YÖK Başkan Vekili: Bende YÖK mağduruyum

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 09 Kasım 2006 12:54, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof.Dr. İsa Eşme, kendisinin de YÖK mağduru olduğunu belirtirken, "Erdoğan Teziç de YÖK'ten çok çekti ama kaderin cilvesi buradayız" dedi.

Eğitim-Sen, "YÖK'ün Strateji Raporu" başlıklı bir panel düzenledi, panelde YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı temsilcileri bir araya geldi. Katılması beklenen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sel bölgesindeki incelemelerini tamamlayamadığı için panele gelemedi.

YÖK MAĞDURLARI ARASINDAYIM

Panelistlerden YÖK Başkan Vekili İsa Eşme, Türkiye'de 93 üniversite olduğunu, bunlar için merkezi bir organın şart olduğunu ifade etti. YÖK'ün özellikle üniversitelerin savunulmasında öncü bir rol oynadığını vurgulayan Eşme, gerekliliğini savunduğu YÖK'ün, geçmişte kendisini de mağdur ettiğini anılarıyla anlattı. Eşme konuşmasına şöyle devam etti:

TEZİÇ DE ÇOK ÇEKTİ, KADERİN CİLVESİ ŞİMDİ BURADAYIZ

"Aslında Ben de YÖK mağduruyum. 7 yıl asistanlık yaptım. Ardından YÖK, asistanlığın usullerini değiştirdi. Üniversitede, 'Sizi atacağız' dedi. Öyle bir engelle karşılaştım, ama sonunda aşıldı. Diğer bir örnek ise, 1998 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde Eğitim Fakülteleri ile ilgili yapılacak reformu eleştiren bir yazı yazdım. Aynı zamanda dekan yardımcısı idim. Rektör beni çağırdı. YÖK'ten aramışlar. Rektör'e, 'İsterseniz istifa edeyim. Bizim önümüz artık kapanacak' dedim. Ama ne olursa olsun önümün kapanması uğruna görüşlerimi savundum. Savunmasaydım, yetiştirdiğim öğrencilerin yüzüne bakamazdım. Rektör bana 'haklısın' dedi. Ama 53 yaşında emekli olmak zorunda kaldım veya bırakıldım. Sayın Başkan Erdoğan Teziç de YÖK'ten çok çekti. Ama kaderin cilvesi şimdi buradayız."

MYO'LARDA 59, İHL'DE 8 ÖĞRENCİYE 1 ÖĞRETMEN

Eşme, eğitimdeki en büyük sorunun ortaöğretimden üniversiteye geçiş olduğunu belirterek, üniversitelere 200 bin lisans öğrencisi alındığını ancak 1 milyon 800 bin kişi başvuru da bulunduğunu ifade etti. Bu sorunu aşmanın talep düşürmek ya da kontenjanı artırmak yoluyla olabileceğini söyleyen Eşme, kapasite artırımının fiziki imkanların çözüme ulaştırılmasıyla sağlanabileceğini kaydetti. Eşme, "Önce fiziki imkanlar halledilmeli. Meslek Yüksek Okulları'nda 59 öğrenciye 1 öğretim görevlisi düşüyor. 1930'larda bile durum daha iyiydi. Buna karşın imam hatiplerde 8 öğrenciye 1 öğretmen düşüyor. Bunun için bizim acil kadro ihtiyacımız var" diye konuştu.

REKTÖR ATAMASINA İLİŞKİN ÇALIŞMA "AKIL DIŞI"

Eşme, kurucu rektör atamasına ilişin hazırlanan yasa çalışmasına da tepki gösterirken, önerilen yöntemin "akıl dışı" olduğunu söyledi. Eşme, "4 tane rektör adayını MEB belirleyecek biz de 2 tanesini Cumhurbaşkanı'na gönderecekmişiz. Son derece akıl dışıdır. MEB bizim üstümüzde bir yapıdır, onların bize değil bizim onlara 4 rektör aday ismi sunmamız lazım. MEB, YÖK'ün alt birimi değildir ki" dedi. Rektör atamalarına siyasetin bulaşmaması gerektiğini savunan Eşme, "Şu anda sorun yok ama 1992'de kurulan üniversitelere atanan 22 rektörden 16'sı irticai faaliyetlerinden görevden alındı. Siyaset atarsa böyle oluyor" diye konuştu.

YÖK'ÜN MÜLAKATINA KARŞI ÇIKTIM

Eşme, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yurtdışına öğrenci gönderme projesinde mülakata itiraz edildiğini ancak YÖK'ün son rektör adaylarını mülakata aldığı yönündeki görüşlerin anımsatılması üzerine kendisinin YÖK'teki uygulamaya da karşı çıktığını söyledi. Eşme, "Ben burada muhalefettim. Rektörlerle mülakat istemedim. Ama şunu da tüm samimiyetimle söyleyeyim rektörlere yapılanın mülakat olmadığını gördüm. Sadece tanışmak görüşmek için bir araya gelindi. Sorgulama yapılmadı. MEB'de yapılan mülakat farklıydı. Bunun amacını herkes biliyor" diye konuştu.

MÜSTEŞAR YARDIMCISI ÇELİK: OKS KESİNLİKLE KALKACAK

Panele Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi olarak katılan Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, YÖK'ün yapısının değiştirilerek yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti. Üniversitelerin, AB sürecinde liderliği üstlenmesinin önemine işaret eden Salih Çelik, "Kim haklı, kim haksız kavgasını bırakılmalı. Demokratik üniversite anlayışı yaratılmalı. Çatışma değil, çalışma ortamı yaratılmalıdır" dedi.

Öğrencilerin "sınavzede" olduğunu ifade eden Çelik, "Şunu söyleyeyim, OKS kesinlikle kalkacak. İki test, bir tosta gençleri mahkum edemeyiz. Yarış atı gibi gençler var. Dershaneler bir sonuçtur, sebebi düzeltmek lazım. Bunun için çalışmalar yapılıyor" dedi.

Özel üniversitelerinin gerekliliğini savunan Salih Çelik, "Bir müteahhidin, bir Sabancı'nın çocuğu ile şoför Mahmut'un oğlu aynı değildir, olmamalıdır. Parası olan, parasını ödemelidir. Parası olmayanlara mutlaka eğitim verilmelidir, burs verilmelidir. Ama parası olandan da para mutlaka alınmalıdır" diye sözlerini tamamladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber