90 Kuşağı Bu Oyunlarla Büyüdü!

90'larda çocuk olmak ayrı bir güzellikti... Bilgisayar, tablet yoktu o zamanlar ancak anlatacak çok şey var

Geçmişe yolculuğa hazır mısınız? O dönemki oyunların bazılarını hatırlayalım...

20. Dolap canavarı

Bilmeyenler için dolap canavarı, bir kişinin dolabı "anne çok acıktım ya" diye açması ve canavarın onu kovalamasını içeriyordu...

Kişi aynı "yumurtacı memo" oyunundaki gibi anneye yakalanmadan ulaşırsa canavar yenilmiş sayılıyordu. Yakalanan kişi canavar olmaktaydı.

19. Simitt!!

Simit oyunu, günümüzde oynanmaya devam eden nadir oyunlardan birisi.

Ebe olan kişi nefesi kesilene kadar simit diye bağıracak, kovaladığı kişiyi yakalayacak, eğer nefesi kesilirde kendi sahasına geri kaçamazsa dayak yiyecekti. Simit oyunu her ne kadar şiddet içersede, coşkuyla oynanmaktaydı.

18. Su savaşları

Su balonlarının içerisine doldurulan su, kâh okulda, kâh sokakta yaz aylarının vazgeçilmez oyunuydu.

İki grup halinde dağılan takımlar bazen siperlerinden, bazen birebir mücadelelerde rakibinin üzerinde su balonunu patlatmaktaydı.

Oyuna başlamadan önce vurulan çıksın denilse bile oyunun neşesinden dolayı asla kimse çıkmaz, herkes balonlar bitene kadar birbirini ıslatmaya devam ederdi.

17. Çuval yarışları

Mahallede kimde fazla çuval var? Gizlice evden çalınan çuvallar düz arazilerde, çayırlarda yırtılana dek yarışmalarda kullanılır, düşenlerin canı yansada asla vazgeçmedikleri bir oyun olarak hatıralarda kalır.

Günümüzde çuval yarışları, sadece şenliklerde oynanan bir oyundur. Zira artık çuval yarışı yapacak arazi bile yok, zaten bu oyunu bilen çocuklarda nadir.

16. 9 taş

Genellikle kızlı ve erkekli oynanan 9 taş oyunu, yolun ortasına dizilen üst üste 9 adet taşı top yuvarlamak suretiyle devirmekten ve deviren takımın kaçarken topla vurulmamasını ve takımın taşları yeniden dizmesini içeriyordu.

15. İnşaattan kuma atlamak

Eğer ki mahallede bir inşaat varsa, üst katlardan, binanın önüne dökülmüş kumun üzerine sırayla atlamak, kumda yuvarlanmak diye bir oyun vardı.

Gaza gelenler daha üst katlardan kuma atlamakta ve cesaretlerini -artık kimeyse- göstermektelerdi. Oyunun bir amacı yoktur.

14. Yumurtacı memo

Tık tık.

Kim o?

Yumurtacı memo oyunu, kurtun kapıyı çalması ve renklere ayrılmış yumurtalardan birini tahmin etmesiyle kovalamasını içeren, kaçan kişinin bir tur atıp anneye sarılmasıyla sona eren bir oyundu.

13. İstop!

Oyunculardan birinin ismini söyleyerek topu düz havaya atma, o kişinin topu yakalaması, yakalayamayan kişinin ebe olmasını içeren, kişinin bir rengi seçmiş olan oyuncuyu kovalamasını içeren güzide oyun.

Oyuncu seçtiği rengi çevresinde bulur ve yakalarsa ebe onu vuramıyor, başka oyunculara doğru koşuyordu. Ebe olma stresinin en iyi anlaşıldığı oyunlardan biri.

12. Yakar top

Diğer adıyla ortada "duran" oyunu, topu size doğru gönderen iki kişinin toplarından kaçmak, havada yakalarsan can kazanmak ve vurulduğunda oyundan çıkmaktı.

11. Sek sek

Karelerin içine taş yuvarlamak, tek ayakla taş attığınız kare hariç tümünü gezmek ve geri dönmeyi içeren oyundur.

10. Halıların kenarını yol yapmak.

Eğer ki o evde bir çocuk varsa, halının kenarındaki çizgiler birer yoldur. Bazen otoban olur, bazen köşeler kırmızı ışık olur, bir şekilde gider bu oyun...

9. Kepçe kamyon

Elbette fotoğrafta gördüğünüz gibi devasa oyuncaklarımız yoktu. Bildiğiniz pazarda satılan 3 liraya kamyon ve küreği, beş liraya satılan kepçelerle oynuyorduk.

Oyunun amacı, bir şantiye sahasında kazı yapılması, kepçesi olan arkadaşın kamyona toprak doldurması ve belirlenen yolda gidip belirlenen noktaya toprağı dökmesi...

Bir zaman sonra kamyoncunun sıkılıp kamyonu eline alarak koşup fırtına hızıyla geri gelmesiyle "oglum gel misket oynayalım ya" lafıyla sonuçlanır.

8. Saklambaç

Ebenin gözlerini yumup belirlenen rakama kadar sayması ve sınırları belirlenmiş alanda saklanan oyuncuları bulması, mevkinden çok ayrılırsa oyuncuların sobelemesiyle sonuçlanacak oyun. Ebe herkesi bulabilirse göğsü kabaracaktır.

7. Sessiz sinema

Takımlara ayrılan grubun bir filmi, diziyi konuşma olmadan beden diliyle anlatmasını içeren oyun. Komik anlara sahne olacaktır.

6. Uzun eşek

Oyuncuların iki gruba ayrılmasını ve bir yastığın bacaklarının arasına girmesiyle, diğer oyuncların onların üzerine atlaması ve tek mi çift mi diye bağırmasıyla, yatan takımın bilmesiyle yer değiştirilen oyun.

Yastık genelde hakem olur. Eğer yatan takım devrilirse herkes gülmeye başlayacak ve nedensizce haykıracaklardır.

5. Koleksiyon saymak

Eğer bir ortağınız varsa ortaklaşa biriktirdiğiniz sporcu kartlarını ve misketleri sürekli görmek isteyecek, bir hafta sizde bir hafta onda durmasını önerecektir.

Eğer tek başınıza biriktirdiğiniz koleksiyonunuzu saymayı çok seviyorsanız bu o zamanlar büyük bir zevkti. Çünkü çoğu kez ortaklık bozulur. Diğer oyunclara kaptırılan kartlar, tasolar zamanla ortaklığı sarsacak ve öküz ölecek ortaklık bozulacaktır.

Koleksiyonların ömür boyu saklanacağı söylenir ancak bir kaç yıl sonra çoğu kaybolacaktır.

4. Bisiklet bakım ve temizlik günleri

Haftada bir kaç kez bisikletlerin yıkandığı, bakımlarının yapıldığı ve parlayan jantlara doya doya bakıldığı muhteşem oyun...

Neden oyun? Çünkü aksesuarı bol olan kişi her zaman bunu bir şova dönüştürecektir ve herkes bisikletini övecektir.

3. Evcilik

Hey kızlar! Bize zorla boş bardaklardan kahve içirdiğiniz için teşekkür ederiz.. Ohh çok güzel olmuş eline sağlık diyince mutlu olup hadi uyumaya gidelim diyince hayır diyordunuz! Şimdi aklıma geldi yani.

2. Kışın kayak keyfi yapmak

Her kış dik bir yokuşta bazen naylonla bazen kundurayla buzun üzerinde şov yapmayı, yarışlar düzenlemeyi ve düşüp gülmeyi içeren güzel oyunlardır.

1. Arabaların kaç bastığına bakma hastalığı

Son olarak; Sokakta, okulda gördüğünüz arabaların en fazla kaç km hıza çıkabildiğine bakmak ve okulda en hızlı arabanın hangi öğretmene ait olduğuna karar vermeyi içeren güzel bir alışkanlık,oyun.