İşte Mevlana'nın Kabul Gören Asıl Resmi

İşte Mevlana'nın kabul gören asıl resmi

  1. Mevlana'nın 22'inci kuşak torunu ve "Çelebi" makamının son temsilcisi Faruk Hemdem Çelebi, Mevlânâ deyince akla gelen resmin gerçeklikle ilgisinin bulunmadığını savundu.

    Mevlana'nın 22'inci kuşak torunu ve "Çelebi" makamının son temsilcisi Faruk Hemdem Çelebi, Mevlânâ deyince akla gelen resmin gerçeklikle ilgisinin bulunmadığını savundu.

  2. Mevlana'nın 22'inci kuşak torunu ve "Çelebi" makamının son temsilcisi Faruk Hemdem Çelebi, Mevlânâ deyince akla gelen resmin gerçeklikle ilgisinin bulunmadığını savundu...Serkan Akkoç'un haberine göre, dünyaca  tanınan kişilerin balmumu heykellerini sergilemesiyle bilinen ünlü Madame Tussauds Müzesi, 21'inci merkezini İstanbul'da, yenilenen Emek Sineması'nın da bulunduğu Grand Pera binasında açmaya hazırlanıyor.     Aralık ayında açılacak müzede sergilenecek 60 tarihi kişilikten biri de, 13. yüzyılda yaşamış şair, düşünce adamı ve mutasavvıf Mevlânâ Celaleddin Rumi.

    Mevlana'nın 22'inci kuşak torunu ve "Çelebi" makamının son temsilcisi Faruk Hemdem Çelebi, Mevlânâ deyince akla gelen resmin gerçeklikle ilgisinin bulunmadığını savundu...Serkan Akkoç'un haberine göre, dünyaca tanınan kişilerin balmumu heykellerini sergilemesiyle bilinen ünlü Madame Tussauds Müzesi, 21'inci merkezini İstanbul'da, yenilenen Emek Sineması'nın da bulunduğu Grand Pera binasında açmaya hazırlanıyor. Aralık ayında açılacak müzede sergilenecek 60 tarihi kişilikten biri de, 13. yüzyılda yaşamış şair, düşünce adamı ve mutasavvıf Mevlânâ Celaleddin Rumi.

  3. Müze yetkilileri, Mevlânâ figürünün hayata geçirilebilmesi için, Mevlânâ'nın 22. kuşak torunları olan Esin Çelebi Bayru ve Faruk Hemdem Çelebi'ye ulaştı. Onlardan edindikleri bilgiler ve akademik kaynakların ışığında Türkiye'de Mevlânâ dendiğinde akla gelen bilindik pozların gerçeği yansıtmadığı kanısına vardılar.     Konya'yı ziyaret ederek dönemin şartları ve atmosferi ile ilgili deneyimler edinen ekip, ailenin de onayıyla torun Faruk Hemdem Çelebi'nin model olmasına karar verdi.

    Müze yetkilileri, Mevlânâ figürünün hayata geçirilebilmesi için, Mevlânâ'nın 22. kuşak torunları olan Esin Çelebi Bayru ve Faruk Hemdem Çelebi'ye ulaştı. Onlardan edindikleri bilgiler ve akademik kaynakların ışığında Türkiye'de Mevlânâ dendiğinde akla gelen bilindik pozların gerçeği yansıtmadığı kanısına vardılar. Konya'yı ziyaret ederek dönemin şartları ve atmosferi ile ilgili deneyimler edinen ekip, ailenin de onayıyla torun Faruk Hemdem Çelebi'nin model olmasına karar verdi.

  4. Aile ile ortaklaşa karar kılınan pozun heykele dökülebilmesi için Çelebi'den 3 saati aşan bir seansta, 250'den fazla vücut ölçüsü alındı, 180'den fazla fotoğraf çekildi, 3 boyutlu vücut taraması gerçekleştirildi. Heykeltıraşlar, önce kilden bir büst hazırladı. Sonrasında da çalışmanın kalıbı çıkartılarak içine balmumu döküldü ve 12 hafta süren renklendirme, saç, göz, sakal detayları çalışıldı. Her aşamada aileden onay alındı. Araştırma dahil bu çalışma 6 ay sürdü.

    Aile ile ortaklaşa karar kılınan pozun heykele dökülebilmesi için Çelebi'den 3 saati aşan bir seansta, 250'den fazla vücut ölçüsü alındı, 180'den fazla fotoğraf çekildi, 3 boyutlu vücut taraması gerçekleştirildi. Heykeltıraşlar, önce kilden bir büst hazırladı. Sonrasında da çalışmanın kalıbı çıkartılarak içine balmumu döküldü ve 12 hafta süren renklendirme, saç, göz, sakal detayları çalışıldı. Her aşamada aileden onay alındı. Araştırma dahil bu çalışma 6 ay sürdü.

  5. Madame Tussauds İstanbul Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner, "Anadolu topraklarından çıkıp tüm dünyaya barış mesajı veren ve yüzyıllar öncesinde evrensel olmuş Mevlânâ'nın da müzemiz figürlerine eklenmesini çok istedik. Mevlânâ'nın barış mesajını; din, dil, ırk farkı gözetmeksizin tüm insanlığa yönelik düşüncesini müzemiz üzerinden de ziyaretçilerimize ulaştırmak istedik" dedi.      Heykel, niyaz duruşunu temsil ediyor     Faruk Çelebi, model olmasıyla ilgili şunları söyledi:

    Madame Tussauds İstanbul Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner, "Anadolu topraklarından çıkıp tüm dünyaya barış mesajı veren ve yüzyıllar öncesinde evrensel olmuş Mevlânâ'nın da müzemiz figürlerine eklenmesini çok istedik. Mevlânâ'nın barış mesajını; din, dil, ırk farkı gözetmeksizin tüm insanlığa yönelik düşüncesini müzemiz üzerinden de ziyaretçilerimize ulaştırmak istedik" dedi. Heykel, niyaz duruşunu temsil ediyor Faruk Çelebi, model olmasıyla ilgili şunları söyledi:

  6. Önce terüddütle yaklaştık. Aile olarak Mevlânâ figürünün popülist amaçlarla kullanımına ezelden beri karşı dururken böyle bir şeye şahsen alet olmaktan çekindim. Müze yetkilileri, amaçlarının heykeli herhangi bir model yerine aileden biriyle yapmak olduğunu anlattı. Aile fertleri arasında teklifi değerlendirdik ve kabul ettik. Çalışmaların her aşamasında bizden onay aldılar. Ben bazı sert ifadelerin yumuşatılmasını istedim. Benim için çok büyük bir şerefti."

    Önce terüddütle yaklaştık. Aile olarak Mevlânâ figürünün popülist amaçlarla kullanımına ezelden beri karşı dururken böyle bir şeye şahsen alet olmaktan çekindim. Müze yetkilileri, amaçlarının heykeli herhangi bir model yerine aileden biriyle yapmak olduğunu anlattı. Aile fertleri arasında teklifi değerlendirdik ve kabul ettik. Çalışmaların her aşamasında bizden onay aldılar. Ben bazı sert ifadelerin yumuşatılmasını istedim. Benim için çok büyük bir şerefti."

  7. "Böyle kilolu bir zat olamaz"---     Mevlana'ya atfedilen ve Mevlânâ'yı oturur şekilde gösterir resim, Çelebi ailesi ve Mevlânâ araştırmacıları tarafından kabul görmüyor. Çelebi, felsefesinin her zaman nefsin terbiye edilmesi, her şeyin bir disiplin içinde yapılmasını öğütlediği Mevlânâ'nın böyle kilolu bir zat olamayacağını iddia ediyor. Mevlânâ'nın yaygın bir biçimde kullanılan bu resmi İran'da, 1960'lı yıllardaki bir yarışmada birincilik kazandı. Mevlânâ'nın oturur bir şekilde ve şişmanca tasvir edildiği bu resim, daha sonra Konya Mevlânâ Müzesi'ne hediye edilince çeşitli etkinliklerde de kullanılmaya başlandı.

    "Böyle kilolu bir zat olamaz"--- Mevlana'ya atfedilen ve Mevlânâ'yı oturur şekilde gösterir resim, Çelebi ailesi ve Mevlânâ araştırmacıları tarafından kabul görmüyor. Çelebi, felsefesinin her zaman nefsin terbiye edilmesi, her şeyin bir disiplin içinde yapılmasını öğütlediği Mevlânâ'nın böyle kilolu bir zat olamayacağını iddia ediyor. Mevlânâ'nın yaygın bir biçimde kullanılan bu resmi İran'da, 1960'lı yıllardaki bir yarışmada birincilik kazandı. Mevlânâ'nın oturur bir şekilde ve şişmanca tasvir edildiği bu resim, daha sonra Konya Mevlânâ Müzesi'ne hediye edilince çeşitli etkinliklerde de kullanılmaya başlandı.

  8. Uzun boylu, çekik gözlü, zayıf ---     "Mevlânâ'nın sağlığında resmi yapılmış mıdır?" sorusu hâlâ belirsizliğini korurken, Eflaki Ahmet Dede'ye ait "Menakıb'ül Arifin" adlı Farsça eserde Mevlânâ, ortanın biraz üstünde boyu olan, çok zayıf, hafif çekik gözlü ve soluk benizli biri olarak tasvir ediliyor. Ayrıca Mevlânâ Müzesi'nde sergilenen hırkası düşünüldü- ğünde boyunun 1.80 civarında olacağı tahmin ediliyor. Hz. Mevlânâ'nın daha sonraki yüzyıllarda da çeşitli resim ve minyatürleri yapılmışsa da hiçbiri bir diğerine benzemiyor.

    Uzun boylu, çekik gözlü, zayıf --- "Mevlânâ'nın sağlığında resmi yapılmış mıdır?" sorusu hâlâ belirsizliğini korurken, Eflaki Ahmet Dede'ye ait "Menakıb'ül Arifin" adlı Farsça eserde Mevlânâ, ortanın biraz üstünde boyu olan, çok zayıf, hafif çekik gözlü ve soluk benizli biri olarak tasvir ediliyor. Ayrıca Mevlânâ Müzesi'nde sergilenen hırkası düşünüldü- ğünde boyunun 1.80 civarında olacağı tahmin ediliyor. Hz. Mevlânâ'nın daha sonraki yüzyıllarda da çeşitli resim ve minyatürleri yapılmışsa da hiçbiri bir diğerine benzemiyor.

  9. İran gözüyle resmedilmiş---     Selçuk Üniversitesi Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel, Türkiye'de yaygın şekilde kullanılan resmin İran'da yapıldığını doğruladı ve "İranlı gözüyle resmedilmiştir. Yapılan araştırmalar ve kaynaklar Mevlânâ'nın Doğu Türklerinden olduğunu gösteriyor. Bu nedenle daha zayıf olduğunu, gözlerinin o resimdeki gibi yuvarlak değil de daha çekik olduğunu değerlendiriyoruz. Elde başka resim olmadığı için bu resim kabul görmüş. Aslında bir resimden ziyade onu sembolize eden bir simgeye dönüşmüş durumda" dedi.

    İran gözüyle resmedilmiş--- Selçuk Üniversitesi Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel, Türkiye'de yaygın şekilde kullanılan resmin İran'da yapıldığını doğruladı ve "İranlı gözüyle resmedilmiştir. Yapılan araştırmalar ve kaynaklar Mevlânâ'nın Doğu Türklerinden olduğunu gösteriyor. Bu nedenle daha zayıf olduğunu, gözlerinin o resimdeki gibi yuvarlak değil de daha çekik olduğunu değerlendiriyoruz. Elde başka resim olmadığı için bu resim kabul görmüş. Aslında bir resimden ziyade onu sembolize eden bir simgeye dönüşmüş durumda" dedi.

  10. Faruk Çelebi, kendisi doğmadan yıllar önce, 1942 yılında görülen bir rüya üzerine çizilen ve kendisine çok benzeyen Mevlânâ resminin aile tarafından daha çok kabul gördüğünü belirtti.

    Faruk Çelebi, kendisi doğmadan yıllar önce, 1942 yılında görülen bir rüya üzerine çizilen ve kendisine çok benzeyen Mevlânâ resminin aile tarafından daha çok kabul gördüğünü belirtti.

  11. Çelebi, resmin hikâyesini şöyle anlattı:   <p>  "Her yıl Şeb-i Arus törenlerinde karşılaştığım Fahir Erkey adında bir psikolog vardı. Babam 1996'da vefat ettikten sonra beni ısrarla evine davet etti. Evine gittiğimde duvardaki resimle beni karşılaştırıp, 'Suphanallah... Ne kadar büyük bir benzerlik' dedi. Resmin 1942 yılında çizildiğini belirterek, tasavvuf üzerine bir dernekleri olduğunu, bu derneğin üyesi 2 kişinin aynı gece Hz. Mevlânâ'yı rüyasında gördüğünü anlattı. Bu kişilere bir ressama rüyasında gördükleri Mevlânâ'yı resmettirmelerini söylemiş. İkisinin de ayrı ayrı tarifleriyle yapılan çalışmada bu resim ortaya çıkmış.1942'de yani ben doğmadan seneler önce çizilmiş bir resim. Ben de baktığımda kendime benzetiyorum."

    Çelebi, resmin hikâyesini şöyle anlattı:

    "Her yıl Şeb-i Arus törenlerinde karşılaştığım Fahir Erkey adında bir psikolog vardı. Babam 1996'da vefat ettikten sonra beni ısrarla evine davet etti. Evine gittiğimde duvardaki resimle beni karşılaştırıp, 'Suphanallah... Ne kadar büyük bir benzerlik' dedi. Resmin 1942 yılında çizildiğini belirterek, tasavvuf üzerine bir dernekleri olduğunu, bu derneğin üyesi 2 kişinin aynı gece Hz. Mevlânâ'yı rüyasında gördüğünü anlattı. Bu kişilere bir ressama rüyasında gördükleri Mevlânâ'yı resmettirmelerini söylemiş. İkisinin de ayrı ayrı tarifleriyle yapılan çalışmada bu resim ortaya çıkmış.1942'de yani ben doğmadan seneler önce çizilmiş bir resim. Ben de baktığımda kendime benzetiyorum."

  12. En Güzel Mevlana Sözleri:    <p>  Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

    En Güzel Mevlana Sözleri:

    Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

  13. Gerçek aşk&#8217;ı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.

    Gerçek aşk’ı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.

  14. Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.

    Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.

  15. Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

    Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

  16. Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağina inanarak sus

    Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağina inanarak sus

  17. Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.

    Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.

  18. Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.

    Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.

  19. Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.

    Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.

  20. Sen bana kendi gözünle bakma, benim gözümle bak da biri iki görme! Bana, bir an olsun benim gözümle bak da varlıktan öte bir meydan gör!

    Sen bana kendi gözünle bakma, benim gözümle bak da biri iki görme! Bana, bir an olsun benim gözümle bak da varlıktan öte bir meydan gör!

  21. Üstünün dostu ol ki üstün olasın. Kendine gel be hey azgın, mağluplarla dost olma! Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum! Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o, gizli hikmetleri haber vermededir. Her görünen şeyin faydası, faydanın ilaçlarla gizli oluşu gibi o şeyin içinde gizlidir.

    Üstünün dostu ol ki üstün olasın. Kendine gel be hey azgın, mağluplarla dost olma! Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum! Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o, gizli hikmetleri haber vermededir. Her görünen şeyin faydası, faydanın ilaçlarla gizli oluşu gibi o şeyin içinde gizlidir.