İDDK'dan 'açıktan atama davalarına' ilişkin çok önemli karar

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2017 yılı Temmuz dönemi sözleşmeli öğretmen alımı kapsamında Hakkari ili, Şemdinli ilçesi, . Anadolu Lisesine öğretmen olarak ataması yapılan davacının, güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesi sonucunda atamasının iptaline ilişkin davaya son noktayı koydu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 13 Kasım 2022 00:50, Son Güncelleme : 14 Kasım 2022 11:51
İDDK'dan 'açıktan atama davalarına' ilişkin çok önemli karar

İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiştir.

Bölge idare mahkemesi bu kararı bozmuştur.

Danıştay 12. Daire, bölge idare mahkemesi kararını kabul etmekle birlikte "KESİN OLARAK KARARA BAĞLAMADIĞI" gerekçesi ile bozmuştur.

Bölge idare mahkemesi ise, açıktan atamaya ilişkin davalarda kişi memur olmadığı için KESİN karar verilemeyeceğini belirterek kararda ısrar etmiştir. Mahkeme şu değerlendirmeyi yapmıştır:

Kanun koyucunun açıktan atama işlemlerini, statüye girdikten sonra meslekten, kamu görevinden devlet memurluğundan çıkarma ya da göreve son verme niteliğinde görüp bu işlemin de temyiz incelemesine tabi tutma yönünde bir iradesi ya da düşüncesi olsaydı, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde açıkça, açıktan atama ve/veya kamu görevine (statüye) girmeme ya da açıktan atama işlemlerini de zikrederek bu işlemlerden kaynaklanan davaların temyize tabi olduğunu belirteceğinin kuşkusuz olduğu, kanun koyucunun statüye girdikten sonra göreve son verme, kamu görevinden çıkarma vb. işlemleri, statüye girmeden önceki aşamada tesis edilen açıktan atama veya atamanın iptali işlemlerinden farklı değerlendirdiği ve sonuçları itibariyle bu işlemlere karşı temyiz yolunun açık olmasını tercih ettiği, zira atamama veya açıktan atama işlemlerinde, ilgililerin daha sonra, dayanak alınan kanuni düzenlemede veya hukuki durumda değişiklik olması halinde 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında her zaman idareye başvurabilecekleri ve idarelerce durumlarının yeniden değerlendirilerek atanabilecekleri gibi daha sonra yeni bir işlemle açıktan atanmaları üzerine durumlarının yeniden incelenebileceği, buna karşın göreve son veya kamu görevinden çıkarılanların bu olanağının kısıtlı olduğu; dava açma dışında başka bir seçeneklerinin olmadığı değerlendirilerek bilinçli olarak bu işlemler arasında kanun yolu bakımından ayrıma gidildiğinin değerlendirilmiştir.

İDDK bu ısrar kararını onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2021/3645

Karar No: 2022/941

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av..

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı

VEKİLİ: Hukuk Müşaviri.

İSTEMİN KONUSU:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

2017 yılı Temmuz dönemi sözleşmeli öğretmen alımı kapsamında Hakkari ili, Şemdinli ilçesi, . Anadolu Lisesine öğretmen olarak ataması yapılan davacının, güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesi sonucunda atamasının iptaline ilişkin . tarih ve . sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

. İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;

Davacı hakkında bir suçtan dolayı. Sulh Ceza Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle atamasının iptal edildiği, kararda hükmedilen cezanın bir yıl veya daha fazla süreye ilişkin olmaması sebebi ile 657 sayılı Kanun'un 48. maddesi uyarınca memuriyete engel bir ceza niteliği taşımadığı, fiilin Milli Eğitim Temel Kanunu hükümlerine de aykırı olmadığı, dolayısıyla anılan kararın davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına neden olamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla,

Dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davanın reddine kesin olarak karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine,

. Bölge İdare Mahkemesi. İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:., Temyiz No:. sayılı kararıyla da;

Temyiz edilen kararın, davacının sözleşmeli öğretmen alımı kapsamında Hakkari ili, Şemdinli ilçesi, . Anadolu Lisesine yapılan atamasının iptaline dair işleme ilişkin olduğundan ve bu nevi davalarla ilgili olarak bölge idare mahkemelerince verilen kararlara karşı 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesi uyarınca temyiz yoluna gidilemeyeceğinden davacı tarafın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 08/12/2020 tarih ve E:2020/1313, K:2020/4080 sayılı kararıyla;

2017 yılı Temmuz dönemi sözleşmeli öğretmen alımı kapsamında Hakkari ili, Şemdinli ilçesi, . Anadolu Lisesine öğretmen olarak ataması yapılan davacının, güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesi sonucunda atamasının iptali suretiyle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı,

Buna göre, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemin, kamu görevinden çıkarılma sonucunu doğuran nitelikte olduğu dikkate alındığında, Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (c) bendi uyarınca temyize tabi olduğu gerekçesiyle . Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:., Temyiz No:. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:

. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;

Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının henüz göreve başlamadığı, başka bir ifadeyle henüz kamu görevlisi statüsünde olmadığı, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle atamasının iptal edildiği, dolayısıyla açıktan atanacak bir kişi konumunda olduğu görülmekle, işlemin görevine son verme işlemi olarak değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı, nitekim gerek dava dilekçesinden gerekse dosyada bulunan atama evraklarından, davacının göreve başlatılmadan atamasının iptal edildiği, dolayısıyla göreve son, sözleşme feshi veya ilişik kesme gibi bir durumun söz konusu olmadığı,

Diğer taraftan, kanun koyucunun açıktan atama işlemlerini, statüye girdikten sonra meslekten, kamu görevinden devlet memurluğundan çıkarma ya da göreve son verme niteliğinde görüp bu işlemin de temyiz incelemesine tabi tutma yönünde bir iradesi ya da düşüncesi olsaydı, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde açıkça, açıktan atama ve/veya kamu görevine (statüye) girmeme ya da açıktan atama işlemlerini de zikrederek bu işlemlerden kaynaklanan davaların temyize tabi olduğunu belirteceğinin kuşkusuz olduğu, kanun koyucunun statüye girdikten sonra göreve son verme, kamu görevinden çıkarma vb. işlemleri, statüye girmeden önceki aşamada tesis edilen açıktan atama veya atamanın iptali işlemlerinden farklı değerlendirdiği ve sonuçları itibariyle bu işlemlere karşı temyiz yolunun açık olmasını tercih ettiği, zira atamama veya açıktan atama işlemlerinde, ilgililerin daha sonra, dayanak alınan kanuni düzenlemede veya hukuki durumda değişiklik olması halinde 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında her zaman idareye başvurabilecekleri ve idarelerce durumlarının yeniden değerlendirilerek atanabilecekleri gibi daha sonra yeni bir işlemle açıktan atanmaları üzerine durumlarının yeniden incelenebileceği, buna karşın göreve son veya kamu görevinden çıkarılanların bu olanağının kısıtlı olduğu; dava açma dışında başka bir seçeneklerinin olmadığı değerlendirilerek bilinçli olarak bu işlemler arasında kanun yolu bakımından ayrıma gidildiğinin değerlendirildiği, bu itibarla, 2577 sayılı Kanun'da temyiz incelemesine tabi olan kararlar sayma yoluyla belirtilmiş olup, açıktan atamaya ilişkin işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların ve bu kapsamda güvenlik soruşturması nedeniyle davacının atamasının iptaline ilişkin işlemden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın temyize tabi olmadığının açık olduğu, nitekim, bölge idare mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten bu yana benzer pek çok dosyada kararların kesin olduğu gerekçesiyle temyiz ret kararı verildiği gerekçesi eklenerek, temyiz isteminin 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, bölge idare mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm tesis ettiği durumlarda davanın temyize tabi olması gerektiği; davacının kamu görevlisi statüsü kazanmadığı değerlendirmesinin hukuksal açıdan doğru olmadığı, yargı kararı üzerine bir süre bu statüde görev yaptığı; güvenlik soruşturmasına ilişkin kuralın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, bu kararın yargı organlarını bağladığı; davacının da bu durumdan faydalanması gerektiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, . Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin . İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın reddi yolundaki karara karşı yapılan temyiz isteminin reddine dair . Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

3. Kullanılmayan .-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine,

4. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın . İdare Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- . Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının, Danıştay Onikinci Dairesinin 08/12/2020 tarih ve E:2020/1313, K:2020/4080 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber