65 yaşını geçmesine rağmen emekli edilmesi unutulan personelden maaşı geri alınabilir mi?
Yaş haddinden emekli olması gereken yaştan sonra da çalışmaya devam eden davacı tarafından, fazladan aylık ödenmek suretiyle oluştuğu ileri sürülen 31 bin TL'nin ödenmesi yönündeki resmi yazının hukuka aykırı olduğuna karar verdi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Yaş haddinden emekli olması gereken yaştan sonra da çalışmaya devam eden davacı tarafından, fazladan aylık ödenmek suretiyle oluştuğu ileri sürülen 31.412,40 TL kamu zararının en kısa zamanda kuruma ödenmesi, aksi takdirde icra işlemi yapılacağının bildirilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verdi.
İlk derece mahkemesince dava aşağıdaki gerekçe ile reddedilmiştir:
Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında açıklığa kavuşturulan iyiniyet kuralı somut olaya uygulandığında, davacının İl Özel İdare Müdürü olarak görev yaptığı, görev yaptığı birimde idari amirinden sonra gelen yöneticisi konumunda olduğu, görev yaptığı birim ve konum itibarıyla emeklilik yaş haddini bilebilecek yeterlilikte olduğu, bu nedenle davacının kolayca anlayabileceği hata nedeniyle yapılan ödemelerde iyiniyetinin bulunmadığı, burada açık hata halinin mevcut olduğu, davacıya emeklilik yaş haddini doldurduğu tarihten itibaren yapılan ödemelerin herhangi bir süreye bağlı kalınmaksızın geri istenilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Danıştay 12. Daire ise bu kararı bozmuştur. Gerekçede şu husus vurgulanmıştır.
Yaş haddinden emekli olması gerekirken çalışmaya devam eden davacıya bu nedenle yapılan ödemelerin açık hata kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi ödemelerin yapılmasında davacının herhangi bir kusuru, gerçek dışı beyanı ve hilesi de bulunmadığından, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararı gereği, davacıya yersiz ödendiği tespit edilen ödemelerin, en son ödendiği tarihten itibaren dava açma süresi içerisinde geri istenilmesinin mümkündür.
İDDK Danıştay 12. Dairesi kararını onamıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
ESAS NO: 2021/793
KARAR NO: 2022/822
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... İl Özel İdaresi
VEKİLİ: Av....
İSTEMİN KONUSU:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Yaş haddinden emekli olması gereken yaştan sonra da çalışmaya devam eden davacı tarafından, fazladan aylık ödenmek suretiyle oluştuğu ileri sürülen 31.412,40 TL kamu zararının en kısa zamanda kuruma ödenmesi, aksi takdirde icra işlemi yapılacağının bildirilmesine ilişkin 30/01/2012 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla Danıştay Onbirinci Dairesinin 18/04/2017 tarih ve E:2016/4950, K:2017/3542 sayılı bozma kararına uyularak işin esası incelenmiş;
Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında idarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu belirtilmiş, anılan kararın gerekçesinde, iyi niyet kuralı üzerinde de durularak, idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, yahut yapılan ödemelerde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa memurun iyi niyetinden söz etmeye imkan olmadığı, bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği ancak bunun dışındaki hatalı ödemelerde memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin dava açma süresi içinde geri alınabileceğinin vurgulandığı,
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının... İlçe Özel İdare Müdürü olarak görev yaptığı bu dönemde kendi maaşını kendi yaptığı, maaş bordrosunu kendisinin düzenlediği 65 yaşını aştığı halde çalışmaya devam ettiği, emekli olma zamanında yapılan gecikmeden dolayı 31.412,40.-TL kamu zararının oluştuğundan bahisle bu zararın en kısa zamanda ödenmesi, aksi takdirde gerekli icra işleminin yapılacağının bildirilmesine ilişkin 30/01/2012 tarihli işlemin tesis edildiği ve anılan işlemin iptali isteğiyle görülmekte olan davanın açıldığının anlaşıldığı,
Yukarıda yer alan Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında açıklığa kavuşturulan iyiniyet kuralı somut olaya uygulandığında, davacının ... İl Özel İdare Müdürü olarak görev yaptığı, görev yaptığı birimde idari amirinden sonra gelen yöneticisi konumunda olduğu, görev yaptığı birim ve konum itibarıyla emeklilik yaş haddini bilebilecek yeterlilikte olduğu, bu nedenle davacının kolayca anlayabileceği hata nedeniyle yapılan ödemelerde iyiniyetinin bulunmadığı, burada açık hata halinin mevcut olduğu, davacıya emeklilik yaş haddini doldurduğu tarihten itibaren yapılan ödemelerin herhangi bir süreye bağlı kalınmaksızın geri istenilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay Onikinci Dairesinin 07/10/2019 tarih ve E:2018/8843, K:2019/7081 sayılı kararıyla;
Kamu personeline hatalı olarak yapılan ödemelerin mahkeme kararı olmadan istirdadına idarenin karar verebileceğine ve istirdadın koşullarına ilişkin Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında, idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu belirtilmiş, mezkur kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise yahut yapılan ödemelerde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmakta ise, memurun iyi niyetinden söz etmeye imkan olmadığı, bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, ancak bunun dışındaki hatalı ödemelerde memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin dava açma süresi içinde geri alınabileceğinin vurgulandığı,
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararı uyarınca, kamu personeline yapılan fazla ve yersiz ödemelerin herhangi bir yargı kararına gerek olmaksızın ilgililerden geri istenilmesi mümkün olmakla birlikte yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi halleri dışında, fazladan yapılan ödemelerin hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresinde kalan kısmının geri istenebileceğinin açık olduğu,
Buna göre, yapılan ödemenin her zaman geri alınabilmesi olanağını tanıyan "açık hata" halinin, yapılan ödemede, ödemenin muhatabı olan kişinin (idare edilenin) kolayca anlayabileceği kadar açık bir hatanın mevcudiyetini ifade ettiğinin kabul edildiği, uygulamada ise bunun çoğu kez ilgili mevzuata aykırı bir şekilde ve hiç gereği yokken yapılan ödemeler şeklinde ortaya çıktığı,
Bu durumda, yaş haddinden emekli olması gerekirken çalışmaya devam eden davacıya bu nedenle yapılan ödemelerin açık hata kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi ödemelerin yapılmasında davacının herhangi bir kusuru, gerçek dışı beyanı ve hilesi de bulunmadığından, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararı gereği, davacıya yersiz ödendiği tespit edilen ödemelerin, en son ödendiği tarihten itibaren dava açma süresi içerisinde geri istenilmesinin mümkün olduğu, bu süreye uyulmaksızın söz konusu ödemelerin tamamının geri istenilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararıyla; davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, on yıldır mağduriyetinin devam ettiği, 11 ay kurumda çalıştığı süre için Emekli Sandığının şahsına maaş bağlamadığı, çalıştığı kurumun da ödediği meblağı geri aldığı, kurumun zarara uğradığı hususunun gerçek olmadığı bu süre içerisinde çalışmasının angarya olacağı, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı, ... İlçe Özel İdare Müdürü olarak görev yapmakta iken 12/02/2011 tarihi itibarıyla 65 yaşını aştığı halde 12/01/2012 tarihine kadar çalıştırılmaya devam etmiştir.
12/01/2012 tarihinde emekli edilen davacıdan, kendisine bu süre içerisinde fazladan 31.412,40 TL ödenmek suretiyle kamu zararının oluştuğu, bu tutarın en kısa zamanda kuruma ödenmesi, aksi takdirde gerekli icra işleminin yapılacağı hususunda dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın "Zorla çalıştırma yasağı" başlıklı 18. maddesinde, "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz." hükmüne, "Ücrette adalet sağlanması" başlıklı 55. maddesinde, "Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır..." hükmüne, 128. maddesinde, "Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, yaş haddini doldurmuş olmasına rağmen çalışmaya devam eden davacıya ödenen aylıkların kamu zararı oluştuğundan bahisle iadesinin istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 65 yaşını ikmal ettiği 12/02/2011 tarihinde idare tarafından resen emekliye sevk edilmesi gerekirken, aylık ödenmek suretiyle 12/01/2012 tarihine kadar çalıştırıldığı, bu durumun fark edilmesi üzerine 12/01/2012 tarihinde resen emekliye sevk edilerek kendisine ödenen 31.412,40-TL kamu zararı olarak değerlendirilmek suretiyle en kısa zamanda kuruma ödenmesi, aksi takdirde icra işlemi yapılacağı hususunda dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda 65 yaşını ikmal eden bir kamu görevlisinin ilgili mevzuat gereği emeklilik konusunda bir talebi bulunmasa bile idare tarafından resen emekli edilmesinin gerektiği, buna rağmen çalıştırılmaya devam edilen kamu görevlisinin bu hususta bir hata veya hilesinden söz edilemeyeceği, öte yandan davacının da ilgili mevzuata aykırı bile olsa 12/01/2012 tarihine kadar idare tarafından çalıştırılmaya devam edildiği, dolayısıyla davacının 65 yaşını ikmal ettiği 12/01/2011 tarihi ila resen emekliye sevk edildiği 12/01/2012 tarihine kadar fiilen görevde bulunduğu ve hizmete devam ettiği, bu hizmeti karşılığında kendisine aylık ödenmemesi yukarıda belirtilen angarya yasağının ihlali mahiyetinde olacağından, davacının fiilen çalıştığı anılan dönem için ödenen aylıkların kamu zararı oluşturduğundan bahisle iadesinin istenilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Kamu personeline hatalı olarak yapılan ödemelerin mahkeme kararı olmadan istirdadına idarenin karar verebileceğine ve istirdadın koşullarına ilişkin Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarihli ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu belirtilmiş, mezkur kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, yahut yapılan ödemelerde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmakta ise, memurun iyi niyetinden söz etmeye imkan olmadığı; bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemelerde memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin dava açma süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.
Yapılan ödemenin her zaman geri alınabilmesi olanağını tanıyan "açık hata" halinin ise, herhangi bir inceleme veya araştırmaya gerek duyulmaksızın yalın ve yüzeysel bir bakışla bile kolayca anlaşılabilecek kadar açık bir yanılgının mevcudiyetini ifade ettiği kabul edilmektedir. Uygulamada bu durum, çoğu kez ilgili mevzuata aykırı bir şekilde ve hiç gereği yokken yapılan ödemeler şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının 65 yaşını ikmal ettiği 12/02/2011 tarihinde idare tarafından resen emekliye sevk edilmesi gerekirken aylık ödenmek suretiyle 12/01/2012 tarihine kadar çalıştırıldığı görülmektedir. 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 40. maddesinde "İştirakçilerin görevleri ile ilişiklerinin kesilmesini gerektiren yaş haddi 65 yaşını doldurdukları tarihtir." hükmü ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 9. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin 1 numaralı alt bendinde yer verilen açık düzenlemeler uyarınca davacıya 12/01/2012 tarihine kadar aylık ödenmesinde açık hata hali söz konusudur. Ancak, hakkaniyet gereği olarak davacıdan, emekli olması gereken tarihten itibaren alabileceği emekli maaşları ile göreve devam ederek aldığı aylıklar kıyaslanarak aradaki farkın kamu zararı olarak istenilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, yapılan ödemelerin geri istenilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesi ısrar kararının belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.