Muharrem İnce: Sol gruptaydım, lakabım hacıydı

Muharrem İnce muhafazakar bir ailenin solcu çocuğu... Fizik öğretmeni. Yıllardır CHP saflarında siyaset yapıyor. Şimdi partisinin cumhurbaşkanı adayı oldu. Birinci turda seçileceğine inanıyor. Etkilendiği kitaplar, liderler, çocukluğundan bu yana siyasete duyduğu ilgi, gençlerle ilişkisi ve projeleri... İşte Hürriyet'ten İpek Özbey'in Muharrem İnce ile röportajı

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 28 Mayıs 2018 07:15, Son Güncelleme : 28 Mayıs 2018 07:26
Muharrem İnce: Sol gruptaydım, lakabım hacıydı

Siyasete ilk ilgi duyduğunuz günleri hatırlıyor musunuz?

11 yaşında politik yazılar okuyan bir çocuktum. Arkadaşlarım futbolcuları, artistleri ezberlerdi, ben politikacıları bilirdim.

Evde siyaset konuşulur muydu?

Hayır, özel bir meraktı...

Bir lider, bir ideoloji... Kimden, neden etkilendiniz?

Öncelikle Ecevit'ten, sonra da okuduğum kitaplardan etkilendim.

Hangi kitaplardı?

Jack London'ın 'Vahşetin Çağrısı', Erdal Öz'ün 'Gülünün Solduğu Akşam', Fakir Baykurt'un 'Anadolu Garajı', Orhan Kemal'in 'Bereketli Topraklar Üzerinde'...

Muhafazakar bir ailenin solcu çocuğusunuz. Sizi ailenizden farklı düşünmeye iten neydi?

Demokrat Partili bir ailenin çocuğuyum. Köyde de farklıydım. Onlar gibi düşünmüyordum. Bu konuda çok azar işittim, tokat da yedim. 1979 ara seçimleriydi. Bir gece köyü boyadık. Adalet Partili birisi babama söylemiş. Babam da beni tokatladı. Bunu rahmetli Demirel'e anlattım. "Ben Ecevitçiydim, babam Demirelci. Sizin yüzünüzden bana tokat attı" dedim. Rahmetli babamın adı Şerif'ti, Demirel, "Şerif, neden öyle yaptı ki" dedi.

(Demirel'in sesiyle anlatıyor bunu)

Hayat değişiyor. Sizin o siyasete ilgi duymaya başladığınız çocukluk yıllarından sonra çizginizde neler değişti?

Size bir şey anlatayım: Babamın kamyonunda çalışan bir şoför vardı. Ben de orada muavinlik yapıyordum. Bir gün Adana'ya gidiyoruz. Kaç para maaş aldığını sordum. Hesapladım. Sonra dönerken, "Salih abi babam seni sömürüyor, zam istemelisin" dedim. 16 yaşındaydım. Dönüşte Salih abi zammı istemiş. Babam da veremeyeceğini söylemiş. "Neden zam istiyorsun" diye de sormuş. Salih abi "Muharrem söyledi, sen beni sömürüyormuşsun" demiş. Babamdan iyi bir fırça yemiştim. O gün hangi çizgideysem bugün de aynı çizgideyim.

Adaylık sürecinde muhafazakar isimler telaffuz edilince CHP'li bir kısım seçmenin İYİ Parti'ye kaydığı iddia edildi. Hata mıydı bu isimleri tartışmak?

Kayacaktı. Bunu sayın genel başkan ve parti yöneticileri de gördü. Evet; sadece CHP'lilerin oyu yetmez. Bir büyük şemsiye, uzlaşma lazım. Bu uzlaşmanın içinde muhafazakarlar, ülkücüler, sosyalistler, Kürtler, Aleviler, merkez sağdakiler olacak. Büyük uzlaşmayı insanları kandırarak yapmayacaksınız. "Bu benim partimin evladı ama seninle de barışacak, uzlaşacak, birlikte yönetecek" iddiasını ortaya koymak lazım. Bu uzlaşmayı sağlarsa partinin evlatları sağlar, transferlerle bunu denemenin doğru olmadığını düşünüyorum. Çatı aday formülü birinci turda doğru değildir. Çatıyı kuracaksa halk kurar, siz kurarsanız o çatı çöker, millet kurarsa sağlam olur.

Fransız AFP ajansı şu yorumu yaptı: "İnce, CHP'nin yıllardır destek bulamadığı kesimlerle köprüler kurmaya başladı"... Partinin bu tür bir sıkıntısı var mıydı?

Çook.

Köprüler kurmakta zorlanmanın nedeni neydi?

Belki söylemde, belki de eylemde hata vardı. Ben içimden geldiği gibi davranıyorum. Bazen çevremdeki danışmanları da dinlemiyorum. Osmaniye'ye giderken bir çiftçi gördüm. Saman balyalıyordu, ortalık toz içindeydi. Otobüs şoförüne "Bir dakika dur" dedim, indim. Traktör kullanmayı da biliyorum. Fotoğrafı gördüyseniz fark etmişsinizdir, orada ben çiftçiye sarılmamışım, çiftçi bana sarılmış. Sarılırken de "Helal olsun, seni destekliyorum" diyor. Bisiklete binme meselesi de öyle oldu. Çocuklar getirdi, bindim. Kendiliğinden oluyor, onun için köprü kurabiliyoruz. Ama Kırklareli'de bir olay oldu, buna üzüldüm.

Paylaşır mısınız bizimle?

Kırklareli'de belediye, miting alanı ve tarihi cami yan yana. Miting bitti, belediyeye çıktık üzerimizdeki gömleği değiştirdik. Abdestimizi aldık, yandaki camiye cuma namazına gittik. İçeri girerken vatandaşın biri kulağıma eğildi, "Biz Ak Partiliyiz. Dün iddiaya girdik, mitingin tam Cuma saatinde bitiyordu, CHP cumhurbaşkanı adayı cumaya gelmez diye düşündük" dedi. Onları yanılttığımı, oylarını bana vereceklerini söylediler. Ama onların oyunu almak için gitmedim ki cumaya, 15 yaşından beri gidiyorum.

Yazının devamını okumak için Tıklayınız

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber