Kutsal Emanetleri Hiç Böyle Görmediniz

Topkapı Sarayı Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müzesi, sarayın en çok ziyaret edilen bölümü de kutsal emanetlerin yer aldığı Hırka-ı Saadet Dairesi.

Topkapı Sarayı Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müzesi, sarayın en çok ziyaret edilen bölümü de kutsal emanetlerin yer aldığı Hırka-ı Saadet Dairesi.

Ramazan ayına özel sergilenen Kutsal Emanetler ise ziyaretçiler tarafından en çok ilgi gören emanetler...

Ramazan ayına özel sergilenen Kutsal Emanetler ise ziyaretçiler tarafından en çok ilgi gören emanetler...

Ramazan ayına özel sergilenen Kutsal Emanetler ise ziyaretçiler tarafından en çok ilgi gören emanetler...

Ramazan ayına özel sergilenen Kutsal Emanetler ise ziyaretçiler tarafından en çok ilgi gören emanetler...

Hırka-ı Saadet Dairesi'nin girişinde, Şadırvanlı Sofa'da Kabe anahtarlarından oluklara, Hacer-ul Esved muhafazasından tövbe kapısına kadar Kabe emanetleri sergileniyor.

Hırka-ı Saadet Dairesi'nin girişinde, Şadırvanlı Sofa'da Kabe anahtarlarından oluklara, Hacer-ul Esved muhafazasından tövbe kapısına kadar Kabe emanetleri sergileniyor.

Has Oda ağaları Hırka-ı Saadet'in girişindeki Şadırvanlı Sofa yer alan çeşmede dışarının kirli tozunu içeriğe getirmemek için ellerini yıkardı. Hırka-ı Saadet Dairesi'ndeki temizlik işlemi bittikten sonra yine ellerini bu çeşmede yıkar, öyle dışarı çıkarlardı. Çünkü Kutsal Emanetler'in kutsal tozlarının dışarı çıkmasını istemezlerdi. Osmanlı kutsal emanetlere bu kadar hürmet ve saygı gösteriyordu.

IV. Murad'ın (1623-1640) yaptırdığı Kabe oluğu.

Sultan Abdülaziz döneminden kalma (1861-1876) Hacer-ul Esved muhafazası.

Kabe'nin tövbe kapısı.

15. yüzyıldan kalma Kabe anahtarı da sergilenenler arasında. Osmanlı padişahları Kabe anahtarlarına hem kendi adlarını hem de babalarının adlarını yazdırırdı. Ayrıca tüm padişahlar geçmiş padişahların adlarını tek tek Kabe örtüsüne işletirdi.

Peygamberlere ayrılan bölümde ilk olarak Hz. Davut'un kılıcı göze çarpıyor.

Hz. Musa'nın Asası da ilgi gören kutsal emanetlerden.

Hz. Musa'nın Asası da ilgi gören kutsal emanetlerden.

Hz. İbrahim'in tenceresi (solda) Hz. Yusuf'un sarığı (ortada) ve Hz. Yahya'nın kemikleri bir arada.

Bazı Osmanlı padişahları Hz. Yusuf'un sarığını takarak cülus töreninde tahta otururmuş. Çünkü Hz. Yusuf, Mısır hazinesine hükmetmiş bir peygamberdi.

Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethi sonrası Bizans Hazineleri'nden Osmanlı Hazinesi'ne geçen Hz. Yahya'nın kemikleri Destimal Odası'nda Peygamberlere ayrılan bölümde bulunuyor.

Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethi sonrası Bizans Hazineleri'nden Osmanlı Hazinesi'ne geçen Hz. Yahya'nın kemikleri Destimal Odası'nda Peygamberlere ayrılan bölümde bulunuyor.

Fatih Sultan Mehmed İstanbul'un fethi sonrası Bizans Hazineleri'nden Osmanlı Hazinesi'ne geçen Hz. Yahya'nın kemikleri Destimal Odası'nda Peygamberlere ayrılan bölümde bulunuyor.

Hz. Muhammed (s.a.v.) Miraç'a çıkışında Mescid-i Aksa'da bastığı taşta ayak izi kaldı. Osmanlı padişahı I. Ahmed Muallak Taşı'nın parçasını saraya getirtti. Ama rüyasında yerine iade etmesi gerektiği uyarısı gelince Kadem-i Saadet'in (ayak izi) modelini aldırıp orijinalini yerine gönderdi.

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) şair Kab bin Züheyre'ye hediye ettiği hırkası Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden (1517) bugüne Topkapı Sarayı'nda muhafaza ediliyor. Sultan Abdülaziz'in altından yaptırdığı muhafazada bulunan Hırka-ı Saadet, ipek bohçalarda saklanıyor. Hırka siyah ve krem rengi iki katlı özel bir yün kumaştan yapılmış. İşlemesi yok ve çok sade bir hırka (arkada).

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) şair Kab bin Züheyre'ye hediye ettiği hırkası Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden (1517) bugüne Topkapı Sarayı'nda muhafaza ediliyor. Sultan Abdülaziz'in altından yaptırdığı muhafazada bulunan Hırka-ı Saadet, ipek bohçalarda saklanıyor. Hırka siyah ve krem rengi iki katlı özel bir yün kumaştan yapılmış. İşlemesi yok ve çok sade bir hırka (arkada).

Hz. Ebubekir (r.a) ve Hz. Ömer'in (r.a.), Hz. Osman'ın (r.a) ve Hz. Ali'nin kılıcı. Hz. Ali'nin (r.a.) kılıcının üzerinde 'Ali'den başka yiğit Zülfikar'dan başka kılıç yoktur' yazıyor. Zülfikar kılıcının da bu kılıç olduğu, ikili uçlu kılıcın hayal ürünü olduğu söyleniyor (soldan sağa).

Hz. Muhammed'in (s.a.v) Hayber'in fethinde Hz. Ali'ye (r.a) verdiği, Ukab denilen siyah sancak Hırka-ı Saadet Dairesi'nde gümüş muhafazada saklanıyor (önde). Osmanlı ordusu sefere çıktığında Sancak-ı Şerif'i yanında götürürmüş ama yıpranmaya başladığı için sancaktan parçalar alınarak yeni sancaklar hazırlanmış.

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Uhud Savaşı'nda kırılan dişinin saklandığı muhafaza.

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) mührü.

Hz. Muhammed'in (s.a.v) Kıpt Kavmi'nin Reisi Mukavkıs'a gönderdiği mektup da Ramazan'da sergilenen emanetlerden. Sultan Abdülmecid bu mektuba özel mahfaza yaptırmış. Medine-i Münevvere toprağı kutsal kabul edildiği için bazen özel şişelerde Sakal-ı Şerif ve toprak içiçe yerleştirilirmiş.

Hz. Muhammed'in (s.a.v) kılıçları ve kullandığı yay. Sultan I. Ahmed döneminde saray kuyumcuları tarafından yaya altın kılıf, kılıçlara ise kabza ve kın yapılarak muhafaza altına alınmış.

Hz. Ebubekir (r.a) ve Hz. Ömer'in (r.a.), Hz. Osman'ın (r.a) ve Hz. Ali'nin kılıcı. Hz. Ali'nin (r.a.) kılıcının üzerinde 'Ali'den başka yiğit Zülfikar'dan başka kılıç yoktur' yazıyor. Zülfikar kılıcının da bu kılıç olduğu, ikili uçlu kılıcın hayal ürünü olduğu söyleniyor (soldan sağa).

Hz. Osman'ın (r.a) şehit edildiğinde bu Kur'an-ı Kerim'i okuyordu. Hz. Osman'ın (r.a) Kur'an-ı Kerim'i özel ısı, ışık ve nem değerlerine uygun cam içinde sadece Ramazan ayı boyunca sergileniyor.

Ramazan'da sergilenen bir diğer eserde Hz. Muhammed'in (s.a.v) su içtiği kap. Taif'te kötü muameleye maruz kaldığında bir bağa saklanan Hz. Peygamber'e bir çocuk ahşap bir kap içinde su getirmiş. Çocuk, Hz. Peygamber'in kokusunu duyarak kaptan su içmeye devam etmiş. 9. yüzyılda etrafı gümüşle kaplatılarak muhafaza altına alınmış.

Ehl-i Beyt'e ayrılmış bölümde Hz. Fatıma'nın (r.a.) hırkası ve sandığı bulunuyor.

Hz. Hüseyin'in (r.a.) cübbesi de sergilenen diğer kutsal emanetler arasında.

Hırka-ı Saadet'te bir Osmanlı geleneği olarak yaklaşık 500 yıldır kesintisiz bir şekilde hafızlar, Kur'an-ı Kerim okuyor. Gül suları mekana serpilmeye de devam ediyor.

Hırka-ı Saadet'te bir Osmanlı geleneği olarak yaklaşık 500 yıldır kesintisiz bir şekilde hafızlar, Kur'an-ı Kerim okuyor. Gül suları mekana serpilmeye de devam ediyor.