Polis müdürü, Doğu Guta için mektup bırakılmasına izin vermedi

Katil Esed ve Şii milislerin Doğu Guta'daki katliamını protesto etmek için İran Konsolosluğu'na gelen İHH, Memur-Sen ve diğer sendika temsilcilerini gözaltına aldıran ve mektup bırakma eylemine izin vermeyen Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürü Y. A'nın 15 Temmuz'da da halkın yürümesine izin vermediği ortaya çıktı.

Muhammed Uzun-Yeni Akit

HEM KABA HEM 'SÜPÜRGECİ'

Önceki gün İran Elçiliği'ne mektup bırakmak isteyen İHH Ankara Başkanı Mustafa Sinan, Memur-sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Enerji Birsen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Doğan'ın aralarında bulunduğu 8 kişiyi gözaltına aldıran Ergan ile ilgili 15 Temmuz sonrası birçok şikayette bulunduğu öğrenildi. Darbe gecesi halkın Genelkurmay Başkanlığı'na yürümesine engel olduğu öne sürülen Ergan'ın Doğu Guta'da yaşanan katliamı kınayan mektubu elçiliğe vermek isteyen duyarlı Müslümanları da "Süpürün bunları süpürün" diyerek gözaltına aldırdığı bildirildi.

79 STK'DAN ŞİKAYET

Gözaltına alınan isimlerden Sinan, şunları söyledi: "Y.A, Mavi Marmara baskınında insanları sürüklettirdi, İsrail konutunun önünde Müslümanların üzerine TOMA'yı sürdürttü. 15 Temmuz'da insanların yürümesine izin vermedi. Biz o gün ne gösteri için ne de basın açıklaması için gittik. Bizler sadece bir mektubu İran Büyükelçiliği'ne teslim edecektik. Ülkemiz son dönemlerde zor zamanlar geçiriyor. Böyle kritik bir süreçte özellikle İslami kesimin polis ya da asker ile sürtüşmesini hiçbir zaman istemiyoruz ancak Y.A'nın yapmak istediği maalesef ortadır. 79 STK olarak hepimiz bu kişiden şikayetçiyiz."

"PERVASIZLIĞI KABUL ETMİYORUZ"

Asma Köprü Derneği Başkan Yardımcısı Zeynel Abidin Özkan ise, "Ankara'da on binlerce üyesi olan STK yöneticilerine yapılmış bu terbiyesizliği kabul etmiyoruz. Bugüne kadar Çevik Kuvvet adına her programımızda bizleri provoke eden amir ile ilgili genel maslahat, ülkemizin içinde bulunduğu durumlar ve içinden geçtiği süreçleri göz önüne alarak herhangi bir girişimde bulunmamamız ve konuyu basın ve kamuoyu ile paylaşmamış olmamız daha da pervasızlaştırmış ve son olarak dün yaşanan nahoş olaya kadara varmıştır."