Emekli general Silahçıoğlu'ndan ilginç 'içtihat'

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 13 Şubat 2008 01:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Emekli general Doğu Silahçıoğlu, bugün Cumhuriyet'te yayınladığı yazısını İslam konusuna ayırdı.

Silahçıoğluı, uzmanlık alanının epeyce dışına çıktığını fazlasıyla belli ettiği yazısında bazı Kuran hükümlerinin eskidiğini, geçersiz hale geldiğini öne sürdü.

İşte, Silahçıoğlu'nun kafaları karıştıran yazısından kesitler....

ATATÜRK TÜRKİYESİ'NDE KURAN HÜKÜMLERİ DEĞİL YASALAR EGEMENDİR

'Millet' egemenliği yerine 'Allah' egemenliğinin geçerli olduğu bir ülkede; siyasalyönetim şekli 'demokrasi' değil 'teokrasi' dir!.. 'Türkiye'de egemenlik Allah'ın değil, kayıtsız şartsız milletindir!..' 'Atatürk Türkiyesi'nde 'Kuran hükümleri' değil, yalnızca 'yasalar' egemendir!.. Türkiye bir 'teokrasi' ülkesi değil; bir 'demokrasi' ülkesi olarak varlığını sürdürecektir!..

AKIL VE İNANÇ

Örneğin Kuran: 'Allah ve Resulüne karşı savaşanların ve yeryüzünde 'hak' düzenini bozmaya çalışanların cezası, ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bu bulundukları yerden sürülmeleridir.' (Maide/33) diyordu!..

1400 yıl önce, toplum yaşamında hiçbir yasanın olmadığı bir dönemde konmuş bu gibi kuralların artık uygulama olanağı kalmamıştı. Çünkü toplumsal düzeni sağlamak için yaptırım yasaları vardı. Kuran böyle emrediyor diye günün koşullarına uymayan; insan yaşamını hiçe sayan; acı ve ıstırap yaratan bir ceza uygulanamazdı!.. Yeni arayışlar başlamıştı!.. İslam dinine göre; değişen zaman içinde yeni ihtiyaçlar ve yeni koşullar ortaya çıktığında, Kuran hükümleri yerine getirilemez ise yeni kurallar konabiliyordu!.. İslam dünyasında buna 'içtihat kapısı' deniyordu!.. Kuran da buna izin veriyordu!.. Kutsal kitap; insanların inanmaları için akıllarını kullanmalarını öğütlüyordu!.. 'Tanrı'nın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar kılar' (Yunus/100) hükmünü getiriyordu!..

YENİ ANLAYIŞ

Dünyanın bilgi çağına ulaştığı; iletişim araçlarının sınırsız olanaklara kavuştuğu Yirmibirinci Yüzyıl'da, İslam dünyasında dinsel kuralların uygulanabilirliği bugün artık sorgulanmaya başlanmıştır!.. Temel sorun; 'bilimsel anlayış' ile 'dinsel anlayış' arasındaki farklılıktan; 'İslam hukuku' ile 'çağdaş hukuk' arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır!.. Yasalar, dinsel temelli kuralları uygulanamaz nitelikte görmekte; İslam dini ise yasaların getirdiği uygulamaları Kuran'a aykırı bulmaktadır!..

KURAN HÜKÜMLERİNE AYKIRI DAYATMA

Ne var ki, bugün Türkiye'de İslam inancını politik bir araç olarak kullanmak isteyenler; 'siyasal İslam' ı ülkede egemen kılmayı düşleyenler; zorlayıcı yorumlarda bulunarak, Kuran'ın hiçbir şekilde uygulama olanağı kalmayan hükümlerini yasalara zemin yaparak, 'şeriat kuralları' nı dolaylı yönden topluma dayatma peşindedirler!.. Bir yandan da ikiyüzlü bir tutumla, Kuran hükümlerine aykırı da olsa, işlerine gelen yasaların uygulanmasına 'evet' demektedirler!.. Gariptir ki; kişisel çıkarları uğruna arka çıktıkları bu siyasal düşüncenin iktidarda olduğu bir yönetimde recmedilmeleri gereken kimileri de onlara destek vermektedirler!..

'DÜŞMAN, AKLIN SÜNGÜLERİYLE ORTADAN KALDIRILACAKTIR'

Atatürk , siyasal İslam tehlikesini yıllar önce görmüş ve Türk ulusunu uyarmıştır:

'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en tehlikeli düşmanı, siyasal düşünceye dönüşen, irtica, yobazlık ve şeriat bağnazlığıdır!..'

Bugün 'Laik Cumhuriyet' in yandaşları yasaların egemen olduğu bir Türkiye'de, dinsel kuralların yönetimde geçerli olamayacağını haykırmaktadırlar!..

Bu sesler ortaçağ karanlığı içine itilen Türkiye'de; doğudan batıya, kuzeyden güneye her yerde yankılanmaktadır!.. Karanlığı düşman bilen Atatürk'ün sesi kulaklarda çınlamaktadır:

'Asıl düşman; insanlarımızı örten ortaçağ karanlığıdır. Ve aklımızın süngüleriyle ortadan kaldırılacaktır!.. Asıl savaş, halkı özgür direklerde sapasağlam tutan bir vatan için, yurdumun güneş girmemiş evlerinde karanlığa karşı kazanılacaktır!..'

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber