidin harman olduğu yerdir... 12 Eylül'de, yiğitliğini bir kez daha gösterdiği için, Yozgat'a, Yozgatlı tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Yozgat bizi bilir, biz de Yozgat'ı biliriz. Yozgat bize sevdalıdır, biz de Yozgat'a sevdalıyız. Biz, Yozgat'ın nasıl kendi kaderine terk edildiğini çok iyi hatırlarız. Yozgat'ın nasıl ihmal edildiğini, nasıl öksüz, yetim bırakıldığını biz iyi biliriz. Yozgat'ın, bu CHP iktidarlarından, bu MHP iktidarından neler çektiğini biz çok iyi biliriz'' diye konuştu.

-''DERSİNİ ALMIŞ DA EDİYOR EZBER''

3 Kasım 2002'de, Yozgatlıların AK Parti hareketine destek verdiklerini kaydeden Erdoğan, Yozgatlıların AK Parti'yi bağırlarına bastıklarını dile getirdi. Erdoğan, Yozgat'ı imar etmeye, yeniden inşa etmeye devam edeceklerini, Yozgat'ı bir dünya kenti haline getirmek için ter dökeceklerini ifade etti.

AK Parti'nin, milletin partisi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''AK Parti'nin rotasını çeteler çizemez, AK Parti'nin rotasını kasetler çizemez, AK Parti'nin rotasını sadece ve sadece millet çizer. AK Parti 'ben' ifadesini kullanmaz, 'biz' ifadesini kullanır. AK Parti'nin kerameti kendinden değil, sizden menkuldür.

Sayın Kılıçdaroğlu; Yozgat'ın çok güzel bir türküsü var, Yozgat Sürmelisi. Nida Tüfekçi'nin... Ne diyor? 'Dersini almış da ediyor ezber'. Yozgat'ın bir evladı Nida Tüfekçi bunu söylüyor. Sen ey Kılıçdaroğlu, 12 Eylül'de bu milletten dersini aldın ama hala ezberleyemedin. Sen akıl hocandan, CHP'nin ikinci Milli Şefinin dizinin dibinde dersini almaya devam et. Dersini güzelce ezberle. Önce bir çırak ol, çırak.

Şimdi CHP'nin akıl hocası, 87 yaşındaki o zat çıkıyor, gazetelerde röportajları başladı bu ara... Herhalde yeniden siyasete soyunacak, belli. Bizlerle ilgili olarak 'evham yapıyorlar, ben CHP'nin akıl hocası, Milli Şefi değilim' diyor. Yahu, CHP'nin listesindeki isimlere kefil olan siz değil misiniz? CHP listelerinde, sizin yol arkadaşlarınız yok mu?''

-BAYAN GAZETECİNİN GÜNLÜĞÜNDEKİ KILIÇDAROĞLU-DEMİREL İLİŞKİSİ-

Bir gazetecinin, dün internet günlüğünde yazdığı ifadeleri gündeme getiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''(CHP'de, listeler belirlenmeden önce Demirel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu aradı. Hem de bir kez değil. CHP'ye, 'Haberal' baskısı yaptı). 'Nereden mi biliyorum?' diye soruyor gazeteci ve cevabını veriyor: Bu telefon görüşmelerinin birine tanık oldum da, şahit oldum da ondan diyor. Bu telefona tanık olduğumda, yazmamam istenmişti, 'off the record' diyorlar buna... Bugün bu isteğin geçerliliğini yitirdiğini düşünüyorum diyor.

Ben söylemiyorum, bayan gazeteci söylüyor. Ah ah... Neler oluyor ya... Milletten neler gizleniyor, ne dolaplar dönüyor... Meydanlarda 'ben Kemalim', 'ben dürüstüm', 'ben yalan söylemem' diye gezinen Bay Kemal, meğer nerelerden talimat alıyor, ne dolaplar çeviriyor... Bay Kemal, sen çırak bile olamadın yahu... Belki bu beyefendiyi tanımazsın. Ben buradan, Yozgat'tan kendisine bazı ipuçları vereyim. Bakın, bu beyefendi, CHP'ye geçmişte neler söylemiş: -Bu beyefendinin ismini söylememe gerek var mı?- Diyor ki; 'CHP, ülkede çıkan kanunsuz olayların baş tertipçisi ve tahrikçisidir'...''

-DEMİREL'E ELEŞTİRİ-

Alandaki vatandaşlara bahsettiği kişinin kim olduğunu soran Başbakan Erdoğan, ''Demirel'' yanıtı alması üzerine, eleştirilerini sürdürdü. İsim vermeden Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in gazetelere röportaj verip bazı açıklamalarda bulunduğunu belirten Erdoğan, Demirel'in ''yıllarca başbakanlık yaptım'' dediğini hatırlatarak, şunları söyledi:

''Yahu o zaman otur oturduğun yerde, ne işin var böyle gazete gazete dolaşıyorsun? Otur. Otur da bey zannetsinler yahu. Hala rahat durmuyorsun, 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun. Şu partinin, listesi, bu partinin listesi... Bunlarla uğraşıyorsun. Otur da biz de saygı gösterelim, başkaları da saygı göstersin yahu. Sessiz olun, Yok...

Ha, söylemek istediğiniz bir şeyler varsa uluslararası dalda sorulduğunda cevap versin ama kalkıp da bu ülkenin bu tür siyasi şeylerine karıştığında cevabını alır.''

ERDOĞAN'DAN DAVETİYE TEPKİSİ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili, ''Sen namertsin, sen dürüst değilsin. Sen hangi çağda yaşıyorsun? Özel uçakla davetiye mi gönderilirmiş yahu? Böyle saçmalık mı olur? Böyle şey mi olur yahu?'' dedi.

Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yönelik eleştirilerde bulundu.

Süleyman Demirel'in, geçmişte CHP hakkında söylediği sözlerden örnekler veren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Diyor ki: CHP, her şeyi berbat ettikten sonra hükümeti bırakıp kaçmıştır. Diyor ki: Halk Partisine kalsa ülke 100 defa batmıştı. Aynı şeyi 100 defa söylediler. 'Halk Partisi ne dediyse aksi çıkmıştır'.Bitmedi, devam ediyor: CHP ile kalkınma yan yana gelemez. CHP ile anarşi yan yana gelir ve birbirine yakışır. Son bir alıntı daha.. Demirel, CHP seçmenine sesleniyor: Yolda altın bulsanız, CHP ile bölüşmeyin. Bir şey daha söylüyor, çok ilginç; 'CHP iktidarında, ineklerin sütü kurur'. Allah Allah... Ya peki bunlara şimdi ne oldu, bunları biraraya ne getirdi?''

-''STATÜKONUN İKİ BEKÇİSİ, ÇETE KARDEŞLİĞİNDE BULUŞTULAR''-

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da Demirel'i övdüğünü, mevcut genel başkan Kılıçdaroğlu'nun da yere göğe sığdıramadığını kaydeden Erdoğan, yaptığı konuşmada Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sorular sordu.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Sayın Kılıçdaroğlu, siz Alevi kültüründen geliyorsunuz... Bütün ömrünüz boyunca, Kahramanmaraş olaylarından, Çorum olaylarından, kanlı 1 Mayıs olaylarından dolayı siz bu emekli siyasetçiyi suçlamadınız mı? Şimdi o suçladığınız zatla, onun kefil olduğu adaylarla siyaset yapıyorsunuz. Peki şimdi bunu Alevi kardeşlerimize nasıl izah ediyorsunuz?

Bunlar, statükonun iki bekçisi... Bu CHP, 27 Mayıs müdahalesine çanak tuttu, merhum Adnan Menderes ve iki arkadaşının idam sehpasına götürülmesine seyirci kaldı. Bu emekli beyefendi de 28 Şubat müdahalesine kol kanat gerdi. Şimdi bu statükonun iki bekçisi, çete kardeşliğinde buluştular.''

-''BELGELİ YALANCI BUNLAR, VESİKALI YALANCI BUNLAR''-

Geçtiğimiz pazar günü Antalya'ya gittiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, meydandaki vatandaşlara, başkanlığa seçilen Mustafa Akaydın'ın yerel seçimler öncesinde kullandığı afişleri gösterdi. Afişlerde elektrik ve suyun bedava olacağı yönünde vaatler olduğunu anlatan Erdoğan, bu vaatlerin hayata geçirilemediğini ifade etti ve Akaydın'ı eleştirdi.

Konuyu Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel'in geçmişteki vaatlerine getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''CHP'nin akıl hocası ne diyordu? Hatırlayın o günleri... Merhum Özal'la tartıştığı zaman ne diyordu? 'Ne veriyorsa beş vereceğim'... Sonra iktidara geldi, nerede beş? Soruldu kendisine, 'Dün dündür, bugün bugündür' yanıtını verdi. Bir ara çok daha farklı şeyler söyledi. Konut ve otomobil olmak üzere iki anahtar vaadinde bulundu. Konutlar geldi mi Yozgatlı kardeşim, otomobil var mı?

Sayın Kılıçdaroğlu, siz dürüstsünüz öyle mi, siz sözünüzde durursunuz öyle mi? Siz Gandi'siniz ya... Antalya'ya verdiğiniz sözler ne oldu? İşte o gün Antalya'da nasıl yalan söyledilerse bugün de Türkiye'ye yalan söylüyorlar. O gün Antalya'yı nasıl aldattılarsa, bugün tüm Türkiye'yi aldatmak istiyorlar.

Ben Sayın Kılıçdaroğlu'na yürüyen yalan dedim. Gördüm ki hafif kalır be. Bunlar koşan yalan, koşan... İşte Antalya'daki bu afişler de CHP yalanlarının belgesi... Belgeli yalancı bunlar, vesikalı yalancı bunlar.''

-''BUNLARDA YÜZ YOK''-

Bugün bir gazetede yayımlanan habere değinen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Sayın Kılıçdaroğlu bir yalan daha söylemiş. Bunlarda utanma, ar, böyle bir şey yok. Bunlarda ar, namus, haya, böyle bir şey yok. Güya ben büyük kızımın evlilik davetiyesini özel uçakla Ürdün Kralı'na göndermişim... Yahu böyle bir hayasızlık olur mu? Sonra bazı yayın organları diyor ki: Başbakan böyle konuşmamalı.

Ben şimdi bu Kılıçdaroğlu'na diyorum ki: Eğer sen dürüstsen, eğer sen mertsen çık bunu açıkla. Sen namertsin, sen dürüst değilsin. Sen hangi çağda yaşıyorsun? Özel uçakla davetiye mi gönderilirmiş yahu? Böyle saçmalık mı olur? Böyle şey mi olur yahu?

Bunların geçmişi de bu, bugünü de bu. Fakat bunlarda yüz yok. Yalanı bunlar güle oynaya söyler. Sorduğum sorulara cevap vermezler. Ben bunların yalanını takip etmekten bıktım.''

-''BENİM ABDESTİMDEN ŞÜPHEM YOK Kİ NAMAZIMDAN ŞÜPHEM OLSUN''-

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 29 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, o dönemde Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle ilgili dosya açıklayacağını söylediğini ifade etti. Kendisinin dosyaları açıklaması konusunda Kılıçdaroğlu'na meydanlarda çağrıda bulunduğunu belirten Erdoğan, aradan geçen zamana rağmen dosya açıklanmadığını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Şimdi yine çıkmış benimle ilgili konuşuyor, 'Dosyalarını açıklayacağım' diyor. Bak seninle aynı şekilde bir merak sahibi daha var, Bahçeli... Bahçeli'yi de yanına al beraber çalış. Bahçeli de öyle diyor ya, 'bazı duyumlarımız var. Ama şu anda iktidarda değiliz. İktidara geldiğimiz zaman bunların hepsini araştıracağız, bunların hepsini çıkartacağız. Çıkarttığımız zaman da Yüce Divan'a göndereceğiz'...

Kafaya bak, kafaya... Yahu sen 3,5 yıl Başbakan Yardımcılığı yaptın, ben de İstanbul'da belediye başkanlığı yaptım. Dokunulmazlığım da yoktu. Çıkartsaydınız ya dosyalarımı. Bana partiyi kurduğumuz andan itibaren 57 tane dava açtılar. Şu anda 3-4 tane dava var. Milletvekili olmasam, arkadaşlarımın hepsi o davalardan beraat ettiler. Benim abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Yüce Divan'a gönderecekmiş... Yahu nereye gücün yetiyorsa oraya... Ama sen bu ülkede iktidarı görmek için daha çok beklersin, çok.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber