Hamilelikte iş aktinin feshi Bakan'ı kızdırdı

THY'nin sözleşmeli kadın kabin memurlarına, hamilelikte "ihbar ve ihtara hacet kalmaksızın tek taraflı fesihi kabul ettiğini içeren sözleşme" imzalatması, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'yu kızdırdı. Çubukçu, THY'ye yazı yazarak cinsiyete dayalı ayrımcılık içeren bu hükmün sözleşmeden çıkarılmasını istedi.

KADINDAN Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, THY Yönetim Kurulu Başkanlığı'na 4 Ekim 2006 tarihiyle gönderdiği yazısında, kabin memurlarına hamile kalmaları durumunda ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın tek taraflı feshi kabul ettiğini içeren sözleşme imzalatılmasını, Anayasa'ya, insan haklarına, kadın hakları ve uluslararası sözleşmelere aykırı buldu.

Türkiye'nin ulusal gelişmeler ve uluslararası taahhütler çerçevesinde sosyal politika ve istihdam alanında cinsiyete dayalı ayrımcılığın önlenmesi ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması konusunda önemli yasal gelişmeler kaydettiğine vurgu yapan Çubukçu, bu gelişmelerin hayata geçirilmesi için çalışılırken böyle bir sözleşmenin yapılamayacağını savundu. Çubukçu, böyle bir sözleşmenin 6 yasal nedenle yapılamayacağını savunduğunu yazısında şunları söyledi:

Ülkemizin 1985'te taraf olduğu ve 1986'da yürürlüğe giren BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin istihdam alanında alınması gereken tedbirleri içeren 11'nci maddesine göre "Evlilik ve analık sebebiyle kadınlara karşı ayrımı önlemek ve etkin çalışma hakkını sağlamak amacıyla" taraf devletler uygun önlemleri alacaklardır.

Ülkemizin onaylayarak taraf olduğu 111 sayılı "Ayrımcılık (İş ve Meslek) sözleşmesinin 1. maddesinde "ayrım" deyimi "ırk, renk, cinsiyet, din, siyasal inanç, ulusal veya sosyal menşe bakımından yapılan iş veya meslek edinmeye veya edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği yok edici veya bozucu etkisi olan her türlü ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutmayı kapsar.

2001 ve 2003 tarihli AB Müktesebatına Uyum Türkiye Ulusal Programlarımızda "Sosyal Politika ve İstihdam" başlıklı fasılda istihdamda kadın ve erkek arasında muamele eşitliği ilkesi doğrultusunda ilgili direktiflere uyum sağlanacağı taahhütü çerçevesinde 2004 yılında Anayasa'nın 10.maddesinde "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür" değişikliği yapılmıştır.