Kuşadası Körfezi Deprem Araştırma Seferi'nin ön sonuçları açıklandı
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Kuşadası Körfezi Deprem Araştırma Seferi'nin ikinci ayağında, 1000 kilometrekarelik alanın "röntgeninin" çekildiğini bildirdi.
Hasan Mandal, Alsancak Limanı'nda düzenlediği basın toplantısında, "Deprem Platformu" çatısı altında yürütülen "Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi" çalışmalarını anlattı.
İzmir ve civarında ciddi yıkıma ve can kaybına sebep olan 30 Ekim depreminin ardından, TÜBİTAK MAM Araştırma Gemisi'nin Kuşadası Körfezi'nde deprem araştırmalarını sürdürdüğüne işaret eden Mandal, ilk seferin geçen yıl haziran ayında gerçekleştirildiğini ve 3 ay sürdüğünü belirti.
- Projenin ikinci ayağı
Hasan Mandal, hem ulusal hem uluslararası sularda gerçekleştirilen ilk milli bilimsel araştırma projesinin ikinci seferinin de tamamlandığını aktardı.
Çalışma boyunca bilim insanlarının 24 saat süresince denizin derinliklerinde araştırma yaptıklarını anlatan Mandal, şu bilgileri verdi:
"Gemi tekrar hazırlandı ve özel yetenek kazandırıldı. Vinçle karot alma sistemiyle bu anlamda Türkiye'deki ilk araştırma gemisi. Denizin yüzeyinden 2 bin metre derinliğe inip denizin dibinden de 4,5 metreye kadar karot alınabilecek düzeyde bir araştırma ekipmanına ve altyapısına sahip oldu ve 25 Nisan'da da ikinci sefer başladı. Geçen yıl bölgedeki 1300 kilometrelik alan taranmıştı. Bunda da 1000 kilometrelik alan tarandı. Daha hassas, çözünürlüğü yüksek şekilde o bölgenin bir şekilde röntgeni çekildi. İkinci seferin ikinci ayağında belirlenen bölgede 35 farklı noktada deniz yüzeyinden 1000 metre derinliğinde ve deniz tabanından da 3,5 metre aşağıdaki karotlar alındı. Seferimiz tamamlandı."
- "Dünyadaki araştırmalara da katkı sağlayacak"
Mandal, sefer boyunca 35 farklı noktadan karot alındığına dikkati çekerek, asıl amaçlarının bölgedeki deprem risk parametresini belirlemek olduğunu söyledi.
Çalışmaların uluslararası düzeyde de büyük önem taşıdığına işaret eden Mandal, şöyle devam etti:
"En önemli paydaşımız AFAD. Geleceğin risk senaryolarına göre bölgede alınacak önlemlerin önceden belirlenmesine yönelik çalışma yapan kurumumuz. Başta AFAD olmak üzere toplumdaki her paydaşla açık bilim yaklaşımıyla bu bilgiler paylaşılıyor. İlk kez uluslararası kara sularında kendi gemimizle kendi altyapımızla en önemlisi de kendi bilim insanlarımızla, araştırmacılarımızla gerçekleştirdiğimiz sefer oldu. Sadece Ege Bölgesi'nde, Kuşadası Körfezi'nde uluslararası kara sularında gerçekleştirilen ilk deprem araştırması odaklı deniz seferi oldu. Elde edeceğimiz verilerin yaşadığımız bölge başta olmak üzere dünyadaki araştırmalara da katkı olacağını düşünüyoruz."
Mandal, elde edilen verilerin analizinin eylül ayına kadar tamamlanacağını dile getirerek, "Kuşadası odaklı depremlerde bir potansiyel var. Hangi zaman aralığında ve ne şiddette olacağı konusu eylül ayına kadar yapacağımız çalışmalarla netleşmiş olacak." dedi.
- Bilim insanlarının iş birliği
Proje yürütücüsü İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliğinden Dr. Öğretim Üyesi Gülsen Uçarkuş ise çok kapsamlı ve disiplinli bir çalışmaya imza attıklarını vurguladı.
Aldıkları karotlarda meydana gelmiş depremlerin jeolojik izlerinin analizlerini yapacaklarını belirten Uçarkuş, "Bu da bizim bölgedeki deprem riskini ortaya koymamızı sağlayacak. Şunu söyleyebiliriz; daha önce karada belli faylar biliniyordu, karada da bilinmeyen bazı fayların devamları denizde tespit edildi. Bölge için daha isabetli ve sağlam bir deprem risk analizi yapmak mümkün olacak." diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derman Dondurur da sismik verilerden yola çıkarak deprem aktivitelerini haritalandıracaklarını ve geleceğe ilişkin çalışmalar yapacaklarını ifade etti.
"Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi", geçen yıldan bu yana TÜBİTAK Acil Afet İzleme Programı çerçevesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi yürütücülüğünde, Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştiriliyor.