Büyükelçilik unvanı verilmesinde 'yetki tartışmasında' son noktayı AYM koydu!

Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanınca "büyükelçi unvanı verilerek özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik unvanının Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devam edeceğine" ilişkin kuralı Anayasaya uygun bularak iptal istemini reddetti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 16 Ocak 2022 14:05, Son Güncelleme : 12 Ocak 2022 17:48
Büyükelçilik unvanı verilmesinde 'yetki tartışmasında' son noktayı AYM koydu!

Bilindiği üzere, 1173 sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanuna göre, "Cumhurbaşkanı tarafından, dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin, büyükelçi unvanı verilerek özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik unvanı Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devam eder."

Hükmün iptali için açılan davada Anayasa Mahkemesi aşağıdaki gerekçelerle istemi reddetti:

Dava konusu kuralda düzenlenen husus Cumhurbaşkanı tarafından büyükelçi unvanı verilen kişinin dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin özel bir misyonla görevlendirilmesine ilişkindir.

Kişinin kural uyarınca özel bir misyonla görevlendirilmesi bu kişiye büyükelçi unvanının verilmesinin nedenini oluşturmaktadır.

Büyükelçilik unvanının misyonun daha kolay, sıkıntısız, hızlı ve başarılı ifa edilebilmesi amacıyla verildiği anlaşılmaktadır.

Zira özel misyonla görevlendirilen kişinin büyükelçilik unvanının sağladığı avantajlardan ve diplomatik ayrıcalıklardan yararlanması görevin amaçlanan şekilde yerine getirilmesine hizmet edebilecek niteliktedir.

Büyükelçilik unvanının geri alınıp alınmaması konusunda Cumhurbaşkanı'na takdir yetkisi verilmesi işin özelliğini, yerine getirilecek görevin kapsamını ve özel misyona ilişkin görevlendirmeyle ilgili gelişen koşul ve ihtiyaçları dikkate almaya imkan veren bir esneklik sağlamaktadır.

ANAYASA MAHKEMESİ

ESAS SAYISI: 2019/32

KARAR SAYISI: 2021/54

KARAR TARİHİ: 14/7/2021

R.G.Tarih-Sayısı: 22/12/2021-31697

5/5/1969 tarihli ve 1173 sayılı Milletlerarası Münasebetlerin Yürütülmesi ve Koordinasyonu Hakkında Kanun'un 3. maddesinin değiştirilmesi

Dışişleri Bakanlığı memurları dışındaki memurların diplomatik temsilcilik şefliğine atanmaları

Madde 3- "Dışişleri Bakanlığı memurları dışındaki memurlardan Büyükelçilik, Elçilik veya Daimi Temsilcilik görevine atamalar, Dışişleri Bakanlığı meslek memurları kadrolarından yapılır. Ancak, bu memurlar, mensup oldukları Bakanlık, daire, idare, teşebbüs, kuruluş veya kurumdaki bütün müktesep haklarını muhafaza ederler; sadece, aylık ve kıdem tazminatlarını ve aylıklarına bağlı diğer istihkaklarını yeni geçtikleri Dışişleri Bakanlığı kadrolarından alırlar. Bu memurların atandıkları dış görevin sona ermesiyle birlikte, bunlar, mensup oldukları bakanlık, daire, idare, teşebbüs, kuruluş veya kurumdaki kadrolarına, dış görev sırasında kazandıkları haklarla dönerler.

25 Mayıs 1955 tarihli ve 6577 sayılı kanunla değiştirilmiş olan 19 Mayıs 1928 tarihli ve 1281 sayılı kanun hükümleri saklıdır.

(Ek fıkra: 2/7/2018-KHK-703/159 md.) (Değişik fıkra:17/1/2019-7161/11 md.) Cumhurbaşkanı tarafından, dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin, büyükelçi unvanı verilerek özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik unvanı Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devam eder."

Kararın İlgili Kısmı

15. Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuki güvenliği sağlayan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.

16. Hukuk devleti ilkesi gereği kanunlar kamu yararı amacıyla çıkarılır. Anayasa Mahkemesinin kararlarına göre kamu yararı genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir. Kanunun amaç ögesi bakımından Anayasa'ya uygun sayılabilmesi için kanunun çıkarılmasında kamu yararı dışında bir amacın gözetilmemiş olması gerekir. Kanunun kamu yararı dışında bir amaçla çıkarılmış olduğu açıkça anlaşılabiliyorsa amaç unsuru bakımından Anayasa'ya aykırılık söz konusudur. Kanun koyucunun kamu yararı amacıyla hareket edip etmediği ancak ilgili yasama belgeleri incelenerek ve kuralın objektif anlamına bakılarak tespit edilebilir (AYM, E.2017/33, K.2019/20, 10/4/2019, § 10, AYM, E.2015/34, K.2015/48, 13/5/2015).

17. Öte yandan kanun koyucu, Anayasa'ya aykırı olmamak kaydıyla kural koyma yetkisine sahip olup yapılan bir düzenlemede kamu yararının bulunup bulunmadığını kendisi takdir eder. Anayasa'ya uygunluk denetiminde kanun koyucunun kamu yararı anlayışının isabetli olup olmadığı değil incelenen kuralın kamu yararı dışında belirli bireylerin ya da grupların çıkarları gözetilerek yasalaştırılmış olup olmadığı incelenir.

18. Dava konusu kuralda, Cumhurbaşkanı tarafından dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin büyükelçi unvanı verilerek özel bir misyonla görevlendirilenlerin büyükelçilik unvanının Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devam edeceği düzenlenmektedir.

19. 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin (CBK) 161. maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre büyükelçi, nezdinde görevli bulunduğu ve akredite edildiği ülkelerde Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Cumhurbaşkanı'nı temsil eder.

20. Büyükelçilik görevine Dışişleri Bakanlığı personeli arasından meslek memuru sınıfından olanlar ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İstisnai memurluklar:" başlıklı 59. maddesi uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına mensup olanlar arasından veya açıktan atama yapılabilmektedir. Gerek meslek memurları arasından büyükelçi olarak atananlar gerekse 657 sayılı Kanun'un 59. maddesi çerçevesinde açıktan büyükelçi olarak atananlar yurt dışı görevinin bitmesinin ardından büyükelçi unvanını kullanmaya devam etmektedir. Ayrıca 657 sayılı Kanun'un 59. maddesi çerçevesinde büyükelçi olarak atananlar, meslek mensubu olanlar arasından büyükelçiliğe atananlarla aynı hükümlere tabi olup aynı haklardan yararlanmaya devam eder.

21. Dava konusu kuralda düzenlenen husus ise Cumhurbaşkanı tarafından büyükelçi unvanı verilen kişinin dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde büyükelçi gibi akredite edilmeksizin özel bir misyonla görevlendirilmesine ilişkindir. Bu itibarla kişinin kural uyarınca özel bir misyonla görevlendirilmesi bu kişiye büyükelçi unvanının verilmesinin nedenini oluşturmaktadır. Büyükelçilik unvanının misyonun daha kolay, sıkıntısız, hızlı ve başarılı ifa edilebilmesi amacıyla verildiği anlaşılmaktadır. Zira özel misyonla görevlendirilen kişinin büyükelçilik unvanının sağladığı avantajlardan ve diplomatik ayrıcalıklardan yararlanması görevin amaçlanan şekilde yerine getirilmesine hizmet edebilecek niteliktedir.

22. Yerine getirilen misyonun bir gereği olarak kişiye verilen büyükelçilik unvanının ne zamana kadar devam edeceği konusunda da kuralla Cumhurbaşkanı yetkilendirilmiş olup unvanın Cumhurbaşkanınca geri alınmadığı müddetçe devam edeceği düzenlenmiştir. Büyükelçilik unvanının geri alınıp alınmaması konusunda Cumhurbaşkanı'na takdir yetkisi verilmesi işin özelliğini, yerine getirilecek görevin kapsamını ve özel misyona ilişkin görevlendirmeyle ilgili gelişen koşul ve ihtiyaçları dikkate almaya imkan veren bir esneklik sağlamaktadır. Bu nedenle kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kuralla buna imkan tanımasında kamu yararı dışında bir amacın gözetildiği söylenemez.

23. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber