Abbas Güçlü: Mehmet Sağlam, Çelik'i bile aratabilir

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 27 Temmuz 2007 07:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Sağlam olacakmış!

Milli Eğitim Bakanı'nın Mehmet Sağlam olacağına ilişkin söylentiler var. Birileri bu konuda özellikle kamuoyu oluşturuyor. Hatta cumhurbaşkanlığı için düşünüldüğünü yazanlar bile oldu.

Sağlam'ı doçentliğinden beri izlerim. Gürüz ile o, Doğramacı'nın altın çocuklarıydı. Profesör olur olmaz biri Trabzon'a, diğeri Samsun'a rektör oldu.

Doğramacı, daha sonra sırasıyla, her ikisini de YÖK Başkanlığı koltuğuna oturttu. Ama daha sonra yolları ayrıldı.

Sağlam, YÖK Başkanlığı koltuğuna oturup güçlü "dayı"lar bulunca, Doğramacı ile selamı sabahı kesti.

Başkanlığının üzerinden birkaç ay geçmemişti ki, Doğramacı, hataların en büyüğünü yaptığını söylüyordu. Alın size kocaman bir sopa, beni iyi bir dövün. Ben Mehmet'i o koltuğa niye oturttum diyordu. Haksız da sayılmazdı. Sağlam, kendisini yoktan var eden Hocabey'e ve kurumlarına karşı savaş başlattı. Artık yeni kral benim havasına girdi. Ve bu saltanatı, YÖK Başkanlığı süresince de devam etti.

Ama bir kez Doğramacı'yı kızdırmış ve gücünü hafife almıştı. Bu daha sonraları, başını çok ağrıttı. Belki şimdi de ağrıtacak!..

Sağlam, görev süresi dolup YÖK'e veda ederken, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'e, YÖK Başkanlığı koltuğuna Kemal Gürüz'ün dışında herkesi oturtabilirsiniz telkininde bulundu. Ama ters tepti. Çünkü, Doğramacı, Gürüz için çoktan kulis yapmıştı.

Doğramacı ile yolları ayrılan Sağlam, o dönem siyasete merak saldı. DYP lideri Tansu Çiller'in duymak istediği sözlerin fazlasını söyledi. Tarikatlarla içli dışlı oldu. Ve hemen ardından da önce milletvekilliği, ardından Milli Eğitim Bakanlığı geldi.

Çiller'in de daha sonra Doğramacı gibi pişmanlık duyduğunu söyleyenler oldu. Ama siyasetteki rotası çoktan değişmişti.

O güçlüden yanaydı ve iktidarda AKP vardı. Koltuk temasına girdi ve onları da etkiledi. Etik Kurul Başkanlığı'na getirildiğinde küçük dilini yutanlar oldu.

22 Temmuz'da ise liste başı olarak milletvekili seçildi. Şimdi birileri ısrarla yeniden Milli Eğitim Bakanı olacağını yazıyor. Niye? Çok başarılı olduğu için mi? Hayır...

Başbakan Erdoğan'ın Sağlam'ı, ille de o koltuğa oturtacaksa, rektörlük, YÖK Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı dönemini çok iyi araştırmasını öneririz.

Yaptıklarından belki bir bölümü hoşuna gidebilir ama açılan davalar ve geldiği son nokta, ileriye yönelik olarak kendisine önemli ipuçları verebilir.

Seçim gezilerinde gördüm. AKP kadrolarında çok birikimli, heyecanlı ve bir o kadar da yıpranmamış çok değerli isimler var. Sağlam da önemli bir isim. Her ne kadar yöntemleri bazılarının hoşuna gitmese de. Ama Milli Eğitim Bakanlığı, Çelik'ten sonra, tartışmalı yeni bir dönemi zor kaldırır.

1. AKP iktidarının belki de en başarısız olduğu alanlardan biri eğitim. Diğer icraatlarla kıyaslandığında, eğitimde de çok daha fazlasını yapabilirlerdi. Ama kısır tartışmaların esiri oldular.

Şimdi, aldıkları oy oranına paralel olarak çok daha büyük bir sorumluluğun altındalar. Lafın kısası, Sağlam, Çelik'i bile aratabilir. Hem de mumla.

Doğramacı faktörü

MEB, olası bir Bilim ve Yükseköğretim Bakanlığı ve YÖK Başkanlığı, hepsi de önemli koltuklar. Teziç'in görev süresi aralıkta sona eriyor. Yeni başkan için kulisler şimdiden başladı. Birçok isim var. Bu arada herkesin konuştuğu bir formül vardı: Teziç istifa etse de yerine o koltukta daha uzun süre oturacak birisi gelse. Sezer'e iletilmiş. Etik olmaz diye elinin tersiyle itmiş.

Doğramacı gelişmeleri çok yakından izliyormuş. AKP kurmaylarıyla sıkı fıkı. Belli ki YÖK'te yine onun dönemi başlayacak. Türban sorununu da tıpkı Özal döneminde olduğu gibi tereyağından kıl çeker gibi çözecektir!

Özetin özeti: Eğitimin sorunları dağ gibi. Başbakan Erdoğan da bu sorunların çözümü konusunda samimi. Bu yüzden çok konuşan değil, çok çalışan birini dört gözle bekliyoruz...

[email protected]

Abbas Güçlü/ Milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber