Haftada Bir Kez Mutlaka Tüketin!

Cilde ışıltı, pürüzsüzlük, nem ve esneklik kazandırıyor? Saç köklerini güçlendirerek saçların sağlıklı ve gür olmasını sağlıyor? Diş ve tırnakları besliyor? Kornea tabakasını güçlendirerek pek çok göz hastalıklarının gelişme riskini azaltıyor?böylesine önemli faydaları sağlayan proteinin adı; kolajen!

  1. Son yıllarda güzellik ve besin takviyesi sektörünün gözdesi olan kolajen, toplumdaki yaygın inanışın aksine sadece cildimizin değil, tepeden tırnağa tüm vücudumuzun sağlıklı olmasında &#8216;kilit&#8217; rol üstlenen son derece önemli bir protein.  <br>  Kolajen; deri, kas, kemik tendon ile bağlar başta olmak üzere, diş ve gözler de dahil hemen her organın en önemli yapı taşı olan bir protein çeşidi. İnsan vücudunda en çok bulunan protein olan kolajenin temel görevi; vücudun kemik, kıkırdak ve kas dokularına yapısal destek vermek. Aynı zamanda cilt başta olmak üzere tüm doku ile organların canlı, güçlü ve esnek kalmalarını sağlamak, dokusal bütünlük oluşturmak gibi önemli işlevler üstleniyor.

    Son yıllarda güzellik ve besin takviyesi sektörünün gözdesi olan kolajen, toplumdaki yaygın inanışın aksine sadece cildimizin değil, tepeden tırnağa tüm vücudumuzun sağlıklı olmasında ‘kilit’ rol üstlenen son derece önemli bir protein.
    Kolajen; deri, kas, kemik tendon ile bağlar başta olmak üzere, diş ve gözler de dahil hemen her organın en önemli yapı taşı olan bir protein çeşidi. İnsan vücudunda en çok bulunan protein olan kolajenin temel görevi; vücudun kemik, kıkırdak ve kas dokularına yapısal destek vermek. Aynı zamanda cilt başta olmak üzere tüm doku ile organların canlı, güçlü ve esnek kalmalarını sağlamak, dokusal bütünlük oluşturmak gibi önemli işlevler üstleniyor.

  2. Kolajeni vücudumuz yaşadığımız süre boyunca kendi üretiyor. Ancak 25&#8217;li yaşlardan itibaren vücudumuzda kolajen üretimi yavaşlamaya başlıyor, 35&#8217;li yaşlardan sonra yavaşlama hızını artırıyor, bunun sonucunda olumsuz etkiler kendini daha fazla gösteriyor. Aynı zamanda sigara, hava kirliliği, güneş ışınları ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı beslenme alışkanlıkları da vücudun kolajen üretme kabiliyetini olumsuz etkiliyor.

    Kolajeni vücudumuz yaşadığımız süre boyunca kendi üretiyor. Ancak 25’li yaşlardan itibaren vücudumuzda kolajen üretimi yavaşlamaya başlıyor, 35’li yaşlardan sonra yavaşlama hızını artırıyor, bunun sonucunda olumsuz etkiler kendini daha fazla gösteriyor. Aynı zamanda sigara, hava kirliliği, güneş ışınları ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı beslenme alışkanlıkları da vücudun kolajen üretme kabiliyetini olumsuz etkiliyor.

  3. Kolajen eksikliğinin yansımaları en çok cildimizde görülüyor; cildimiz sıkılığını kaybederek sarkmaya başlıyor, matlaşıyor ve kırışıklar kaçınılmaz hale geliyor. Ayrıca eklem kıkırdaklarından tendonlara, dişlerden tırnaklara kadar pek çok organ ve dokularda hasarlar gelişiyor.

    Kolajen eksikliğinin yansımaları en çok cildimizde görülüyor; cildimiz sıkılığını kaybederek sarkmaya başlıyor, matlaşıyor ve kırışıklar kaçınılmaz hale geliyor. Ayrıca eklem kıkırdaklarından tendonlara, dişlerden tırnaklara kadar pek çok organ ve dokularda hasarlar gelişiyor.

  4. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş kolajen üretimini artırmak için öncelikle sigara ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, &#8220;Ayrıca beslenme listemize kolajenden zengin ve kolajen üretimini artıran bazı besin öğelerini ekleyerek bu proteinin hızlı ve kolay bir şekilde artmasına yardımcı olabiliriz&#8221; diyor.  <br>  Peki kolajen takviyesi için hangi besinleri düzenli olarak tüketmemiz gerekiyor? İşte cevaplar...

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş kolajen üretimini artırmak için öncelikle sigara ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Ayrıca beslenme listemize kolajenden zengin ve kolajen üretimini artıran bazı besin öğelerini ekleyerek bu proteinin hızlı ve kolay bir şekilde artmasına yardımcı olabiliriz” diyor.
    Peki kolajen takviyesi için hangi besinleri düzenli olarak tüketmemiz gerekiyor? İşte cevaplar...

  5. Kemik suyu<br>  Kemik suyu içerdiği glisin, prolin ve arjinin gibi önemli amino asit içeriğiyle mükemmel bir kolajen kaynağı. Beslenme rutininize zaman zaman kemik suyu eklemeniz, vücudunuzda azalan kolajeni yerine koymak için ideal.

    Kemik suyu
    Kemik suyu içerdiği glisin, prolin ve arjinin gibi önemli amino asit içeriğiyle mükemmel bir kolajen kaynağı. Beslenme rutininize zaman zaman kemik suyu eklemeniz, vücudunuzda azalan kolajeni yerine koymak için ideal.

  6. Ancak rutinde kemik suyu tüketimi kan kolesterol düzeylerini arttırabileceği için kalp-damar hastalığı veya kolesterol yüksekliğiyle ilişkili herhangi bir hastalığınız varsa kemik suyu tüketiminden kaçınmanız çok önemli.

    Ancak rutinde kemik suyu tüketimi kan kolesterol düzeylerini arttırabileceği için kalp-damar hastalığı veya kolesterol yüksekliğiyle ilişkili herhangi bir hastalığınız varsa kemik suyu tüketiminden kaçınmanız çok önemli.

  7. Yumurta beyazı  <br>Yumurtanın beyazı, glisin ve prolin de dahil olmak üzere kolajeni oluşturan diğer amino asitleri de içerdiği için en iyi kolajen kaynaklarından biri olarak nitelendiriliyor. Ancak sadece yumurta beyazı yerine tüm yumurtayı tüketmek kolajen desteğinin yanı sıra sağlıklı yağ ve yüksek kalitede protein de sağlıyor.

    Yumurta beyazı
    Yumurtanın beyazı, glisin ve prolin de dahil olmak üzere kolajeni oluşturan diğer amino asitleri de içerdiği için en iyi kolajen kaynaklarından biri olarak nitelendiriliyor. Ancak sadece yumurta beyazı yerine tüm yumurtayı tüketmek kolajen desteğinin yanı sıra sağlıklı yağ ve yüksek kalitede protein de sağlıyor.

  8. Jelatin<br>  Jelatin, kolajenden türetilmiş bir protein türü. Bu yüzden kolajen üretimini arttıran besinlerden biri olarak kabul ediliyor. Jelatini pişirme sırasında kullanılabilir ve yemeğinizin besin değerini arttırmak için çorba, güveç veya et suyuna karıştırabilirsiniz.

    Jelatin
    Jelatin, kolajenden türetilmiş bir protein türü. Bu yüzden kolajen üretimini arttıran besinlerden biri olarak kabul ediliyor. Jelatini pişirme sırasında kullanılabilir ve yemeğinizin besin değerini arttırmak için çorba, güveç veya et suyuna karıştırabilirsiniz.

  9. Koyu yeşil yapraklı sebzeler<br>  Kolajen üretiminde bir diğer önemli faktör de, kolajenle birlikte C vitamini tüketiminin yeterli olması. Dolayısıyla ıspanak, semizotu, tere, roka ve maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler beslenme listenizde düzenli olarak mutlaka yer almalı.

    Koyu yeşil yapraklı sebzeler
    Kolajen üretiminde bir diğer önemli faktör de, kolajenle birlikte C vitamini tüketiminin yeterli olması. Dolayısıyla ıspanak, semizotu, tere, roka ve maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler beslenme listenizde düzenli olarak mutlaka yer almalı.

  10. Turunçgiller<br>  Portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller de C vitamininden zengin oldukları için kolajen üretimini destekliyorlar. Çünkü kolajen sentezlenirken tıpkı diğer birçok protein gibi yardımcı besin ögelerine ihtiyaç duyuyor ve C vitamini de kolajen üretiminde başrolü üstlenen bir besin ögesi.

    Turunçgiller
    Portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller de C vitamininden zengin oldukları için kolajen üretimini destekliyorlar. Çünkü kolajen sentezlenirken tıpkı diğer birçok protein gibi yardımcı besin ögelerine ihtiyaç duyuyor ve C vitamini de kolajen üretiminde başrolü üstlenen bir besin ögesi.

  11. Kırmızı ve mor meyveler<br>  Çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler C vitamini deposu olup kolajen üretimini destekliyorlar. Özellikle çilek içerdiği bir antioksidan çeşidi olan ellajik asit sayesinde kolajenin yıkımına karşı da koruyucu etki gösteriyor.

    Kırmızı ve mor meyveler
    Çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler C vitamini deposu olup kolajen üretimini destekliyorlar. Özellikle çilek içerdiği bir antioksidan çeşidi olan ellajik asit sayesinde kolajenin yıkımına karşı da koruyucu etki gösteriyor.

  12. Sarımsak<br>  C vitamini dışında kolajen üretimini destekleyen besin ögelerinden biri de, sülfür. Sarımsak içerdiği bol miktarda sülfür sayesinde kollajen üretimini destekleyen besinler arasında yer alıyor. Yapılan son çalışmalar, sülfürden fakir bir diyetle beslenen hayvanların daha az kolajen ürettiğini göstermiş.

    Sarımsak
    C vitamini dışında kolajen üretimini destekleyen besin ögelerinden biri de, sülfür. Sarımsak içerdiği bol miktarda sülfür sayesinde kollajen üretimini destekleyen besinler arasında yer alıyor. Yapılan son çalışmalar, sülfürden fakir bir diyetle beslenen hayvanların daha az kolajen ürettiğini göstermiş.

  13. Su yosunu<br>  Kolajen proteini başlıca glisin ve prolin aminoasitlerinden oluşuyor. Dolayısıyla beslenmede glisin ve prolini zenginleştirmek kolajen üretimini de arttırıyor. Spirulina glisinden zengin bir su yosunu çeşidi ve kurutulmuş halde satılıyor. Spirulinayı meyve sularına veya tatlılara ekleyebilirsiniz.

    Su yosunu
    Kolajen proteini başlıca glisin ve prolin aminoasitlerinden oluşuyor. Dolayısıyla beslenmede glisin ve prolini zenginleştirmek kolajen üretimini de arttırıyor. Spirulina glisinden zengin bir su yosunu çeşidi ve kurutulmuş halde satılıyor. Spirulinayı meyve sularına veya tatlılara ekleyebilirsiniz.

  14. Morina balığı  <br>Diğer birçok beyaz balık gibi morina balığı da glisin ve prolin gibi amino asitlerden oldukça zengin olması sayesinde kolajen üretimini artırıyor. Ayrıca selenyum, B6 vitamini ve fosfor gibi besin ögelerinden de zengin bir besin.

    Morina balığı
    Diğer birçok beyaz balık gibi morina balığı da glisin ve prolin gibi amino asitlerden oldukça zengin olması sayesinde kolajen üretimini artırıyor. Ayrıca selenyum, B6 vitamini ve fosfor gibi besin ögelerinden de zengin bir besin.

  15. Dikkat! Fazlası zarar verebilir<br>  Kolajenden zengin beslenme ve/veya kolajen içeren besin destek ürünlerinin uygun dozajlarda (günde 2.5-5 gram) kullanımının herhangi bir yan etkisinin olmaması, kolajenin zararlı olmadığı anlamına gelmiyor.<br>    Son yıllarda popülerleşen kolajenin fazla tüketiminin aynı zamanda kan kolesterol düzeylerini de artırıp kalp hastalıklarının önlenmesinde veya tedavisinde olumsuz etki yarattığı uyarısında bulunarak, &#8220;Bu nedenle kolajen &#8216;azı karar, fazlası zarar&#8217; bilinciyle sadece yeterli ve dengeli beslenmenin içinde düşünülmeli<br>Kaynak Fotoğraflar: iStock

    Dikkat! Fazlası zarar verebilir
    Kolajenden zengin beslenme ve/veya kolajen içeren besin destek ürünlerinin uygun dozajlarda (günde 2.5-5 gram) kullanımının herhangi bir yan etkisinin olmaması, kolajenin zararlı olmadığı anlamına gelmiyor.
    Son yıllarda popülerleşen kolajenin fazla tüketiminin aynı zamanda kan kolesterol düzeylerini de artırıp kalp hastalıklarının önlenmesinde veya tedavisinde olumsuz etki yarattığı uyarısında bulunarak, “Bu nedenle kolajen ‘azı karar, fazlası zarar’ bilinciyle sadece yeterli ve dengeli beslenmenin içinde düşünülmeli
    Kaynak Fotoğraflar: iStock