Soruya Cevap Olarak Verilen Delirtici Sorular
Aslında hepimizin farkında olmadan sık sık başvurduğu bir yöntem olan soruya soruyla cevap vermek, kimi zaman durumu kurtarsa da çoğu zaman çıldırtıcı olabiliyor. İşte onlardan birkaç örnek...
-
S1: Beni seviyor musun Faruk?
S2: Buda soru mu Alev? -
S1: Ne yaptın sen?
S2: Ne yapmışım ki? -
S1: Benden sonra mutlu olabildin mi?
S2: Oldum dersem üzülür müsün? -
S1: Siz Adanalılar neden soruya soruyla karşılık verirsiniz?
S2: Napacan gardaş? -
S1: Kiminle görüşüyorum?
S2: Kimi aramıştınız? -
S1: Ayşe hakkında ne düşünüyorsun?
S2: Ayşe hakkında ne mi düşünüyorum? -
S1: Kac yasindasin?
S2: Kac gösteriyorum? -
S1: Bu soruya soruyla karşılık verme huyundan vazgeçecek misin?
S2: Beni kontrol altına almaya mı çalışıyorsun? -
S1: Anne, yemegim bitti. disari cikabilir miyim oyun oynamaya?
S2: Dersin bitti mi? -
S1: Seni sevmesem bütün bunları yapar mıydım hiç?
S2: Neleri yapar mıydın? -
S1: Afedersiniz, burdan köprüye nasıl çıkılır acaba?
S2: Siz ne taraftan geliyonuz? -
S1: Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
S2: Bilmiyorum, kimsin? -
S1: Kerem! Neredesin bu saate kadar?
S2: Ne nerdesin ya? -
S1: 7 numaralı masanın siparişi gitti mi, İsmail?
S2: O değilde, sen hiç aşık oldun mu be Mahmut Abi? -
S1: Arayan var mi?
S2: Ben senin sekreterin miyim? -
S1: Uyuyor musun?
S2: Sence? -
S1: Naber?
S2: Noolsun? -
S1: Aaaa...Sen mi geldin?
S2: Başka birini mi bekliyordun? -
S1: Abuzittin'in kolu iyileşmiş mi?
S2: Abuzittin'in koluna ne oldu ki? -
S1: Ne zaman geleceksin?
S2: Ne zaman geleyim?