SETA darbe girişiminin toplumsal algısını araştırdı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA), Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından yaptığı öncü niteliğindeki toplumsal algı araştırmasında, 15 Temmuz gecesi sokağa çıkan insanların bu kararlarında, TRT'de okunan darbe bildirisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı yayında halkı sokağa çağırması ve camilerden sela okunmasının etkili olduğu ifade edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Ağustos 2016 11:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
SETA darbe girişiminin toplumsal algısını araştırdı

SETA'dan Nebi Miş, Serdar Gülener, İpek Coşkun, Hazal Duran ve Erkut Ayvaz tarafından, demokrasi nöbeti tutulan illerden İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Sakarya, Adana ve Trabzon'daki 9 farklı meydanda, 18-24 Temmuz'da, 77'si erkek ve 69'u kadın olmak üzere 146 katılımcıyla "15 Temmuz Darbe Girişimi Toplumsal Algı Araştırması" gerçekleştirildi ve öncü niteliğinde bir rapor hazırlandı.

Raporda, meydanlarda ağırlıklı olarak "AK Parti'li ve ülkücülerden oluşan sağ seçmen"lerin bulunduğu ifade edildi.

15 Temmuz'da insanların çoğunun aklına ilk etapta darbe fikrini getirmediğinin vurgulandığı raporda, demokrasi nöbetine katılanların yaklaşık 4'te 3'ünün, darbe girişimine tepki için ilk gece sokağa çıktığı belirtildi.

Raporda, bu kişilerin sokağa çıkmalarında, TRT'de darbe bildirisinin okunması, Cumhurbaskanı Erdogan'ın canlı yayına katılması ve camilerden okunan selaların etkili olduğunu söyledikleri aktarıldı.

- "FETO ile dıs gucler ortak hareket etti"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısından önce durumu anlamak için sokağa çıkan insanların da oldukça fazla olduğunun belirtildiği raporda, insanların herhangi bir cagrıyı beklemeden sokaklara dokulmesinin, Erdogan'ın son 14 yıl boyunca takip ettigi "sorunları milleti oncelik haline getirerek cozme" politikasının etkisiyle acıklanabileceği ifade edildi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde darbe girisimi oldugunun anlasılmasıyla insanların sokakta bulunma motivasyonlarının arttığına dikkatin çekildiği raporda, siyasi kimlik olarak kendisini "AK Parti'ye uzak" olarak tanımlayan bir katılımcının, "Erdogan'ın acıklamasından once cıktım, eve geldim Erdogan'ın acıklamasını gordum sonra 'cıkmak farz-ı ayn' dedim. Ilk cıktıgımda hicbir sey yoktu. Jetler ilk uctugunda kocama, 'gerizekalı bir amiral darbe yapıyor' diye saka yaptım hatta." ifadelerini kullandığı da kaydedildi.

İlk gece sokaga cıkmayan katılımcılar, bunun en önemli nedenleri arasında "korku" ve "kafa karısıklıgı"nın olduğunu ifade etti.

Katılımcılara, darbe girişiminin failleri de soruldu.

Rapora göre, katılımcılar darbe girisiminin arkasında rol alan aktorlerin en basında Fetullah Gülen'in elebaşı olduğu FETO'yu gordüğünü belirtti.

Katılımcıların onemli bir kısmı yalnızca FETO'yu isaret ederken, hatırı sayılır baska bir kitle ise bu girisimde "FETO ile dıs gucler"in ortak hareket ettigini, baska bir kısmı ise darbe girisimini "FETO ve ABD'nin ortak gerceklestirdigini" dusundüğünü bildirdi.

- Darbenin onlenmesindeki etkenler

FETO'nun toplum tarafından nasıl algılandıgına ilişkin de bazı bulgular elde edildi. Bu bulgular 3 kategoride yorumlandı.

Birinci kategoride FETO'ye basından beri olumsuz bakanlar, ikinci kategoride FETO'ye iliskin algılarının 2013'te gerceklesen Gezi Parkı eylemleri ve 17-25 Aralık darbe girisimi sonrasında degistigini ifade edenler, üçuncu kategoride ise orgutun bu kadar tehlikeli oldugunu 15 Temmuz darbe girisimiyle anladıklarını belirtenler yer aldı.

FETÖ'yle ilgili fazla bilgiye sahip olmayıp 15 Temmuz'la birlikte bu yapılanma ile ilgili bilgisinin olduğunu söyleyen kişilerin ağırlıklı olarak "CHP ve HDP çizgisinde siyasal eğilimlere sahip" katılımcılardan oluştuğu kaydedildi.

15 Temmuz darbe girisiminin tasıdıgı ozellikler nedeniyle, "Turkiye'de daha once yasanmıs askeri darbelerden bir farklılık arz ettiği"ne işaret edilen raporda, toplumda buna iliskin olusan algının temel dayanaklarından birinin, darbecilerin kendi vatandaslarına karsı silah kullanması ve giristigi acımasız tutumdan kaynaklandığı belirtildi.

Raporda, "askeri darbe kulturunun olusturdugu negatif toplumsal hafıza", "askerin siyaset üzerindeki vesayet mekanizmalarının geriletilmesi", "orta sınıfın güçlenmesi", "bürokrasinin dönüşümü", "darbenin zamanlaması", "emir komuta içerisinde gerçekleşmemesi", "emniyet teşkilatının dengeleyici güvenlik yapısı olarak mücadele etmesi", "siyasi liderliğin etkisi ile muhalefetin çabası", "medyanın dönüşümü, çoğullaşması ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi", darbenin onlenmesindeki onemli etkenler arasında gösterildi.

- "Darbecilere karşı psikolojik üstünlük sağlandı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinin, "darbe girişimini engellemedeki rolü"ne vurgu yapılan raporda, Erdoğan'ın halkı havaalanlarına ve meydanlara çağırmasındaki kararlı ve tereddütsüz tutumu ile halkın sokağa inmesinin, darbecilere karşı psikolojik üstünlük sağlanmasında önemli olduğu belirtildi.

Raporda, meydanlara çıkan hem Erdoğan taraftarı hem de muhalif olanların ifadelerinden, darbe girişiminin netlik kazanmasından itibaren Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının topluma bir öz güven verdiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

CHP'li bir katılımcının "Erdoğan'ın liderliğinin ve toplumla kurduğu bağın darbenin önlenmesinde kritik olduğunu" söylediği vurgulanan raporda, CHP'li katılımcının "İlk kez Erdoğan'a bu kadar yakın hissettim kendimi. Sevmeye başladım bile diyebilirim. O gün canlı yayında 'Cumhurbaşkanımız' ifadesini sahiplenmek için adım bekliyordum. Şu an 'yalnız bir adam' olduğuna karar verdim, aynı Atatürk gibi. Şimdi yalnız bırakamam o nedenle" ifadelerini kullandığı aktarıldı.

- Muhalefetin tutumu

Araştırmada katılımcılara, darbe girişimi sonrası muhalefetin tutumu da soruldu. Darbe girisiminin baslamasından hemen sonra muhalefetin, hukumetin yanında tavır almasının katılımcıların onemli bir kısmı tarafından "takdirle karsılandıgı"nın belirtildiği raporda, katılımcıların bir kısmının, MHP haricinde diger siyasi partilerin "darbe girisiminin seyrine gore hareket ettigini ve kendilerine oy verenleri sokaga cıkarma konusunda gec kaldıklarını", dolayısıyla aldıkları pozisyonun cok gercekci olmadıgını dile getirdiği de kaydedildi.

Bu yonde partisini ciddi sekilde elestiren katılımcıların da bulunduğunun ifade edildiği raporda, HDP destekçisi bir katılımcının, "HDP çok geç kaldı ve Selahattin Demirtaş çok eksik açıklamalar yaptı. İlk darbe günü çıkmalıydı meydana. 'Meydanlarda kadın yok' dedi Figen Yüksekdağ. Korkunç bir açıklamaydı. HDP'yi bu süreçte eleştiririm. Yine de sonradan telafi etmeye çalışmaları güzel. CHP'yi çok takdir ettim, Genel Kurul konuşması çok iyiydi Kılıçdaroğlu'nun. Darbeciler, CHP'li halkın sokağa çıkmasını bekledi. Ama CHP çok net karşı durdu. MHP de çok güçlü durdu. Uzun süredir 4 partinin uzlaştığı tek konu. Sürecin kazanımı olarak görüyorum." şeklindeki değerlendirmelerine de yer verildi.

SETA'nın internet sitesinde de yer alan rapor; Yenikapı mitingi ile Diyarbakır, Van ve Batman'da yapılan görüşmelerle genişletilerek yeniden kamuoyuyla paylaşılacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber