Antalya'da 'Paralel' dinleme davasında 1 tahliye

Antalya Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde 2009 ile 2013 yılları arasında görevli istihbaratçılar hakkında şikayet üzerine soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında geçen mayıs ayında düzenlenen operasyonda çok sayıda istihbaratçı gözaltına alındı. Şüphelilerin yasalara aykırı şekilde çok sayıda kişiyi 'paralel devlet yapılanması'nın çıkarları doğrultusunda dinlediği iddia edildi.

60 kişinin dinlenilmesiyle ilgili 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 70 kişinin dinlenilmesiyle ilgili de 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı ayrı dava açıldı. Her iki dosyadaki sanıkların çoğunun aynı kişiler olması üzerine iki dosya Antalya 3'üncü Mahkemesi'ndeki dosyayla birleştirildi.

Birleştirme kararından sonra 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3'ü tutuklu 12 sanığın yargılandığı davanın 3'üncü duruşması yapıldı. Duruşmaya sanıklardan tutuklu yargılanan Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Daire Başkanlığı eski başkan yardımcısı Mehmet Erdil, eski istihbaratçı Sunal Sevindik, istihbaratçı polis şefi Erol Çomak ile tutuksuz yargılanan meslekten ihraç edilen eski istihbaratçı komiser Mehmet Kara ile meslekten ihraç edilen polis memuru Süleyman Çark katıldı. Yasa dışı yollarla dinlenen polislerin de müşteki sıfatıyla katıldığı duruşmada tarafların avukatları da hazır bulundu.

Sanıklardan Mehmet Erdil, 26 yıllık meslek hayatının her türden terör örgütü mensuplarıyla mücedele içinde geçtiğini belirtti. Geçen nisan ayında emekli olduktan iki ay sonra terör örgütü üyesi olmak ve sahtecilik yaptığı iddiasıyla tutuklandığını belirten Erdil, dinlemelerle ilgili kendisine getirilen eksiklik içeren hiçbir evrakı imzalamadığını, yapılan iş gereği eksik ya da yanlış bilgi içeren evrakın işleme alınmış olabileceğini belirterek, suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

'TALİMAT YUKARDAN' İDDİASI

Duruşmada telefonları yasa dışı yollarda dinlenen emniyetçiler de sanık meslektaşlarından şikayetçi oldu. Halen Antalya'da polis başmüfettişi Hakan Kaan Tekne, dinleyenlerden çok dinletenlerin araştırılması gerektiğini söyledi. Tekne, "Telefonlarımı 2009 yılında Hakan Yıldız ismiyle dinlemişler. O dönemde il emniyet müdür yardımcısıydım. Beni dinleyen polislerin beni tanımamaları mümkün değil. Dinleme işleminin, yargılanan sanıklara daha üst rütbeli bir emniyet personeli tarafından verilen talimatlar doğrultusunda yapıldığını biliyorum. Huzurda bulunan sanıkların benim dinlenmem sebebiyle elde edebilecekleri bir çıkarları olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.

VALİDEN ŞİKAYETÇİYİM

Müştekilerden Antalya Emniyet Müdürlüğü eski Özel Harekat Şube Müdürü Bülent Mutluyazar, 2010 yılında yaptığı telefon konuşmasından sonra kendisi hakkında şikayetçi olması için arkadaşına baskı yapıldığını söyledi. Dinleme işlemlerinin bilinçli ve örgüt faaliyeti kapsamında yapıldığını düşündüğünü belirten Mutluyazar, "Ben kendilerinden olmadığım için amaçları benim yerime kendilerinden birini Özel Harekat Şube Müdürlüğüne getirmekti. En son 2011 yılında terfime engel olarak beni Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'ne tayin ettiler. Ben de oradan emekli oldum. Terfimi engelleyerek sanıkların bu eylemleri sebebiyle çok ciddi zararlar gördüm. Beni dinleyen bu kişiler ile o dönemde Antalya Valisi olan şimdiki Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak'tan da şikayetçiyim. Ahmet Altıparmak, sanıkların amiri konumundaki Yavuz Bölek ile yakın ilişki içindeydi" dedi.

BENİMLE HALA UĞRAŞIYORLAR

Halen Konya'da görev yapan polis memuru Hikmet İskender ise Antalya'daki davaya katıldıktan sonra görev yerinin değiştirildiğini söyledi. Üzerinde halen örgütün baskısının devam ettiğini iddia eden İskender, "Antalya Beldibi'nde görev yaptığım dönemde Konya'nın Çeltik İlçesi'ne tayin edildim. Eşim Antalya'da öğretmenlik yapıyor. Geçen ekim ayında Antalya'daki duruşmaya katılmak için gelmiştim. Dönüşümde ise Ereğli ilçesine tayin edildiğimi öğrendim. Nedenini sorunca 'eş durumu' dediler. Oysaki eşim Antalya'da görev yapıyor" diye konuştu.

Haklarında yakalama kararı çıkartılan sanıkların infazının beklenmesine karar veren mahkeme, tutuklu sanıklardan Mehmet Erdil'in delilleri karartma ve kaçma şüphesi bulunmadığı anlaşıldığından adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Mahkeme, Sunal Sevindik ile Erol Çomak'ın tahliye talebini ise kabul etmedi. Duruşma ertelendi.