O Şekillerin Sırrı Çözülemiyor

Bilim adamlarını hayrete düşüren kalıntılar

  1. KAYAYA GÖMÜLÜ ÇEKİÇ: Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü

    KAYAYA GÖMÜLÜ ÇEKİÇ: Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü

  2. 2000 YILLIK PİL Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı.

    2000 YILLIK PİL Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı.

  3. ANTİK ÇAĞ BİLGİSAYARI: (Antikythera Düzeneği) 1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı.

    ANTİK ÇAĞ BİLGİSAYARI: (Antikythera Düzeneği) 1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı.

  4. NAZCA ÇİZGİLERİ: Peru'da 1926 yılında keşfedilen Nazca kasabası yakınlarındaki üçgen, dörtgen, sarmal ve hayvan şeklindeki çizgilerin sırları çözülemiyor. Çizgilerden bazılarının yaz ve kış gün dönümlerini işaret ettiği, hatta dev bir takvim görevi gördüğü öne sürüldü. Bazı bilim adamları çizgilerin UFO'lar için yapıldığı iddiasında da bulunuyor

    NAZCA ÇİZGİLERİ: Peru'da 1926 yılında keşfedilen Nazca kasabası yakınlarındaki üçgen, dörtgen, sarmal ve hayvan şeklindeki çizgilerin sırları çözülemiyor. Çizgilerden bazılarının yaz ve kış gün dönümlerini işaret ettiği, hatta dev bir takvim görevi gördüğü öne sürüldü. Bazı bilim adamları çizgilerin UFO'lar için yapıldığı iddiasında da bulunuyor

  5. DEV HEYKELLER: Pasifik Okyanusu'ndaki Paskalya Adası'nda bulunan dev heykeller de sırlarını koruyor. 9 metre yüksekliğindeki dev heykelleri hangi uygarlıkların yapmış olabileceğine ilişkin çeşitli görüşler bulunuyor. Dev heykellerin taş platformlar üzerine nasıl oturtulduğu araştırmacıları düşündürürken, niçin yapıldıkları da merak konusu.

    DEV HEYKELLER: Pasifik Okyanusu'ndaki Paskalya Adası'nda bulunan dev heykeller de sırlarını koruyor. 9 metre yüksekliğindeki dev heykelleri hangi uygarlıkların yapmış olabileceğine ilişkin çeşitli görüşler bulunuyor. Dev heykellerin taş platformlar üzerine nasıl oturtulduğu araştırmacıları düşündürürken, niçin yapıldıkları da merak konusu.

  6. GÜNEŞ KAPISI: Güney Amerika'daki sırrını koruyan arkeolojik buluntulardan biri de Tiahuanaco'daki Güneş Kapısı. Tek parça taştan yapılan 5 metre genişliğinde, 3 metre yüksekliğinde ve 10 ton ağırlığında olduğu tahmin edilen Güneş Kapısı'nın nasıl bir yöntemle ve ne amaçla inşa edildiği bir türlü açıklanamıyor.

    GÜNEŞ KAPISI: Güney Amerika'daki sırrını koruyan arkeolojik buluntulardan biri de Tiahuanaco'daki Güneş Kapısı. Tek parça taştan yapılan 5 metre genişliğinde, 3 metre yüksekliğinde ve 10 ton ağırlığında olduğu tahmin edilen Güneş Kapısı'nın nasıl bir yöntemle ve ne amaçla inşa edildiği bir türlü açıklanamıyor.

  7. STONEHENGE TAŞLAR: Güney İngiltere'de Salisburg düzlüklerinde yer alan üç metreden yüksek, dikine duran taşlardan oluşan Stonehenge taşları da sırlarını koruyor. Her biri tonlarca ağırlığındaki taşlar mühendislik harikası olarak değerlendirilirken, çeşitli efsaneler de bulunmakta. Dinsel törenlerin yapıldığına inanılan Stonehenge'in rasathane olduğu yönünde çeşitli bulgular olmasına rağmen halen taşların sırrı çözülemiyor.

    STONEHENGE TAŞLAR: Güney İngiltere'de Salisburg düzlüklerinde yer alan üç metreden yüksek, dikine duran taşlardan oluşan Stonehenge taşları da sırlarını koruyor. Her biri tonlarca ağırlığındaki taşlar mühendislik harikası olarak değerlendirilirken, çeşitli efsaneler de bulunmakta. Dinsel törenlerin yapıldığına inanılan Stonehenge'in rasathane olduğu yönünde çeşitli bulgular olmasına rağmen halen taşların sırrı çözülemiyor.

  8. KRİSTAL KURU KAFA: Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.

    KRİSTAL KURU KAFA: Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.

  9. ÇİNLİ GENERALİN KEMER TOKASI: M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general Çou Çou'nun mezarında 1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan yapılmış. Ama doğada sadece bileşik olarak bulunan alüminyumun diğer maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez 19. yüzyılda mümkün olmuştu.

    ÇİNLİ GENERALİN KEMER TOKASI: M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general Çou Çou'nun mezarında 1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan yapılmış. Ama doğada sadece bileşik olarak bulunan alüminyumun diğer maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez 19. yüzyılda mümkün olmuştu.

  10. 1000 YILDA YAPILAN KENT (NAN MADOL): Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hâlâ sır.

    1000 YILDA YAPILAN KENT (NAN MADOL): Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hâlâ sır.

  11. UZAYLILAR İÇİN İNİŞ PİSTİ: Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.

    UZAYLILAR İÇİN İNİŞ PİSTİ: Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor.

  12. UÇAKLARIN ATASI: M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.

    UÇAKLARIN ATASI: M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti.

  13. HARÇSIZ TAŞ SET:Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireç taşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş. Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireç taşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş

    HARÇSIZ TAŞ SET:Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireç taşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş. Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireç taşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş

  14. VAN KALECİKTEKİ TAŞLAR: Van Merkez Kalecik Köyü'nün 1.5 kilometre kuzeydoğusunda yer alan ve Urartu dönemine ait dikili taşlar ve taş halkalar da dikkati çekiyor. 400 metrekarelik alana matematiksel olarak dizilen 2 bin 475 dikili taşın astronomiyle ilgili olduğu düşünülüyor. Taşların sırrının çözülmesi için çalışmalar devam ediyor.

    VAN KALECİKTEKİ TAŞLAR: Van Merkez Kalecik Köyü'nün 1.5 kilometre kuzeydoğusunda yer alan ve Urartu dönemine ait dikili taşlar ve taş halkalar da dikkati çekiyor. 400 metrekarelik alana matematiksel olarak dizilen 2 bin 475 dikili taşın astronomiyle ilgili olduğu düşünülüyor. Taşların sırrının çözülmesi için çalışmalar devam ediyor.