Öğretim üyesi atamalarında jüri çekimser görüş bildirebilir mi?

Üniversitelerde öğretim üyesi atamalarında kurulan jürilerde görevli kişiler adaylar hakkındaki değerlendirmelerini kesin kanaate bağlamalı ve çekimser görüş bildirmemelidir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Nisan 2022 00:05, Son Güncelleme : 11 Nisan 2022 10:31
Öğretim üyesi atamalarında jüri çekimser görüş bildirebilir mi?

Bu yazımızda, üniversitelerdeki öğretim üyesi atamalarında başvuran adayların bilimsel eserlerini incelemek üzere görevlendirilen jürilerin aday/lar hakkında çekimse görüş bildirip bildiremeyeceklerini ele alacağız.

Bilindiği üzere, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Doktor Öğretim Üyesi" başlıklı 23 üncü maddesinin (a) fıkrasında; "Yükseköğretim kurumlarında açık bulunan doktor öğretim üyesi kadroları rektörlükçe ilan edilir. İlan edilen bu kadrolara fakültelerde dekan; diğer birimlerde müdürler, biri o birimin yöneticisi biri de o yükseköğretim kurumunun dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her bir i hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür yönetim kurullarının görüşünü aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama rektör tarafından en çok dört yıl süre ile yapılır. Her atama süresinin sonunda görev kendiliğinden sona erer. Görev süresi sona erenler yeniden atanabilirler."

Doçent atamalarını düzenleyen 24 üncü maddesinin (e) fıkrasında ise; "Doçentlik unvanına sahip olanlar yükseköğretim kurumları tarafından ilan edilen doçent kadrolarına başvurur. Doçent kadrosuna başvuran adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından, varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar"

Profesör atamalarına dair 26 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında; "Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel niteliklerini tespit etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesör seçilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar." düzenlemeleri yer almaktadır.

Bunlarla birlikte, aynı Kanunun "Oylama" başlıklı 61 inci maddesinde; "Bu kanunda sözü geçen jüri ve kurullarda, her üye oyunu kabul veya ret yoluyla vermekle görevlidir. Çekimser oy kullanılamaz." düzenlemesi bulunmaktadır.

Öğretim üyesi atamalarında doktor öğretim üyesi ve doçent kadrolarına başvuran adaylar hakkında 3 (üç), profesörlüğe müracaat edenler için ise 5 (beş) kişi jüri üyesi olarak görevlendirilmektedir. Jüriler başvuran aday ya da adayların yapmış oldukları bilimsel çalışmaları inceleyerek, ilan edilen kadroya atamaları hakkında görüş bildirmektedirler. Bir fazla birden fazla kişi başvurması halinde ise jüri üyeleri tarafından adayların yapmış oldukları bilimsel çalışmalar dikkate alınmak suretiyle bir değerlendirme yapmaktadır.

Ancak, jüri üyeleri hazırladıkları raporlarda aday ya da adaylar hakkında bir değerlendirme yaparken ilgilinin öğretim üyesi kadrosuna atanmasında çekimser görüş bildirmek suretiyle konuyu ilgili atama makamının takdirine bırakabilmektedir. Bu durum, yukarıda yer verdiğimiz üzere 2547 sayılı Kanunun 61 inci maddesinde yer verilen hükme aykırılık teşkil ettiği gibi şayet konu yargı makamlarına taşınırsa atama işlemini de sakatlayan bir konuyu dönüşebilmektedir.

Jürinin temel mantığı, anılan kadroya atanmak üzere başvuran aday ya da adayların ilanda yer alan koşulları ve üniversitelerin atanma kriterleri taşıyıp taşımadıkları, bilimsel eserlerinin başvurduğu bölüme uygun olup olmadığının değerlendirilmesinin yapılarak adayın atama durumu hakkında olumlu veyahut olumsuz yönde görüş bildirmektedir. Aksi yönde bir değerlendirme yapılarak tüm jüriler çekimser kalırsa atama işleminde kanunda aranan usul uygulanamaz hale gelecektir.

Sonuç itibarıyla, yükseköğretimde atama işlemlerinin önemli bir ayağı olan jüri işlemlerinde 2547 sayılı Kanunda aranılan usulü işlemleri yerine getirebilmek adına görevli öğretim üyelerinin başvuracak adaylar hakkındaki kanaatlerini net olarak bildirmeli ve çekimser görüş bildirmekten kaçınmaları gerekmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber