İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Okulda Öğretilmeyen Tuhaf Gerçekler

Çılgın dünyamız hakkında okulda öğretilmeyen tuhaf gerçekler

  1. Albert Einstein cumhurbaşkanı olacaktı&hellip;<br /> &nbsp;  17 Kasım 1952 yılında İsrail başbakanı, cumhurbaşkanlığı makamı için Albert Einstein&#8217;ı önerdi. Ünlü fizikçi tahmin edebileceğiniz gibi teklifi reddetti. Gerekçesi ilginçti: &#8220;İnsanlarla düzgün bir şekilde iletişim kurma yeteneğinden yoksunum&#8230;&#8221;

    Albert Einstein cumhurbaşkanı olacaktı…
      17 Kasım 1952 yılında İsrail başbakanı, cumhurbaşkanlığı makamı için Albert Einstein’ı önerdi. Ünlü fizikçi tahmin edebileceğiniz gibi teklifi reddetti. Gerekçesi ilginçti: “İnsanlarla düzgün bir şekilde iletişim kurma yeteneğinden yoksunum…”

  2. Tutankhamun&rsquo;un anne ve babası aslında kardeşlerdi<br /> &nbsp;  Son DNA çalışmaları, Kral Tutankhamun&#8217;un sıtma ve kemik bozukluğu gibi şiddetli sağlık sorunlarının, ensest ilişki sonrası doğmasından kaynaklandığını buldu. Tutankhamun&#8217;un annesi ve babası aslında kardeştiler!

    Tutankhamun’un anne ve babası aslında kardeşlerdi
      Son DNA çalışmaları, Kral Tutankhamun’un sıtma ve kemik bozukluğu gibi şiddetli sağlık sorunlarının, ensest ilişki sonrası doğmasından kaynaklandığını buldu. Tutankhamun’un annesi ve babası aslında kardeştiler!

  3. Eski insanlar un &ccedil;uvalları giyiyordu<br /> &nbsp;  1930&#8217;lu yıllarda İngiltere&#8217;de yaşanan Büyük Buhran döneminde kadınların kıyafet namına giyebileceği çok fazla şey yoktu. Yaratıcılıklarını gösterip; kendilerine ve ailelerine kıyafet dikmek için pamuklu un çuvallarını kullanmaya başladılar. Un çuvalı üreticileri bu modayı öğrendiğinde, üzerinde farklı desenler bulunan çuvallar üretmeye başladılar. Hatta bazı çuvalların üzerinde kullanma talimatı bile vardı! Uygun yıkama talimatı, uygun elbise ve oyuncak bebek yapma yolları gösteriliyordu.

    Eski insanlar un çuvalları giyiyordu
      1930’lu yıllarda İngiltere’de yaşanan Büyük Buhran döneminde kadınların kıyafet namına giyebileceği çok fazla şey yoktu. Yaratıcılıklarını gösterip; kendilerine ve ailelerine kıyafet dikmek için pamuklu un çuvallarını kullanmaya başladılar. Un çuvalı üreticileri bu modayı öğrendiğinde, üzerinde farklı desenler bulunan çuvallar üretmeye başladılar. Hatta bazı çuvalların üzerinde kullanma talimatı bile vardı! Uygun yıkama talimatı, uygun elbise ve oyuncak bebek yapma yolları gösteriliyordu.

  4. D&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k kuşu<br /> &nbsp;  1979 yılında Arjantin&#8217;de bulunan kuş fosilinin bilimsel adı, &#8216;argentavis magnificens&#8217;. Bilimadamları bu kuşun gezegenimizde 6 milyon yıl önce yaşadığını düşünüyor. Kanat genişliği 6-8, uzunluğu ise 2 metre. Ancak bir bilimkurgu filminde görebileceğimiz türden, değil mi?

    Dünyanın en büyük kuşu
      1979 yılında Arjantin’de bulunan kuş fosilinin bilimsel adı, ‘argentavis magnificens’. Bilimadamları bu kuşun gezegenimizde 6 milyon yıl önce yaşadığını düşünüyor. Kanat genişliği 6-8, uzunluğu ise 2 metre. Ancak bir bilimkurgu filminde görebileceğimiz türden, değil mi?

  5. O gemide &ouml;lenlerin sırrı &ccedil;&ouml;z&uuml;lemedi&hellip;<br /> &nbsp;  1948 yılında Malezya&#8217;nın yakınından geçen gemilere her zaman tuhaf yardım mesajları gelirdi. Bir gün iki Amerikan gemisi, &#8216;SS Ourang Medan&#8217; adlı bir gemiden sinyaller almaya başladı. Mesajda, &#8220;Tüm mürettebat, kaptan da dahil, öldüler. Muhtemelen bütün ekip öldü&#8230; Ben de ölüyorum&#8221; deniyordu. Amerikalılar kurtarmaya gittiklerinde gerçekten de bütün ekibin öldüğünü gördüler.

    O gemide ölenlerin sırrı çözülemedi…
      1948 yılında Malezya’nın yakınından geçen gemilere her zaman tuhaf yardım mesajları gelirdi. Bir gün iki Amerikan gemisi, ‘SS Ourang Medan’ adlı bir gemiden sinyaller almaya başladı. Mesajda, “Tüm mürettebat, kaptan da dahil, öldüler. Muhtemelen bütün ekip öldü… Ben de ölüyorum” deniyordu. Amerikalılar kurtarmaya gittiklerinde gerçekten de bütün ekibin öldüğünü gördüler.

  6. Ölülerin yüzlerinde aşırı korkmuş bir ifade, ellerinde ise silahları vardı. Sanki kendilerini, çok korkunç bir şeye karşı savunmuşlar ama başarılı olamamışlardı. Ağızları sonuna kadar açılmış, suratlarında korku ifadesi ve dişlerini sıkmış bir şekilde duran ölüler&#8230; Ölü bir köpek bile aynı şekilde çok korkmuş halde bulundu. İşin tuhaf yanı, hiçbir cesette bir yaralanma yoktu!.. Olayın sırrı çözülemedi.

    Ölülerin yüzlerinde aşırı korkmuş bir ifade, ellerinde ise silahları vardı. Sanki kendilerini, çok korkunç bir şeye karşı savunmuşlar ama başarılı olamamışlardı. Ağızları sonuna kadar açılmış, suratlarında korku ifadesi ve dişlerini sıkmış bir şekilde duran ölüler… Ölü bir köpek bile aynı şekilde çok korkmuş halde bulundu. İşin tuhaf yanı, hiçbir cesette bir yaralanma yoktu!.. Olayın sırrı çözülemedi.

  7. Parmak izlerini kullanmamızın nedeni&hellip;<br /> &nbsp;  Bu iki adam yüzünden &#8216;parmak izi&#8217; diye bir şey çıktı. İkisi de aynı isimdeydi, aynı hapishanede mahkumdular ve işin tuhaf tarafı; birbirlerini daha önce hiç görmemişlerdi. Hiçbir akrabalıkları olmamasına rağmen birbirlerine tıpatıp benziyorlardı&#8230;

    Parmak izlerini kullanmamızın nedeni…
      Bu iki adam yüzünden ‘parmak izi’ diye bir şey çıktı. İkisi de aynı isimdeydi, aynı hapishanede mahkumdular ve işin tuhaf tarafı; birbirlerini daha önce hiç görmemişlerdi. Hiçbir akrabalıkları olmamasına rağmen birbirlerine tıpatıp benziyorlardı…

  8. Uyandırma servisi<br /> &nbsp;  Alarm bulunmadan önce &#8216;tokmakçılar&#8217; adında tuhaf bir meslek vardı. Tokmakçılar, işçilerin pencerelerine, ellerindeki sopalarla vurarak uyandırmakla görevliydi. Mükemmel bir uyanma şekli değil mi? :)

    Uyandırma servisi
      Alarm bulunmadan önce ‘tokmakçılar’ adında tuhaf bir meslek vardı. Tokmakçılar, işçilerin pencerelerine, ellerindeki sopalarla vurarak uyandırmakla görevliydi. Mükemmel bir uyanma şekli değil mi? :)

  9. Asyalı kadınlar g&uuml;zellik uğruna&hellip;<br /> &nbsp;  Geçmişte Çinli kadınlar ayakları büyümesin diye, normalden çok küçük olan ayakkabılar giyerlerdi. Küçük ayak o zamanlar erkeklere daha güzel ve kadınsı görünürdü... Sırf güzellik uğruna Çinli kadınların ayakları deformasyondan paramparça oldu.

    Asyalı kadınlar güzellik uğruna…
      Geçmişte Çinli kadınlar ayakları büyümesin diye, normalden çok küçük olan ayakkabılar giyerlerdi. Küçük ayak o zamanlar erkeklere daha güzel ve kadınsı görünürdü... Sırf güzellik uğruna Çinli kadınların ayakları deformasyondan paramparça oldu.

  10. B&uuml;y&uuml;k kristal piramitler<br /> &nbsp;  Sonar teknolojisini kullanarak bilim adamları, denizin 6 bin feet altında iki dev piramit keşfettiler. Kristal gibi görünüyorlardı ve Mısır&#8217;daki Giza Piramidi&#8217;nden daha büyüktü.

    Büyük kristal piramitler
      Sonar teknolojisini kullanarak bilim adamları, denizin 6 bin feet altında iki dev piramit keşfettiler. Kristal gibi görünüyorlardı ve Mısır’daki Giza Piramidi’nden daha büyüktü.

  11. Photoshop&rsquo;u Stalin keşfetti<br /> &nbsp;  Joseph Stalin&#8217;e ölü ya da kayıp bir kişi hakkında bilgi verildiğinde, birlikte çektirdikleri her fotoğraftan ölü/kayıp kişinin silinmesini emrediyordu. Fotoğraf rötuşlama tarihi işte böyle başladı&#8230;

    Photoshop’u Stalin keşfetti
      Joseph Stalin’e ölü ya da kayıp bir kişi hakkında bilgi verildiğinde, birlikte çektirdikleri her fotoğraftan ölü/kayıp kişinin silinmesini emrediyordu. Fotoğraf rötuşlama tarihi işte böyle başladı…

  12. Azizlerin bedenleri &ccedil;&uuml;r&uuml;mez (mi?)<br /> &nbsp;  Azizlerin bedenlerinin yok olmadığına dair bir inanış var. En eski sağlam beden, MS 177&#8217;de şehit olan Aziz Cecilia&#8217;ya ait. Vücut yapısı, 1700 yıl önce keşfedildiği gibi kaldı. Doğanın tüm yasalarına meydan okudu.  <br>  NOT: Yukarıdaki fotoğraf, Maria Tiagi adlı başka bir azize ait.

    Azizlerin bedenleri çürümez (mi?)
      Azizlerin bedenlerinin yok olmadığına dair bir inanış var. En eski sağlam beden, MS 177’de şehit olan Aziz Cecilia’ya ait. Vücut yapısı, 1700 yıl önce keşfedildiği gibi kaldı. Doğanın tüm yasalarına meydan okudu.
    NOT: Yukarıdaki fotoğraf, Maria Tiagi adlı başka bir azize ait.

  13. Kutsal Kase&rsquo;nin bulunduğu yere dair ipucu<br /> &nbsp;  İngiltere&#8217;deki Shepherd Anıtı&#8217;nda gizemli bir yazıt var, üzerinde &#8216;DOUOSVAVVM&#8217; yazıyor. Kimse, o yazının oraya kimin koyduğunu veya bu harflerin ne anlama geldiğini bilmiyor. Ancak birçok insan, Şovalya Templar&#8217;ın Kutsal Kase&#8217;nin tam yerini bulmak için bıraktığı bir mesaj olabileceğine inanıyor.

    Kutsal Kase’nin bulunduğu yere dair ipucu
      İngiltere’deki Shepherd Anıtı’nda gizemli bir yazıt var, üzerinde ‘DOUOSVAVVM’ yazıyor. Kimse, o yazının oraya kimin koyduğunu veya bu harflerin ne anlama geldiğini bilmiyor. Ancak birçok insan, Şovalya Templar’ın Kutsal Kase’nin tam yerini bulmak için bıraktığı bir mesaj olabileceğine inanıyor.

  14. D&uuml;nyanın en korkun&ccedil; mumyaları<br /> &nbsp;  Dünyadaki en korkunç mumyalar Guanajuato Mumyaları. Yüzlerindeki ifade, birçoğunun işkence gördükleri için öldüklerini gösteriyor.

    Dünyanın en korkunç mumyaları
      Dünyadaki en korkunç mumyalar Guanajuato Mumyaları. Yüzlerindeki ifade, birçoğunun işkence gördükleri için öldüklerini gösteriyor.

  15. Rasputin&#39;in &ouml;l&uuml;ms&uuml;z olduğunu d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ler<br /> &nbsp;  Doğaüstü yeteneklere sahip olduğu iddia edilen Rus mistik Rasputin, hayatı boyunca birçok kez öldürülmeye çalışıldı. Saraydaki bir yemek davetinde Rasputin'e zehir verildi. Pasta ve kadehine siyanürün tozlaşmış hali sürüldü fakat Rasputin pastaları yemesine rağmen zehirlenmedi. Silahla vuruldu, öldü zannedildi; ancak ayağa kalkarak Prens'in yakasına yapıştı. Sonrasında ise bahçeye kaçarken zorlukla bir kez daha vurularak karların üzerine düştü. Rasputin yine ölmedi!.. Baktılar olmuyor; adamı alıp buzlu bir nehire attılar. Ölü bulunduğunda otopsi yapıldı. Yapılan otopsi raporuna göre Rasputin kurşunlardan değil, ciğerine dolan sudan, yani boğularak ölmüştü.

    Rasputin'in ölümsüz olduğunu düşündüler
      Doğaüstü yeteneklere sahip olduğu iddia edilen Rus mistik Rasputin, hayatı boyunca birçok kez öldürülmeye çalışıldı. Saraydaki bir yemek davetinde Rasputin'e zehir verildi. Pasta ve kadehine siyanürün tozlaşmış hali sürüldü fakat Rasputin pastaları yemesine rağmen zehirlenmedi. Silahla vuruldu, öldü zannedildi; ancak ayağa kalkarak Prens'in yakasına yapıştı. Sonrasında ise bahçeye kaçarken zorlukla bir kez daha vurularak karların üzerine düştü. Rasputin yine ölmedi!.. Baktılar olmuyor; adamı alıp buzlu bir nehire attılar. Ölü bulunduğunda otopsi yapıldı. Yapılan otopsi raporuna göre Rasputin kurşunlardan değil, ciğerine dolan sudan, yani boğularak ölmüştü.

  16. Bir maymun I. Dünya Savaşı'nda cesurca savaştı<br />    Güney Afrika maymunu Jackie, I. Dünya Savaşı'ndan kısa süre önce Albert Marr tarafından bulundu. Savaş başladığında Albert orduya girdi ve yanına Jackie'yi de aldı. Jackie yalnızca askerleri eğlendirmekle kalmadı; aynı zamanda düşman yaklaştığında askerleri uyardı. Hizmetinin sonunda, cesareti yüzünden bir madalya aldı. Savaş bittiğinde Jackie terhis edildi ve 1921 yılına kadar sahibiyle birlikte yaşadı.

    Bir maymun I. Dünya Savaşı'nda cesurca savaştı
      Güney Afrika maymunu Jackie, I. Dünya Savaşı'ndan kısa süre önce Albert Marr tarafından bulundu. Savaş başladığında Albert orduya girdi ve yanına Jackie'yi de aldı. Jackie yalnızca askerleri eğlendirmekle kalmadı; aynı zamanda düşman yaklaştığında askerleri uyardı. Hizmetinin sonunda, cesareti yüzünden bir madalya aldı. Savaş bittiğinde Jackie terhis edildi ve 1921 yılına kadar sahibiyle birlikte yaşadı.