Merkez Bankası: Harcamalara dikkat edin yoksa faizi indirmem

Haber Giriş : 23 Temmuz 2007 12:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Merkez Bankası'ndan hükümete harcamalar konusunda ciddi uyarı geldi. Ekonomik birimlerin ücret zamları başta olmak üzere enflasyon hedefine uymadığına dikkat çeken Merkez Bankası, bu davranışın enflasyon için risk oluşturduğunu vurguladı. Faizde son çeyrekte 'ölçülü indirim' öngören Merkez Bankası, buna karşın, "Taahhüt niteliği taşımıyor" diyerek, harcamalar başta olmak üzere yaratılan belirsizliklerin ortadan kaldırılmaması halinde faiz indirimine gidilmeyebileceği uyarısında bulundu.

Merkez Bankası ayrıca, üç yıldır yüzde 20 civarında seyreden kira artışlarının enflasyonu 1 puan artırdığına işaret ederek, gelinen nokta nedeniyle kiraların enflasyon üzerinde ciddi risk yarattığına dikkat çekti.

Merkez Bankası'ndan hükümete harcamalar konusunda ciddi uyarı geldi.

Ekonomik birimlerin ücret zamları başta olmak üzere enflasyon hedefine uymadığına dikkat çeken Merkez Bankası, bu davranışın enflasyon için risk oluşturduğunu vurguladı. Faizde son çeyrekte 'ölçülü indirim' öngören Merkez Bankası, buna karşın, "Taahhüt niteliği taşımıyor" diyerek, harcamalar başta olmak üzere yaratılan belirsizliklerin ortadan kaldırılmaması halinde faiz indirimine gidilmeyebileceği uyarısında bulundu.

Merkez Bankası ayrıca, üç yıldır yüzde 20 civarında seyreden kira artışlarının enflasyonu 1 puan artırdığına işaret ederek, gelinen nokta nedeniyle kiraların enflasyon üzerinde ciddi risk yarattığına dikkat çekti.

Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu'nun 12 Temmuz tarihinde yaptığı ve faiz oranlarını değiştirmediği toplantının özetini açıkladı. Enflasyon gelişmelerine değinilen açıklamada, haziran ayında hizmet fiyatlarının yıllık artışındaki gerileme duraksama göstermiş olsa da alt kalem fiyat hareketlerinin hizmet fiyat artışlarındaki yavaşlama eğiliminin devam ettiğine işaret edildi. Açıklamada, "Yıllık artıştaki gerilemenin duraksamasının temel sebebi haberleşme hizmetlerinde yer alan cep telefonu görüşme ücretlerindeki yükseliştir. Ayrıca, petrol fiyatlarındaki artışların belirli bir gecikmeyle ulaştırma hizmetleri fiyatlarına yansıması hizmet fiyat artışlarındaki gerilemeyi sınırlamıştır" denildi.

KAMU HARCAMALARI TALEPTEKİ YAVAŞLAMAYI SINIRLADI

2007 yılının ilk çeyreğinde toplam kamu harcamalarının bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 9.1 oranında artarak toplam talepteki yavaşlamayı sınırlandığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:

"2007 yılı Nisan-Mayıs döneminde faiz dışı bütçe harcamalarındaki yıllık nominal artış oranının yüzde 29.3 düzeyine çıkması, yılın ikinci çeyreğinde de kamu harcamalarındaki yüksek artışların devam ettiğine işaret etmektedir. Hazine nakit faiz dışı dengesine ilişkin ilk altı aylık veriler de bu görünümü teyit etmektedir."

İHRACAT BÜYÜME HIZI YAVAŞLAYACAK

Dış talebin gücünü koruması ve verimlilik kazanımlarının sürmesiyle ihracattaki artışların devam edeceği öngörülen açıklamada, "Bununla birlikte, geçtiğimiz yılın ikinci yarısındaki yüksek baz dikkate alındığında önümüzdeki dönemde ihracatın yıllık büyümesinin ilk yarıya kıyasla daha düşük oranlarda seyredebileceği düşünülmektedir" denildi.

Son aylarda enflasyondaki düşüş eğiliminin belirginleşmesinin enflasyon beklentilerine de yansıdığı ifade edilen açıklamada, önümüzdeki dönemde enflasyonun daha da aşağı düzeylere inmesiyle beklentilerdeki iyileşmenin süreceği tahmin edildi. Açıklamada, "Bununla birlikte Kurul, orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedeflerle uyumlu olmamasını temkin gerektiren bir unsur olarak değerlendirmektedir" denildi.

Enerji ve gıda fiyatlarında, kamu harcamalarında ve dış talepte geçen yılın son çeyreğinden bu yana gözlenmekte olan gelişmeler enflasyondaki düşüş eğilimini sınırlasa da güçlü parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle iç talep ve enflasyonun öngörülen şekilde yavaşlamakta olduğu kaydedildi.

FAİZDE 'ÖLÇÜLÜ' İNDİRİM SON ÇEYREKTE

Para Politikası Kurulu'nun kısa vadeli faiz oranlarında öngörülen ölçülü indirim sürecinin yılın son çeyreğinde başlayabileceği değerlendirmesinde bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:

"Ancak önümüzdeki dönemde dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere dair veri ve bilgi akışına bağlı olarak, olası faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarı farklılaşabilecektir. Politika faizlerine ilişkin bu duruşun mevcut bilgi seti ve varsayımlara göre türetilmiş olduğu ve Kurul tarafından verilmiş bir taahhüt niteliği taşımadığı belirtilmelidir. Kurul, önümüzdeki dönemde para politikası duruşunun her iki yönde belirgin olarak güncellenmesini gerektirebilecek önemli belirsizlik unsurlarının bulunduğunu değerlendirmiştir."

HÜKÜMETE ÜCRET ZAMMI ELEŞTİRİSİ

Enflasyonun geçen bir yıl içinde yüksek seviyelerde seyretmesinin, enflasyon beklentilerindeki katılığı artıran bir unsur olduğu belirtilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

"İşlenmemiş gıda ve petrol fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin sürmesi ve 2007 yılındaki gelirler politikası uygulamaları da enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyi geciktirmiştir. Orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedefle uyumlu düzeyde olmaması, son dönemde ekonomik birimlerin hedef enflasyonu gösterge olarak alma oranının azaldığına işaret etmektedir. Bu durum özellikle ücret ayarlamalarına ve dolayısıyla hizmet sektörü enflasyonuna ilişkin risk oluşturmaktadır. Bu riskin gerçekleşmesi halinde enflasyondaki düşüş süreci öngörülenden daha yavaş olacağından, para politikasında öngörülenden daha temkinli bir duruş gerekebilecektir."

KİRALAR ENFLASYONU 1 PUAN ARTIRDI

Katılık gösteren bazı hizmet kalemlerinde fiyatların para politikasının etki alanı dışında olduğuna işaret edilen açıklamada, örnek gösterilen kira kalemindeki artışların son üç yıldır yüzde 20 civarında seyrettiği ve tek başına bu kalemin yıllık enflasyona katkısının 1 puana yaklaştığının altı çizildi. Önümüzdeki aylarda kiralardaki yıllık artış hızının kısmen yavaşlayacağı, orta ve uzun vadede ise konut arzının artmasıyla kiraların daha istikrarlı bir görünüme kavuşacağının beklendiği ifade edilen açıklamada, "Bununla birlikte, kira artışlarının diğer hizmet fiyatlarına kıyasla yüksek seyretmeye devam etme ihtimali enflasyondaki düşüş sürecini yavaşlatabilecek bir risk unsuru olarak değerlendirilmektedir" denildi.

İÇ TALEP ILIMLI SEYRETMEZSE 2008 HEDEFİ GİDER

Son 1 yıl içindeki gelişmelerin, ekonomide parasal aktarım mekanizmasının geçmişe kıyasla daha etkin işlemeye başladığını gösterdiği ifade edilen açıklamada, "Faiz dışı bütçe harcamalarında gözlenen artışlar ve güçlü dış talep enflasyondaki düşüş sürecini yavaşlatsa da parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle enflasyon kontrol altına girmiş ve tekrar hedefe doğru yönelmiştir. Ancak, enflasyonun orta vadede yüzde 4 hedefine erişebilmesi için iç talebin bir süre daha ivmelenmeden ılımlı bir seyir izlemesi gerekmektedir" denildi.

2007 yılının ikinci yarısında belirsizlik algılamalarının ortadan kalkması ve uzun vadeli faizlerin düşmeye devam etmesi halinde talep koşullarının enflasyondaki düşüş sürecine verdiği katkının azalabileceği kaydedilen açıklamada, "Böyle bir riskin gerçekleşme olasılığının güçlenmesi halinde para politikası öngörülenden daha temkinli bir duruş sergileyebilecektir. Ancak, para politikasının temkinli duruşu mali disiplinle desteklendiği taktirde bu riskin gerçekleşme olasılığı düşük olacaktır" değerlendirmesi yapıldı.

LİKİDİTE KONTROLÜ

Uluslararası likidite koşullarındaki olası dalgalanmaların enflasyon görünümüne dair risk unsurları arasındaki yerini koruduğu vurgulanan açıklamada, mevcut durumda gelişmiş ülkelere dair temel göstergelerin yönünün henüz netleşmiş olmamasının, piyasaların veri hassasiyetinin devam etmesine neden olduğu anlatıldı. Küresel ekonomideki dengelere ilişkin belirsizlik algılamalarının sürmesinin uluslararası yatırımcıların portföy tercihlerinde ve likidite akışında ani dalgalanmalara yol açabilecek önemli bir risk unsuru olarak öne çıktığının altı çizilen açıklamada, şöyle denildi:

"Risk algılamalarında önemli bir değişim olması halinde Merkez Bankası etkin likidite yönetimiyle olası dalgalanmaların enflasyon görünümü üzerindeki etkilerinin sınırlı kalmasını sağlayacaktır. Bu doğrultuda Kurul, likidite düzeyindeki gelişmeleri dikkate alarak açık piyasa işlemlerinde kullanılan mevcut araçların yanı sıra, likidite yönetiminin etkinliğinin artırılması amacıyla gerekli görüldüğünde likidite senetlerinin de kullanılabileceği değerlendirmesinde bulunmuştur."

Fiyat istikrarının sağlanması açısından para politikasının yanında maliye politikaları ve yapısal reformların da büyük önem taşıdığına dikkat çekilen açıklamada, Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ile ekonomik programa ilişkin yapısal reformların hayata geçirilmesinin uzun vadeli istikrar açısından önemini koruduğu ifade edildi. Özellikle mali disiplinin kalitesini artıracak olan yapısal reformlar konusundaki gelişmelerin, gerek makroekonomik istikrar gerekse fiyat istikrarı açısından yakından izlendiği vurgulandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber