Bakan Kurum: Daha fazla hazine arazisini çiftçimizin kullanımına açacağız
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sit alanlarla ilgili iddialara 3 madde altında rakamlarla yanıt vererek, çiftçilere ise "2022 yılında, çok daha büyük oranda Hazine arazimizi yine başta zeytin ve ayçiçeği olmak üzere, organik tarımın her türü için çiftçimizin kullanımına açacağız" müjdesini verdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü münasebetiyle Antalya'nın Manavgat ilçesinde düzenlenen "Türk-İş Kadın
İşçiler Hatıra Ormanı" programına katıldı. Hatıra ormanı için fidan dikimi öncesi
konuşan Bakan Kurum, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak,
"Türkiye'nin tüm sorunlarını birlikte aştığımız kadınlarımızla, gençlerimizle
iklim değişikliğiyle mücadelede de el ele vereceğiz" dedi.
Fidan dikimi etkinliğiyle beraber Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile Türkiye İşçi Sendikaları
Konfederasyonu arasında çevre, doğa ve tüm yeşil alanları merkeze alan bir protokol
imzalanacağını belirten Bakan Murat Kurum, "Bu vesileyle etkinliği gerçekleştiren
Türk-İş Konfederasyonumuzun başkanı Sayın Ergün Atalay'a ve kıymetli yönetimine,
Tarım ve Orman Bakanlığımızın kıymetli çalışanlarına, Çölleşme ve Erozyonla
Mücadele Genel Müdürlüğümüze ve emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum"
diye konuştu.
"Bizim medeniyetimiz, kadının varlığını sınırlı tutan toplumların aksine, tarihin
her döneminde; kadınlarımızı sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamın merkezine koymuştur"
diyen Bakan Kurum, "Ülkemizin elleri öpülesi kadınları; mimariden şehirciliğe,
tarladan üniversitelere, evlerimizden fabrikalarımıza, okullardan adliye binalarına
ve güvenliğimize kadar her alanda Türkiye'yi büyütüyorlar. Biz de bakanlık olarak
en prestijli projelerimizde, bilgisine, bakış açısına, estetik anlayışına yürekten
inandığımız kadınlarımızla birlikte çalışıyoruz" ifadeleri kullandı.
Ülke olarak, özellikle kadınların öncülük ettiği projelerle 20 yıldır iklim
değişikliğiyle ve olumsuz sonuçlarıyla mücadele edildiğinin altını çizen Murat
Kurum, "Tabi tüm iklim dostu, çevreyi merkeze alan projelerde, yatırımlarda,
başarının en önemli anahtarı kadınlarımızı mahareti, ilgisidir. Biz her fırsatta
şunu söylüyoruz: Türkiye'nin tüm sorunlarını birlikte aştığımız kadınlarımızla,
gençlerimizle iklim değişikliğiyle mücadelede de el ele vereceğiz. İşte bugün
de bu sözümüzün bir yansımasını Antalya'mızda görüyoruz. İklim değişikliğiyle
mücadelemize güç katacak çok kıymetli bir protokolü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde
imza altına alıyoruz. İnşallah bu protokolle '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' etkinliği
kapsamında Hatıra Ormanı çalışmalarını artık her yıl birlikte yapacağız. Bugün
ülkemizin her yerinde milyonlarca fidanımızı, kadınlarımızın yoğun ilgi gösterdiği
ve sahiplendiği millet bahçelerimizde toprakla buluşturuyoruz. Şehirlerimizi
yeşil koridorlarla, ekolojik koridorlarla birbirine bağlıyor, ülkemizi yeşil
ağlarla örüyoruz" diye konuştu.
"Toprağımız çok önemli." diyerek erozyon sonucu toprak kaybına karşı gerekli
önlemleri titizlikle aldıklarını, arazi tahribatını önlemek amacıyla Karar Destek
Sistemini güçlendirmeye devam ettiklerini, toprak, hava, su ve çevreyi en güzel
şekilde koruduklarını kaydeden Murat Kurum, "Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin
himayelerinde yürüttüğümüz, Türkiye'nin en kapsamlı çevre ve kadın hareketi
olan sıfır atık projemizle israfın, doğa tahribatının ve çevre kirliliğinin
önüne siz değerli kadınlarımızla birlikte geçiyoruz. Ben başta Sıfır Atık olmak
üzere tüm çevre, doğa koruma ve iklim dostu projelerimizde yanımızda olan, yol
arkadaşımız olan kadınlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.
Son yıllarda iklim krizine bağlı olarak üzücü hadiselere şahit olunduğunu ve
can kayıpları yaşandığını anımsatan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
Murat Kurum, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Hatırlayacaksınız! Rize, Artvin, Kastamonu, Sinop ve Bartın'da de sel felaketleri;
akabinde Antalya ve Muğla başta olmak üzere ülkemizin birçok yerinde eş zamanlı
orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldık. Canımızı acıtan tüm bu afetlerden
sonra bir seferberlik anlayışıyla yaraları sarmak için vatandaşlarımızın yardımına
koştuk. Antalya ve Muğla'da köylerimizin altyapısını tamamen yeniledik. Bu yangınlardan
hemen sonra yeni yuvalarımızın yapımına başladık. Köy evlerimizi, ahırıyla,
deposuyla, camisiyle, okuluyla, sosyal donatılarıyla birlikte 1 yıl içerisinde
teslim etmek için gece gündüz çalışıyoruz. Tabii yangın nedeniyle sadece evlerimizi
kaybetmedik. Bunun yanında maalesef canlı hayatında da hepimizi derinden üzen
tahribatlar yaşandı. Ben de yangınların başladığı ilk andan itibaren çalışma
arkadaşlarımla birlikte buradaydım. Maalesef içimizi sızlatan manzaralara şahit
olduk. Ormanlarımızı ve orada yaşayan canlarımızı kaybettik. Karıncalarımız,
kaplumbağalarımız, keçilerimiz, böceklerimiz, koyunlarımız, ineklerimiz etkilendi,
yuvaları yıkıldı."
Doğanın yeniden yeşil rengine kavuşmaya başladığını söyleyen Bakan Murat Kurum,
"Biz de doğamızın bu dönüşümüne destek olmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Antalya ve Muğla'mızda ekolojik dönüşüm çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.
Bilim heyetimiz, incelemelerine 50 istasyonda devam ediyor. Ekolojik restorasyon
haritalarımızı bitirdik. Bu haritalar sayesinde; yangından etkilenen alanlarda
yaptığımız restorasyon çalışmalarımızın etkinliğini daha da artırdık. En hızlı
şekilde, yangından etkilenen tüm bölgelerimizi eski doğal hallerine kavuşturana
dek, ilgili Bakanlıklarımızla, valimizle, milletvekillerimizle, gençlerimizle,
kadınlarımızla, hep birlikte, el ele, omuz omuza, gönül gönüle canla başla çalışacağız"
dedi.
Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli bir eşikten geçmekte
olduğunu vurgulayan Bakan Kurum, Ocak ayında Antalya'da "Yeşil Kalkınma Yolunda
Türkiye" temasıyla istişare toplantısı düzenleyerek hava, su, toprak ve ormanları
koruyacak iklim dostu yeşil dönüşüm stratejilerine dair tarihi nitelikte hedefler
ortaya koyduklarını; Şubat ayında ise Konya'da bini aşkın katılımcıyla Türkiye'nin
ilk iklim şürasını düzenleyerek özellikle su ve kuraklığa dair önemli adımları
kararlaştırdıklarını belirtti. Bakan Kurum, Türkiye'nin önümüzdeki 100 yıllık
çevre ve iklim politikalarını şekillendirecek bu kararların yakın zamanda Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılacağı bilgisini de paylaştı.
Geçtiğimiz gün bazı basın yayın organlarında yer alan "sit alanlar" ile ilgili
haberlere de değinen Bakan Murat Kurum, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Biz yavrularımızın daha yeşil bir dünyada yaşaması için, tüm ekibimizle birlikte
bu denli titizlikle hareket ederken; yine aslı astarı olmayan, mesnetsiz, yalan
yanlış açıklamalarla karşı karşıya kaldık. Antalya'da, Muğla'da bir daha yangınlar
olmasın, canlarımız bir daha yanmasın diye 3 gün önce 'Korunan Alanların Tespit,
Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına
Dair Yönetmelik' yayınladık. Bu yönetmelik, sit alanlara dair yeni bir ek düzenleme
içermeyen, bunun tam aksine, şu anda korunan alanlarda devam eden faaliyetlere
bile sınırlamalar getiren bir yönetmelik oldu. Tabii ülkemizin, doğamızın geleceğini
ilgilendiren her konuyu saptıran, çarpıtanlar yine boş durmadılar. Aynı insanlar
Salda Gölü'nde de sahneye çıkmışlardı. Ama bizim Salda'ya yönelik, dünyaya örnek
olan çevre koruma projemiz tamamlandıktan sonra sesleri tamamen kesildi.
Tıpkı Salda'da yaşadığımız gibi yine, 'Nitelikli Doğal Koruma Alanlarının tanımı
değişti, artık daha fazla yapılaşma olacak.' diyorlar. Yine her zamanki gibi
doğa koruma ve çevre projelerimizi, doğru yanlış demeden politik bir argüman
olarak kullanmaya devam ediyorlar. Halbuki bir kere olsun objektif olabilseler,
'rant' amaçlı bir yapılaşmanın kesinlikle söz konusu olmadığını göreceklerdi.
Tamamen çevre-doğa-insan ortak menfaatinin gözetildiğini apaçık göreceklerdi.
Gerçi 'göreceklerdi' diyorum ama bunlar, yönetmeliğin eski haliyle karşılaştırıldığında
yapılan düzenlemelerin izinleri genişletmediğini, tam aksine daha çevreci hale
getirdiğini, herkesten çok iyi biliyorlar. Geçtiğimiz yıl milletimizi yasa boğan
yangınlara karşı tedbirleri güçlendirdiğini de çok iyi biliyorlar ama milletimizden
gizlemeye çalışıyorlar. Biz 'Doğal alanlarda yeni bir yol güzergahı açmak yasak'
diyoruz, bunlar 'bakın yol açacaklar' diyorlar. Biz yönetmelikte açık açık 'ormanlarda
mevcut yol güzergahı kullanılacak' diyoruz, bunlar 'Yok, yok başka amaçları
var' diyorlar. Antalya'da Muğla'da içimizi yakan yangınlar bir daha olmasın
diye, yangınla mücadele edecek adımları yönetmeliğimize yazdığımız halde çarpıtıyorlar.
Yangın gibi acil durumlarda; altyapı uygulamaları yapılmasını istemiyorlar,
bunlar 'ormanlarımızda yangın yolu açılmasına' bile karşı çıkıyorlar. Son günlerde,
zeytin ağaçlarının ve alanlarının zarar göreceğine dair yeni bir yalanla, milletimizi
yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar."
Bakanlık olarak şimdiye kadar 55 bin çiftçiye toplam 595 milyon metrekare yüzölçümlü
Hazine arazisini, başta zeytin olmak üzere ceviz ve badem üretimi için verdiklerini
hatırlatan Murat Kurum, yeni bir hedef daha belirlediklerini kaydederek çiftçilere,
"2022 yılında, çok daha büyük oranda Hazine arazimizi yine başta zeytin ve ayçiçeği
olmak üzere, organik tarımın her türü için, çiftçimizin kullanımına açacağız"
müjdesini verdi.
Bakan Kurum sözlerine şöyle devam etti:
"Zeytin üreticisi kardeşlerimiz, çiftçilerimiz rahat olsun, müsterih olsun.
Sadece zeytinde değil tüm bitki ve meyve çeşitlerinde evelallah daha da stratejik
adımları, geliştirici adımları, zeytinin alanını genişletecek adımları, çiftçimizle,
üreticimizle el ele vererek, kararlılıkla atacağız. Birilerinin söylediklerinin
aksine, Türkiye'de koruma alanı bırakın daralmayı, bırakın yok edilmeyi her
dakika genişliyor. Biz Bakanlık olarak ülkemizin korunan alan büyüklüğünü, toplam
yüzölçümümüzün yüzde 9,6'sından yüzde 11,9'a çıkardık. İşte oran ortada, rakam
ortada. Biz kararlıyız! Korunan alan büyüklüğümüzü önce OECD ortalaması olan
yüzde 17'ye, ardından yüzde 30'lara kadar da çıkaracağız. Türkiye'nin yaklaşık
3'te 1'ini koruma altına almak gibi bir hayalimiz var, bu hayali de gençlerimizle,
kadınlarımızla hep birlikte gerçeğe dönüştüreceğiz. Allah'ın izni milletimizin
desteğiyle, gerektiğinde her türlü mesnetsiz iddia ve siyasi manipülasyonla
mücadele etmeye devam edeceğiz. Korunan alanlarımızın genişliğini de koruma
kalitemizi ve bilimsel çalışmalarımızı da artırmaya kararlılıkla devam edeceğiz."
Konuşmaların ardından Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile Türkiye
İşçi Sendikaları Konfederasyonu arasında çevre, doğa ve tüm yeşil alanları merkeze
alan protokol imzalandı. Protokole Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
Murat Kurum ile Türk-İş Konfederasyonu Başkanı Ergün Atalay imzalarını attı.