Sanayi Bakanı: Doğu'ya sürgün yeri diyeni babama küfretmiş sayarım

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 24 Mart 2008 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Süleyman DEMİRKAN/ANKARA

Her bürokratın her bir ilde üçer gün süreyle görevlendirilmesinin "sürgün" olarak nitelenmesine çok üzüldüğünü söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, "Ben Muş'ta doğdum, büyüdüm. Bu ülkenin her ili ve her yöresi kutsal vatan toprağıdır. Doğu kökenli ve bu konuda duyarlı biri olarak Doğu'ya 'Sürgün yeri' denilmesi, beni babama küfredilmesinden daha çok rahatsız eder" dedi.

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, aralarında müsteşar yardımcıları ve genel müdürlerin de bulunduğu bir grup eski bürokratı resmi yazışma kurallarını öğretmek üzere, her bürokratın her bir ilde üçer gün süreyle görevlendirilmesinin "sürgün" olarak nitelenmesine çok üzüldüğünü bildirdi. Çağlayan, "Ben Muş'ta doğdum, büyüdüm. Bu ülkenin her ili ve her yöresi kutsal vatan toprağıdır. Ayırım yapılamaz. Doğu kökenli ve bu konuda duyarlı biri olarak 'Doğu'ya sürgün yeri' denilmesi, beni babama küfredilmesinden daha çok rahatsız eder" dedi. Çağlayan, eski üst düzey bürokratları görevlendirme yazısından hareketle yazılan ve dünkü Hürriyet'te "Çağlayan Doğu'ya 'Sürgün'ün adını 'git resmi yazışmayı öğret' koydu" haberine tepki gösterdi. Çağlayan "Bu görevlendirmenin adı sürgünse Başbakan, ben ve diğer bakan arkadaşlarım sürekli sürgündeyiz. Çünkü, sürekli Doğu ve Güneydoğu'nun illerine giderek oraların sorunlarına çözüm arıyoruz. Benim gözümde 81 ilin hepsi önemli, hepsi aynı değerde. Hizmet ayırımsız bütün illere yapılmalı" dedi. Çağlayan, şunları söyledi:

YOZ PARTİZAN DEĞİLİM: "Ben bürokratların kökenine, siyasi görüşüne, mezhebine bakmam, merak da etmem. Benim için, işlerini iyi yapmaları, liyakatları, ülkeye bağlılıkları önemli. Bunlara tahsis edilen yeri de bizzat gidip gördüm. Bu mekanların bütçe olanakları çerçevesinde iyileştirilmesi için talimat verdim. Bu arkadaşların kimisi 6400 göstergeden çok ciddi maaş alıyorlar. Hiçbir iş yapmadan, devlete ve millete katkı sağlamadan maaş almalarını doğru bulmuyorum. Ama, bunların birçoğu bir ay hiç işe gitmeden, hiçbir şey yapmadan 'bankamatik memuru' olarak gelip maaşlarını alıyorlar. Bakanlığımın elektrik, su, doğalgaz gibi tüketiciyi doğrudan ilgilendiren yüzlerce denetim görevi var. Biz 81 il çapında bin 500 elemanla bunları yapıyoruz. Onun için bu denetimi yapanların eğitimi, yazışmayı bilmeleri önemli."

BATI SAYFİYE YERİ Mİ: "Bu arkadaşlar bir rotasyonla bütün illerde eğitim verecekler. Doğu'ya gitmeleri 'Sürgün' ise yarın Batı'ya gidince 'Sayfiyeye' mi gitmiş olacaklar" diyen Çağlayan, şöyle devam etti: "Doğu-Batı, Kuzey-Güney 81 il arasında hiçbir ayırım yapmıyorum. Bunlar, müşavir olarak zaten devletten maaşlarını alıyorlar. Bu iş için ek bir ücret almayacakları için, 'yüksek maliyet' getirmeleri de söz konusu değil. Biz, bu eğitimi kendi elemanlarımızla 'sıfır' maliyetle gerçekleştiriyoruz."

KİMSEYİ BOŞ OTURTMAM: Devletin bakanı olarak maiyetindekileri en verimli şekilde çalıştırmasının asli görevi olduğunu anlatan Bakan Çağlayan, "Ben hemen hergün sabah 09.00-gece 02.00 saatleri arası çalışıyorum. Bakanlıkta kimseyi boş oturtmam. Çünkü, babamın değil, 70 milyonun parasını harcıyorum. Kim nereli, hangi görüşten olursa olsun buna bakmadım. Bundan sonra da bakmayacağım. Doğu'ya 'Sürgün Yeri' zihniyeti ile baktırmam da" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber