Osmanlı Padişahları Neden Yabancı Kadınlarla Evlendi?

Osmanlı padişahlarının yabancı uyruklu kadınlarla yaptığı evlilikler günümüze kadar hep merak konusu oldu. İlk zamanlarda Türk kadınlarla izdivaç yapan Padişahların zamanla farklı ırktan olan kadınlarla evlilikleri çoğaldı. Tarih sayfaları bu durumu pek çok alanda ele aldı. Sebepleri arasında İslamiyet ve siyaset de var. Peki Osmanlı padişahları neden yabancı kadınlarla evlenirdi? İşte sebebi...

Osmanlı Devleti, dünyada sürdüğü hükümdarlığı ve devlet içi sırlarının yanı sıra padişahlarının yaptığı izdivaçlarla da asırlardır çok merak edilen bir imparatorluk. İlk zamanlarda Türk kadınlarla evlilik yapan padişahların bir zaman sonra yabancı kadınlarla izdivaç yapmaları tarihimizi sorgulayanlar arasında tartışmaya sebep oldu. Ancak Osmanlı padişahlarının yabancı kadınlarla yaptığı evliliklerin aslında bir sebebi vardı. Kaynaklara göre, Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan ile hayatını birleştirmesiyle Osmanlıda yabancı kadınlarla evliliklerin çoğaldığı görülüyor.

OSMANLI PADİŞAHLARI NEDEN YABANCI KADINLARLA EVLENİRDİ? Osmanlı'nın gözüyle yabancı kadınlar Hindistan, İran, Bağdat, Sudan, Yemen, Mağrip, Tunus, Şam, Suriye, Anadolu, Ege adaları, İspanya, İstanbul/Constantinople gibi şehir ve ülkelerden gelen kadınlar olarak betimlenirdi. İnançları olarak da; Rum, Hıristiyan, Ermeni, Yahudi, Arnavut, Gürcü, Fransız, İngiliz, Amerikan ve Hollandalı olarak sıralanırdı.

Fetihlerin azaldığı dönemlerde, Kırım Han'ın esir aldığı yabancı uyruklu ve farklı dine mensup olan kadınların saraya girmesiyle yabancı evlilikler cereyan etti. Nitekim bu devirde aslı hür olma ihtimaline karşı cariyelerle ihtiyaten nikah-ı tenezzühi kıyılıyordu. İslamiyet, ırkçı bir yaklaşıma karşı olduğu için Osmanlı'da başka dinden kadınlarla evlenmek sakıncalı görülmedi.

Hepsi Müslüman-Türk terbiyesiyle yetiştirildi;
İzdivaç yoluyla saraya giren yabancı uyruklu ve başka dine mensup olan kadınların hepsi Müslüman-Türk terbiyesiyle yetiştirildi. Günümüzde bir çoğu da dindarlıkları ve yaptıkları hayırlarla anıldı.

Hanedanın devamı ve İslamiyet'in yayılması için gerekliydi;
Sarayda çok çocuk olması hanedanın devamı için gerekli bir durumdu. Dolayısıyla devletin geleceğinde başka hiç kimsenin söz sahibi olmaması için yabancı evlilikler kısıtlanmadı. Ayrıca İslam dininin başka milletlere yayılması için de yabancı evliliklerin gerekli olduğu görüldü.

PADİŞAHLAR CARİYELERİ NASIL SEÇERDİ?
Cariyeler, Kızlar Ağası olarak adlandırılan kişi tarafından özel bir sınava tabii tutulurdu. Başarılı olan cariyeler sonrasında Kızlar Ağası tarafından isimleriyle çağrılırdı. Saray dışında evlenmek ise tebadan bir aileyi saraya katma anlamına geldiği için Osmanlı padişahları bunu devlet güvenliği açısından sakıncalı bulurdu. Bu nedenle Osmanlı'da harem kuruldu. Dışarıdan getirilen kızlar burada yetiştirilirdi. İçlerinden en zeki ve en güzel olanı da daha sonra Padişahın karısı olarak belirlenirdi.

HAREMDE KAÇ CARİYE OLUR?
Bir hükümdarın maiyetinde olan cariye sayısı padişahın beklentilerine göre değişkenlik gösterebilirdi. Buna örnek olarak; I. Mahmut'un hareminde 456, Abdülmecid'in hareminde 688, Abdülaziz'in hareminde ise 809 cariyesi bulunurdu.

HAREMDE NE EĞİTİMİ VERİLİR?
Hareme getirilen cariyeler önce İslam'a uygun bir eğitimden geçirilirdi. Bunun yanı sıra dikiş-nakış, okuma-yazma ve musiki konusunda yeteneği olan kadınları da bu doğrultuda eğitirlerdi.