Müge Anlı Dağıldı! Katilleri Arayan Doktorun Olay İsyanı

KONYA'da 3 yıldır çözülemeyen esrarengiz cinayet Müge Anlı ile Tatlı Sert programında dramatik bir isyana sebep oldu. Annesiyle babasının cinayetinde 2 kardeşi şüpheli olan Doktor Osman Büyükşen, bugün canlı yayında dayanamayıp ağlayarak patladı. Osman cinayetin tanığı olan kardeşi Büşra'yı ortaya atarak 'Ben kardeşimden bile emin değilim' dedi. Doktor Osman, olayı soruşturan jandarmaya ve savcıya da isyan etti. Söyledikleri ile Müge Anlı'ya ağlatan Doktor Osman, "Şüphelilerin 2'si de kardeşim ben ne yapayım' diyerek çaresizliğini haykırdı. Müge Anlı pandemiyi unutup Doktor Osman'a sarılarak teselli etmeye çalıştı. İşte Müge Anlı Tatlı Sert'te herkesi ağlatan o isyan anları:

Konya'nın Karatay ilçesine bağlı İsmil Mahallesi'ndeki evlerinde 54 yaşındaki Necla ile 55 yaşındaki eşi Metin Büyükşen, kar maskeli biri tarafından pompalı tüfekle öldürüldü. Çiftin biri doktor 3 çocukları vardı. Osman Büyükşen en büyük çocuklarıydı ve çocuk doktoru olmuş, Şırnak'ta zorunlu hizmet yapmıştı. Diğer çocukları Uğur Büyükşen ise Betül Büyükşen ile evliydi. Çiftin bir de kızları vardı. Büşra Büyükşen, o korkunç cinayetin tanığıydı.

Yaşlı çift pompalı tüfekle evlerinde katledilirken, kızları Büşra da yanlarındaydı. 'Ölü takliti' yaparak cinayetten kurtulduğunu söyleyen Büşra, çelişkili ifadeleri ve cinayet anındaki davranışı ile olayın bir numaralı şüphelisi oldu. Diğer şüpheli ise aynı ilçede yaşayan evli ağabeyi Uğur Büyükşen ile eşi Betül Büyükşen'di. Cinayetten 20 gün önce Betül Büyükşen, kayınpederi ile 'mehir' yüzünden kavga etmiş ve onları evlerinden kovmuştu.

Necla ve Metin Büyükşen gelinleri tarafından kovulunca 'bizi öldürürler' endişesiyle Konya'yı terkedip İstanbul'a gelmişlerdi. 20 gün İstanbul'da kalan çift sonrasında yeniden Konya'ya kendi evlerine döndüler. Yanlarında kızları Büşra Büyükşen'de vardı. Evlerine döndükten kısa süre sonra Necla ve Metin Büyükşen kızlarının önünde korkunç cinayete kurban gitti.

Çiftin doktor olan çocukları Osman Büyükşen, adli yollardan anne ve babasının katilinin bulunmasında yol alamayınca Müge Anlı ile Tatlı Sert programına çıktı. Üzerinden 3 yıl geçen cinayet sebebiyle erkek ve kız kardeşi ile yengesinden kuşkulanan Osman Büyükşen, çaresizliği ile bugün canlı yayında sinir krizi geçirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özel ekip kurulmasını isteyen Doktor Osman Büyükşen, 'Şüphelilerin 2'si de kardeşim ben ne yapayım' diyerek içinde bulunduğu açmazı dile getirdi.

Beni de hapse atacaksanız atın
Osman Büyükşen çaresiz kaldığını belirterek şunları söyledi: -Ben başsavcının karşısına 3 kez çıktım. Jandarma olay yerini b.k etmiş. Ben Konya'nın bürokrasisinden bıktım. Ben başsavcıya ulaşamamaktan, ben valiye ulaşamamaktan bıktım. Ben Valiye gidiyorum, 'anam babam öldürüldü, doğuda görev yapan doktorum diyorum' bana niye randevu istiyorsun diyor. Ulan benden daha önemli ne işiniz var.

-Hepiniz annemin babamın cinayetini çözeceksiniz. O kadar. Bunları da adam gibi sorgulayacaksınız. Olay yerini siz batırdınız. Swaptı şuydu buydu, herkesi içeri koymuşsunuz. Çayını kolasını alan olay yerine girmiş. Benim anne babamı niye köylüler ceset torbasına koyuyor, niye 112 değil. Olay yerinde 5 telefon var Betül'ün telefonunu niye almadınız. Kadın silmiş mesajlarını.

-Sayın Cumhurbaşkanım size sesleniyorum. Özel ekip kurdurun. Benim kanlar içinde kalmış bana niye hak arıyorsun diyorlar. Uğur (kardeşi) diyor bu diyor (yanındaki kız kardeşi Büşra), valiye gidiyorum aynı şeyi söylüyor, jandarmaya gidiyorum aynı şeyi söylüyor, başsavcıya gidiyorum aynı şeyi söylüyor. Ulan şaşırdım ne yapacağımı.

6 ay sonra ben çıktım
-Ben bu dosyayı araştırmak istifa etmek istedim pandemi sebebiyle istifa edemedim. Ücretsiz izin istedim vermediler. Ne yapayım ben. Al işte bunlar hem kaçıyorlar hem iftira atıyorlar. Devletim çözsün istedim. Buraya çıkarsam anneme babama iftira atarlar dedim. Sonra çaresiz kaldım buraya çıktım. Annem sizi çok seviyordu. Sizi izleyen anneme niye bu programı izliyorsunuz dedim. Valla dedim. 6 ay sonra ben çıktım.

Bunu ne yapayım cehenneme mi atayım?
Cinayetin tanığı ve şüphelisi olan yanındaki kız kardeşi Büşra'yı gösteren Doktor Osman Büyükşen ağlayarak şunları söyledi: -Ben bunu ne yapacağım. Ben buna güvenecek miyim? Şikayet mi edeceğim. Savunacak mıyım? Atacak mıyım cehenneme. Valla Müge Anlı ne yapacağım ben. (Kardeşi Büşra'yı kolundan tutup ortaya attı) Sen de açıklayacaksan açıkla kızım. Uğur abin midir ne karın ağrısı o da gelsin açıklasın. Müge Anlı doktorun çaresizliği karşısında ağlayarak ona sarıldı.

Vallahi yaşamıyorum artık
-Demek ki insanların buraya çıkması için bir sebep var. Demek ki kendilerini dinlemeyen randevu vermeyen birileri var. Ben siyasetçi olsaydım benim tüm kapılarım açılırdı. Beni de bu söylediklerimden dolayı atacaksanız atın. Vallahi yaşamıyorum ben. Ben Konya bürokrasisini şikayet ediyorum. Ne kadar sabredeceğim. 10 yıl geçtikten sonra mı vereceksiniz dosyayı emniyete. Ben birilerini öldürdükten sonra mı aklınız başınıza gelecek. Gidin beni de şikayet edin, 'devlete laf etti' deyin. Adalet istiyorum ben.

Mehir isteyen yenge yayına bağlandı
Olayın şüphelilerinden biri öldürülen çiftin gelini Betül Büyükşen de bugün suskunluğunu bozup canlı yayına bağlandı. Doktor Osman Büyükşen yengesinin olay günü telefonunun alınmadığını ve sonrasında alındığında tüm mesajlarının silinmiş olduğunu iddia etti. Yenge Betül Büyükşen cinayetin olduğu gün telefonunda 200'den fazla mesajı silmişti. Büşra ise 'Betül' yengesinin kuzeni Mehmet Ali ile sürekli konuştuğunu belirtip ilişki imasında bulundu.

Asıl Büşra'nın erkek arkadaşları vardı mesajlarını sildi
Betül Büyükşen canlı yayına bağlanıp iddialara yanıt verirken Büşra'yı ifşa etti: -"Ben hayatta böyle bir şey yapmadım. Ben öyle olmadım, asıl o kendisi yaptı. Kaç tane erkek arkadaşı yaptığını biliyorum. Ben 2 telefonumu kendim jandarmaya verdim. Ben halamın oğlu doğduğunda 11 yaşındaydım o benim kuzenim. Asıl Büşra benden çok mesajlaşıyordu. Ne kadar ayıp. Bir gün önceki cep telefonumdaki mesajları sildim. Sonrasında ise cenaze mesajları geldi onları sildim. Asıl mesajları temizleyen Büşra'ydı. Bize de 'imza vermezseniz' kimse sizin telefonunuza giremez diye bize övünüyordu.