Akdağ: Bu işin insani yanını yeniden daha yükseğe çıkarmak zorundayız

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Mart 2012 17:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hekimlik mesleğinde insani ilişkilerin önemine işaret ederek, ''Bu işin insani yanını yeniden daha yükseğe çıkarmak zorundayız'' dedi.

Akdağ, Asya Termal Otel'de düzenlenen ''Fatih Üniversitesi 3. Uluslararası Tıp Öğrenci Kongresi''nde yaptığı konuşmada, son 10 yılda sağlık alanındaki gelişmelere işaret etti.

Sağlık alanına kadınların daha fazla ilgi göstermesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Akdağ, hekimlik mesleğinin doğrudan insanla ilgili olduğunu söyledi. Akdağ, ''İnsanlar kendileri ya da yakınları hastalandığında karşımıza geliyor, medet umuyor. Oysa şifayı veren Allah'tır. Biz sadece vesile teşkil edebiliriz ama bu yaptığımız işin büyük olmasını değiştirmiyor'' diye konuştu.

Ancak bir kişi kendisi ya da yakını hastalandığında hekimliğin ne anlama geldiğini iyi anladığını kaydeden Akdağ, tıp alanında son yıllarda çok büyük gelişmeler olduğunu, bu gelişmeler ışığında insanın ikinci plana itilmemesi gerektiğini söyledi.

''Bu işin insani yanını yeniden daha yükseğe çıkarmak zorundayız'' diyen Akdağ, tıp fakültesi öğrencilerini gördüğünde ümidinin arttığını ifade etti.Akdağ, ''Bütün bu teknoloji ya da teknik helezoni içinde insanı kaybetme riskiyle karşı karşıyayız, böyle olmasına müsaade etmemeliyiz'' diye konuştu.

Tıp fakültelerinde etik derslerine daha fazla önem verilmesi gereğine işaret eden Akdağ, müfredatta ''Stres yönetimi'' gibi konuların bulunmasını önerdi.Tıp öğrenciliği yıllarındaki anılarını aktaran Akdağ, kendi hocalarının muayenehaneleri olmadığını, tamamen eğitim ve hastalarıyla ilgilendiklerini söyledi.

Akdağ, bu sistemin daha sonra yavaş yavaş bozulmaya başladığını aktararak, tıp fakültelerinde hoca-öğrenci ilişkisinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Türkiye'de sağlık alanındaki gelişmelerin vatandaşların memnuniyetini yüzde 39'dan yüzde 76'ya çıkardığını bildiren Akdağ, uluslararası kuruluşların da bunu dile getirdiğini anlattı.Hasta merkezli tıp anlayışının son yıllarda tartışma konusu olduğunu belirten Akdağ, ''Aslında bir merkezi aramak doğru değil. En doğrusu eşitlerin karşı karşıya olduğu bir sistem kurmak. Hasta ve yakınlarıyla sağlık personelinin eşit olduğu bir sistem kurulmalı'' dedi.

Tıp fakültesindeki öğretim üyeliği döneminde asistanlarına verdiği eğitimden de bahseden Akdağ, öğrencilerine ''Karşındakiyle elin cebinde konuşma'' tavsiyesinde bulunduğunu söyledi. Akdağ, doktorluğa ''yarı tanrılık'' yakıştırmasının yapıldığını ancak bunun yanlış olduğunu ifade ederek, hekimlerin insana hizmet etmekten mutluluk duyması gerektiğini ifade etti.Akdağ, ''İnsan eşrefi mahlukattır. Bu eşrefi mahlukata hizmet etme imkanı bulduysak ne mutlu bize'' şeklinde konuştu.

-''Artık yüz nakli bile yapabiliyoruz''-

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl de tıp öğrencilerine mesleklerini iyi bilmeleri öğüdünde bulundu.

Kendi öğrencilik yıllarında akciğer röntgeni çekecek film bulamadıklarını, oysa şimdi Türkiye'de yüz nakli yapılabildiğini anlatan Erdöl, bunların önemli gelişmeler olduğuna işaret etti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de başkentin bir sağlık kenti olması için gayret gösterdiklerini söyledi.Bunun için kendilerinden talep edilenleri yerine getirmek için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Gökçek, ''Ankara şuanda ciddi anlamda tıp merkezi haline geldi. İki kampüs hastane yapılacak. Bunlarla da tam bir tıp merkezi haline gelecek'' dedi.

Şehirde termal tesislerin de yapıldığını hatırlatan Gökçek, dinleyicilere kendi sağlığıyla ilgili anılarını anlattı.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Vatandaşımız bir acil durumu için, bir yakınının acil durumu için hastaneye başvurduğunda, bu hastane ister devlet hastanesi olsun, ister üniversite hastanesi olsun, isterse özel hastane olsun kesinlikle mağdur edilmemesi gerekiyor'' dedi.

Akdağ, ''Fatih Üniversitesi 3. Uluslararası Tıp Öğrenci Kongresi''nden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Tıp fakültelerinin kontenjanlarının artırılmasına ilişkin bir soru üzerine Akdağ, YÖK ile son 3 yıldır bu hususta çok uyumlu çalıştıklarını söyledi. tıp fakültelerinin kontenjanlarının önemli ölçüde artırıldığını belirten Akdağ, bunun gelecek yıllarda daha da artırılabileceğini ifade etti. Bunun için YÖK'ün ve üniversitelerin DPT ile el ele verip altyapıyı iyileştirmesi gerektiğini vurgulayan Akdağ, şunları söyledi:

''İhtiyaç açık. Biz, Türkiye'de yılda 12 bin kontenjan oluşturulması, bunun en az bir 10 sene kadar devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Büyük bir ihtiyaç, hekimlerin üzerinde büyük bir işi yükü var. vatandaşlarımızın da sıkıntısı var. Hekim sayısının yetersizliğinden dolayı vatandaşlarımız da zaman zaman sıkıntı çekebiliyorlar. Bu sayıyı artıracağız. Üniversitelerimiz, YÖK, DPT el ele verecekler. Sağlık Bakanlığı olarak katkı sunacağız. Altyapıyı da iyi hazırlamak gerekiyor.''

-Acillerde taahhütname imzalatıldığı iddiası-

Akdağ, özel hastanelerin acillerinde masrafların karşılanması için taahhütname imzalatıldığı iddiasının da sorulması üzerine şöyle konuştu:

''Haberleri görünce arkadaşlarıma talimat verdim. SGK'nın Sağlık Uygulama Tebliği ile alakalı olarak, muhtemelen böyle bir takım girişimler var. Hükümet olarak şu hususta kararlıyız; Başbakanımız bu noktada bizi çok net talimatlandırmış durumda. Hiçbir vatandaşımız acil hizmet alırken mağdur edilmeyecek. Burada kim acildir, nereye kadar acildir tartışmaları yapılıyor, teknik açıdan. Ama bu teknik tartışmaların ya da kurumların yeni uygulamalarının genel prensibi asla değiştirmemesi gerekiyor. Vatandaşımız bir acil durumu için, bir yakınının acil durumu için hastaneye başvurduğunda, bu hastane ister devlet hastanesi olsun, ister üniversite hastanesi olsun, isterse özel hastane olsun kesinlikle mağdur edilmemesi gerekiyor.''

Acillerde gereksiz hasta başvuruları yüzünden iş yükünün arttığı iddiası da sorulan Akdağ, ''Bakın ne dedim- Acil hastadan bahsediyorum, acile başvuran hastadan değil. Bir kişinin kendisinin ya da yakınının durumu aciliyet arz ediyorsa ki bunun ne olduğu bellidir. Kişinin herhangi bir uzuvuyla ya da ruhsal durumuyla ilgili önemli sıkıntı çıkarabilecek durumlar müdahale edilmezse bir uzvun ya da hayatın kaybedilmesine sebep olabilecek durumlar acil olarak kabul ediliyor. Böyle durumlarda asla vatandaşı mağdur edemeyiz. Bu hususta çok kararlıyız'' diye konuştu.

Akdağ, bir kişinin durumunun acil olmamasına rağmen özel bir hastanenin acil servisine müracaat etmesi halinde durumun değişeceğini söyledi.

-Tam gün düzenlemesi-

Bakan Akdağ, tam gün düzenlemesi çerçevesinde tıp fakültelerinde sözleşmeli öğretim üyesi uygulaması getirilmesinin planlanıp planlanmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken, bu konuyu hala tartıştıklarını dile getirdi. Kısa bir süre önce YÖK Başkanı ve diğer yetkililerle yattıkları çalışma toplantısında konuyu ele aldıklarını bildiren Akdağ, ''Önümüzdeki günlerde bu hususta yeni gelişmeler olacak'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber