Keşke ?benim memurum rüşvet almaz' diyebilseydim

Haber Giriş : 24 Aralık 2005 07:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Edirne Kapıkule'de ortaya çıkartılan rüşvet skandalının yankıları sürüyor. Soruşturma derinleştikçe yeni bilgilere ulaşılırken, kısa süre önce gümrüklerin başına geçen Cihat Ancın, Zaman'a konuştu. Olayların gün yüzüne çıkmasından rahatsız olmadığının altını çizen Müsteşar Ancın, ?Zaten başından beri biz savcılık ve Emniyet'le işbirliği yaptık. İki müfettiş bir ayı aşkın süredir Kapıkule'deydi.? diyor. Ancın gümrüklerdeki yanlışlara göz yummayı ?başını kuma gömme' diye nitelerken duygularını şöyle ifade ediyor: ?Benim memurum yapmaz diyemem. Keşke diyebilecek bir durumda olsam. Keşke bunu söyleyebilecek manevi bir gücüm olsa. Ama bunu diyemiyorum.? Gümrük Müsteşarı Cihat Ancın, Kapıkule'yle ilgili iddiaların kendilerine 1,5 ay kadar önce intikal ettiği bilgisini veriyor. Başından bu yana ?kim suçluysa cezasını çeksin; ancak kurunun yanında yaş da yanmasın' düşüncesi ile hareket ettiklerini dile getiren Ancın, kurumlar arasında işbirliği yaptıklarını kaydediyor. Edirne'ye başlangıçta iki, ardından iki müfettiş daha gönderdiklerini belirten Müsteşar, bugün beşinci müfettişin Kapıkule'de göreve başlayacağını söylüyor. Müfettişlerin raporu doğrultusunda önemli yer değişiklikleri yapacaklarının sinyalini veren Ancın'a göre Kapıkule'deki yöneticilerin sorumluluğu var. ?Bir yanlış yapılmışsa; bu gümrük memuru da olsa, emniyet memuru da olsa faturasını ödeyecek.? diyen Ancın, soruşturmanın en objektif şekilde yürütüleceğine dikkat çekiyor. İşin bu kadar yaygın olmasının yöneticilerin kendisini sorgulamasını gerektirdiğini de vurgulayan Müsteşar Ancın şöyle devam ediyor: ?Kapıkule'de o kadar yönetici var. Bunların hiçbir şeyden haberi yoksa yönetim zafiyeti vardır. Onlarla konuştum, bilgilerinin olmadığını söylüyorlar. Doğru olabilir; ama bilgileri olması gerekiyordu. Ben buradan Kapıkule'yi gözetleyecek değilim. İşlerini doğru düzgün yapmaları gerekirdi.?

Olayların duyulmasının ardından birçok gümrük memurunun kendisini aradığını anlatan Ancın, "Herkes telefon ediyor. Kapıkule'nin haricindekiler bile. ?Bizi bu hadiselerle değerlendirmeyin.' diyorlar. Elbette herkes bir tutulmayacaktır. Teşkilatta genel bir üzüntü var." diyor. 100 personelden sadece 85'inin yanlış işlere bulaşmamış olduğunu savunan gümrük müsteşarı iddiasını şöyle dile getiriyor: "Bir gümrük memurunun çocuğu gazetede bu haberleri okuyunca babası cevap veremiyor. Bu çok üzücü. Tüm personel Kapıkule gibi olsa hiçbir dış ticaret hedefi tutmaz. Piyasa yabancı maldan geçilmez. Gene de var, reddetmek mümkün değil; ama gümrük çalışanlarının tümünü Kapıkule'deki gibi görmek çok yanlış ve haksız bir tutumdur."

Cihat Ancın olayların ardından benzer problemlerin olmaması için kısa ve uzun vadeli çözüm arayışında olduklarını aktarıyor: "Yarın (bugün) vakfımızın genel kurulu var, onlara da ne yapmamız lazım, diyeceğim. Hemen yapmamız gerekenler var. Orta ve uzun vadede yapmamız gerekenler var. Motivasyon kaybından dolayı motivasyonu korumamız gerek. İthalat-ihracat devam ettiği için Kapıkule'ye 60 kişi gönderdik." İmaj sorununu çözmeye dönük adımları ise şöyle özetliyor: "2006'da imaj çalışması yapacağız. Dışarıdan grupla, değil gümrük çalışanları kendi yapacak. İlk başta, ?içimizde bu gibi insanların var olduğunu' kabul edeceğiz. Aksi takdirde başarılı olamayız. Grup disiplinini sağlamamız lazım. Olaydan da anlaşılıyor ki masada çalışan temiz kişi, yanında yanlış iş yapan kişiye 'ne yapıyorsunuz' dememiş ya da diyememiş. Bu, grup disiplininin olmadığını gösteriyor. İyilerin kötüleri düzeltmesini isteyeceğiz. Arkadaşımız dışarıda göğsünü gere gere ben gümrükçüyüm, diyemiyor ya. Üniversitelerden destek alarak, bilimsel verilerle bunu yapacağız. Sadece buradan gönderip şunları okuyun, değil, Kapıkule'deki arkadaşlara yaptıracağız. Sırça köşkten olmuyor. Gümrüklerin imajını sahadakiler bizzat kendi çözmeye çalışacak." Bir yandan teknolojik yatırıma da önem vereceklerini belirten Ancın, "İnsan unsurunu devre dışı bırakmak istiyoruz. Elektronik veri değişimiyle insanlar beyannamelerini kendi bürolarından giriyorlar. Gümrüğe geldiğinde temas var. Mümkün olduğunca teması kesmeye çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulunuyor.

Kaçağın tek sorumlusu biz miyiz?

Gümrük müsteşarı, kendilerine yeterince destek verilmemesine de tepkili. Gümrüklerin üzerinde büyük bir yük olduğundan yakınan Ancın, "O kadar kaçak akaryakıt var. Bir tane benzinlik kapatılmış mı?" diye soruyor. Türkiye'deki sıkıntıların kayıt dışı ekonomiden kaynaklandığına dikkat çeken Ancın tepkisini şu sözlerle iletiyor: "Almanya'nın gümrükleri bizimkinden daha sağlam değildir. Ama ne oluyor, Almanya'ya 5 konteynır iplik soksanız bile iplikleri satamazsınız. Dünyada bunlarla mücadelede gümrük sadece bir nokta. Bütün yük gümrükte. Geçtiğin anda kurtarıyorsun. Bu kadar sigara satılıyor. Türkiye'de nasıl satılıyor bunlar? Bunların satıldığı yerlerden kaç tanesinin ruhsatı iptal edilmiş? Biz ancak ifade edebiliyoruz. Bunlar bizim gücümüzün çok ötesinde. Kaçak akaryakıt giriyor o kadar. Adam akaryakıtı kaçak satmıyor ki. Evde mi satıyor, benzinlikte satıyor. Amerikan gümrüklerinin üstüne bu yükü vurun. O da kaldıramaz. Bu bizi hakikaten sıkıyor ve geriyor. Bunların önüne geçilse gümrüklerdeki ahlaksız teklifler de azalır." Bir TIR kaçak sigarayı gümrükten geçirebilen bir kaçakçının 1 milyon YTL vermekten kurtulduğunu öne süren Gümrük Müsteşarı, memurların karşı karşıya kaldığı manzarayı da şöyle ifade ediyor: "Kaçak sigara TIR'ını gümrükten geçiren adam kazanacağı 1 milyon YTL'ye karşı 200 bin dolarını çok rahat dağıtabilir. Bin 500 YTL maaş alan bir adamın önüne 100 bin dolar atıldığında o adama güvenemezsin."

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber