Fiilen 2 yıl görev yapmadan istifa eden profesörün ek göstergesine ilişkin önemli karar

Danıştay 12. Dairesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünde profesör olarak görev yapmakta iken istifa ederek görevinden ayrılan ve talebi üzerine 01/01/2007 tarihi itibarıyla 1. derecenin 4. kademesi ve 5300 ek gösterge rakamı dikkate alınarak tarafına emekli aylığı bağlanan davacının, yurt dışında profesör unvanıyla çalıştığı süre de dikkate alınarak emekli aylığının 6400 ek gösterge rakamı, makam tazminatının 6000 ve görev tazminatının 15000 gösterge rakamı üzerinden düzeltilmesi talebinin reddine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 13 Kasım 2022 11:26, Son Güncelleme : 14 Kasım 2022 11:27
Fiilen 2 yıl görev yapmadan istifa eden profesörün ek göstergesine ilişkin önemli karar

Danıştay 12. Dairesi aynı yönde karar veren ilk derece mahkemesi kararını onadı.

Davacı 2 yıl görev yapmadan ayrılmıştır

Dosyanın incelenmesinden; davacının, . tarih ve . sayılı . Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla profesörlük kadrosuna atandığı, bu görevinden 14/07/1998 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, 15/07/1998 - 30/04/2004 tarihleri arasında yurt dışı çalışmasının bulunduğu, 28/09/2004 tarihinde yeniden Ortadoğu Teknik Üniversitesinde profesör olarak göreve başladığı ve bu görevinden 15/10/2005 tarihinde istifa ettiği, talebi üzerine 01/01/2007 tarihinde 5434 sayılı Kanun'a göre toplam 25 yıl 11 ay 26 gün hizmetine karşılık, 1. derecenin 4. kademesi ve 5300 ek gösterge rakamı üzerinden emekli aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.

Bu şekilde ayrılanların özelde çalışmaları profesör gibi değerlendirilmez

2547 sayılı Kanun'un 29. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; profesörlük unvanını kazananların bu unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamayacakları açıktır.

Bu durumda; profesör kadrosuna atandıktan sonra bu unvanda fiilen iki yıl görev yapmadan istifa ettiği hususu dikkate alındığında, davacının yurt dışında geçen çalışmalarında profesör unvanını kullanmasının mümkün olmaması karşısında, yurt dışındaki çalışmaların profesör unvanıyla yerine getirildiğinin kabulü hukuken mümkün bulunmamaktadır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2018/6217

Karar No: 2022/1339

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av.

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Başkanlığı

VEKİLİ: Av.

İSTEMİN KONUSU:

... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

. Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünde profesör olarak görev yapmakta iken istifa ederek görevinden ayrılan ve talebi üzerine 01/01/2007 tarihi itibarıyla 1. derecenin 4. kademesi ve 5300 ek gösterge rakamı dikkate alınarak tarafına emekli aylığı bağlanan davacının, yurt dışında profesör unvanıyla çalıştığı süre de dikkate alınarak emekli aylığının 6400 ek gösterge rakamı, makam tazminatının 6000 ve görev tazminatının 15000 gösterge rakamı üzerinden düzeltilmesi, düzeltme sonucu ortaya çıkan aylık farklarının 01/01/2007 tarihinden itibaren geriye dönük 8 yıl için yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile emekli intibakının düzeltilmesi sonucu oluşan farkların 01/01/2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince; 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'na ekli Ek Gösterge Cetvelinde 1. derecede bulunan profesör unvanına sahip öğretim üyelerinden; ancak, profesörlük kadrosunda dört yılını tamamlamış bulunanların 6400 ek göstergeden yararlanabileceğinin düzenlendiği; bu itibarla, davacının yurt dışında profesör unvanıyla görev yaptığı sürelerin profesörlük kadrosunda geçmiş olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı gibi . Üniversitesinde profesör kadrosunda geçen sürenin de 4 yıldan az (1 yıl 8 ay) olduğu anlaşılmakla, profesörlük kadrosunda dört yılını tamamlamış bulunanlar için uygulanan 6400 ek gösterge, 6000 makam tazminatı ve 15000 görev tazminatından yararlandırılmasına imkan bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Mahkeme kararlarının gerekçeli olma zorunluluğu bulunduğu, İdare Mahkemesinin "yurt dışında profesör unvanıyla görev yaptığı sürelerin profesörlük kadrosunda geçmiş olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı" şeklindeki değerlendirmesinin Anayasa'nın 36. ve 141. maddelerine aykırı olduğu, söz konusu değerlendirmenin takdire dayalı olduğu, kararın dayanağının açıklanmadığı, yurt dışında geçen sürelerin borçlanılarak emeklilikte değerlendirilmesine ilişkin iddiaların karşılanmadığı, anılan hizmetin emeklilikte değerlendirilmesine rağmen ek gösterge ve makam tazminatında dikkate alınmamasının Kanun'un amacına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci ve Onikinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca yapılan müşterek toplantıda, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Unvanların korunması" başlıklı 29. maddesinde; "Öğretim üyeleri, bu kanunda yazılı hükümler dışında kazanmış oldukları akademik unvanlardan yoksun bırakılamazlar.

Başka bir işe geçmek, emekli olmak veya çekilmek ya da işten çekilmiş sayılmak yoluyla öğretim görevinden ayrılanlar, akademik unvanlarını taşıyabilirler. Ancak profesörlük, doçentlik veya yardımcı doçentlik unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamazlar." hükmüne yer verilmiştir.

2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'na ekli Ek Gösterge Cetvelinde; profesörlük kadrosunda dört yılını tamamlamış ve 1. derecede bulunanlar için 6400, diğer profesörler için ise 5300 ek gösterge rakamı öngörülmüştür.

Aynı Kanun'a ekli Makam Tazminatı Cetvelinde; profesörlük kadrosunda üç yılını tamamlamış bulunanlar için 6000, diğer profesörler için ise 4500 gösterge rakamı üzerinden makam tazminatı ödeneceği kurala bağlanmıştır.

11/06/2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 2008/13694 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda ise; aylıklarını 2914 sayılı Kanun'a göre almakta olan personelden, bu kanunda makam tazminatı öngörülmüş olan kadrolara atanmış olanlardan, almakta oldukları makam tazminatı gösterge rakamı 6000 olanlara 9000 gösterge rakamının, almakta oldukları makam tazminatı gösterge rakamına ilave edilmesi suretiyle bulunan görev tazminatı gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödeneceği düzenlemesine yer verilmiştir.

2547 sayılı Kanun'un 29. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; profesörlük unvanını kazananların bu unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamayacakları açıktır.

Dosyanın incelenmesinden; davacının, . tarih ve . sayılı . Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla profesörlük kadrosuna atandığı, bu görevinden 14/07/1998 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, 15/07/1998 - 30/04/2004 tarihleri arasında yurt dışı çalışmasının bulunduğu, 28/09/2004 tarihinde yeniden Ortadoğu Teknik Üniversitesinde profesör olarak göreve başladığı ve bu görevinden 15/10/2005 tarihinde istifa ettiği, talebi üzerine 01/01/2007 tarihinde 5434 sayılı Kanun'a göre toplam 25 yıl 11 ay 26 gün hizmetine karşılık, 1. derecenin 4. kademesi ve 5300 ek gösterge rakamı üzerinden emekli aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; profesör kadrosuna atandıktan sonra bu unvanda fiilen iki yıl görev yapmadan istifa ettiği hususu dikkate alındığında, davacının yurt dışında geçen çalışmalarında profesör unvanını kullanmasının mümkün olmaması karşısında, yurt dışındaki çalışmaların profesör unvanıyla yerine getirildiğinin kabulü hukuken mümkün bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇENİN DE EKLENMESİ SURETİYLE ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber