FETÖ adına istihbari bilgi toplama davası başladı

Elde ettikleri verileri FETÖ'ye aktardıkları öne sürülen polisler hakkında "silahlı örgüte üye olma" suçundan açılan davanın görülmesine başlandı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Aralık 2015 21:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ adına istihbari bilgi toplama davası başladı

Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini, Emniyet Genel Müdürlüğünün "Detaylı Veri Analizi (DEVA) 1-2" programları üzerinden sorguladıkları ve elde ettikleri verileri "Fetullahçı Terör Örgütü"ne (FETÖ) aktardıkları öne sürülen 10 polis hakkında "silahlı örgüte üye olma" suçundan açılan davanın görülmesine başlandı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Kenan Taşkın, Muhittin Avcı, Özlem Gökkoyun, Okan Tanju Baydak, Abdullah Karaca, Samih Şimşek, Mehmet Yılmaz, İsmail Ünal ile avukatları katıldı.

Duruşmada, kimlik tespiti ve iddianamenin özetlenmesinin ardından söz alan sanık avukatlarından Melik Bayat, mahkemenin yetkisiz olduğunu ve davaya bakamayacağını, Danıştay tarafından onanmış bir terör örgütü de bulunmadığını ileri sürdü.

Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, mahkemenin davaya bakmaya yetkili olduğunu bildirerek, duruşmaya devam etti.

Sanıklardan Abdullah Karaca, beyanında, emekli polis memuru olduğunu, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü emrinde değişik illerde görev yaptığını bildirdi. Son olarak Adana Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde büro yazıcısı görevinde bulunduğunu belirten Karaca, devlet erkanının vilayete gerçekleştirdiği resmi ziyaretlerin yazışmalarını yaptığını anlattı.

- "Bu program detaylı bir arşiv programı gibi"

Karaca, "Bu program detaylı bir arşiv programı gibi. Asıl amaç kişinin kimlik tespitine yönelik. Kişinin aleyhine kullanılacak bir bilgi yok. TC kimlik numarası nüfustan alınmış, üniversite bilgisi ÖSYM'den alınmış, dernek bilgisi sendikalardan alınmış. Burada sır olan bilgiler yok. Değerlendirme bilgisi yok" ifadesini kullandı.

Karaca, şunları anlattı:

"O dönemde Sayın Başbakanın, Cumhurbaşkanının, Adana'ya geliş gidişlerinde istihbari birtakım çalışmalar yapılıyor. Eylem yapacak gruplar olup olmadığı, risk bildirimi yapılıyor bize. Biz de ona göre çalışma yapar, bildiririz. Tedbirler alınır geliş gidişinde. Benim de Cumhurbaşkanın bilgilerine dört defa girdiğim iddia edilmişse de ben, bir defa girdim. Tam olarak hatırlamıyorum, Başbakanın ekim ayında ziyareti vardı. O yüzden girip bakmış olabilirim."

İddianamede, Adana'daki MİT tırlarının durdurulması ile ilgili hakkında dava açıldığının da belirtildiğini kaydeden Karaca, bu olay nedeniyle açığa alınmadığını ileri sürdü.

Karaca, "Adana'daki yargılanmam MİT tırlarının durdurulmasıyla ilgili değil. 50-60 kişi hakkındaki usulsüz dinlemeyle ilgili açılan davalardır. O olaydan önce açığa alınmıştım. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.

Sanıklardan Kenan Taşkın da iddiaları kabul etmediğini, yaptığı sorgulamanın yasal olduğunu, talimatlar doğrultusunda görevini yaptığı savundu.

Sanıklardan Özlem Gökkoyun ise beyanında "DEVA 1-2" programlarına verilen şifrelerle girildiğini, bazı temel bilgilerin görüldüğünü, detaylı bilgilere ulaşılmasının imkansız olduğunu öne sürdü.

Terör örgütü üyesi olmadığını, bilgileri de kimseyle paylaşmadığını savunan Gökkoyun, "Bizim çalıştığımız dönemde 'DEVA programı'na girip sorgulama yapabilirdiniz. Burada devlet sırrı niteliğindeki bilgiler bulunmaz. Cumhurbaşkanını sorgulayamazsınız veya Başbakanı sorgulayamazsınız diye bir şey yoktu" ifadesini kullandı.

Diğer sanıklar, avukatlarının hazır bulunmaması nedeniyle daha sonra savunma yapacaklarını bildirdi.

Mahkeme, sanıklardan Abdullah Karaca hakkında açılan dava iddianamelerinin bir kopyasının Adana'daki mahkemelerden istenmesine, savunma yapmayan sanıkların bir sonraki duruşmada beyanlarının alınmasına karar verdi.

"DEVA 1-2" programları üzerinde keşif yapılması talebini de reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

- İddianame

İddianamede, Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin kişisel bilgilerini, Emniyet Genel Müdürlüğünün "DEVA 1-2" programları üzerinden sorguladıkları ve elde ettikleri verileri "Fetullahçı Terör Örgütü"ne aktardıkları öne sürülen sanıkların "silahlı örgüte üye olma" suçundan cezalandırılması talep ediliyor.

Ayrıca sanıkların aynı konuyla ilgili "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" suçundan, Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılanmaları devam ediyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber