Yapı Kredi 2008 yılında 3 bin personel alacak
S anayi Bakanlığı'nın hazırladığı Tüketiciyi Koruma Kanunu'nda değişiklik öngören taslağa göre, kredi kartı üyelik ücretinin bir kereye mahsus olmak üzere ve ancak kredi kartı sözleşmesi imzalanırken alınacak olması bankacıların tepkisini çekiyor.
Kredi kartı pazarında yüzde 25'le (7.9 milyon kart) en yüksek paya sahip olan Yapı Kredi Bankası'nın Murahhas Üyesi ve Genel Müdürü Tayfun Bayazıt, "Biz, müşterilerden verdiğimiz hizmetlerin karşılığını adil ve şeffaf şekilde almak istiyoruz" derken, Türkiye'de alınan ücretlerin "aşırı değil", diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında "geride" olduğunu savundu.
HİZMETİN BEDELİ
Yapı Kredi Bankası'nın büyüme stratejisini ve beklentilerini anlattığı toplantıda, soruları da yanıtlayan Bayazıt, kredi kartları ücretleriyle ilgili olarak, "Sunduğumuz hizmetlerden yararlanan müşterilerin bunların bedelini ödemesini istiyoruz" dedi. Sektörde çok ciddi rekabet ve oyuncular bulunduğuna dikkat çeken Bayazıt, "Yıllık ücretler de rekabet ortamında düzenlenmesi gereken bir konu. Kredi kartı, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayan bir ödeme aracıdır. Bunun arkasında insana, teknolojiye, altyapıya yatırımımız var" diye konuştu. Bayazıt, bu konuda, Merkez Bankası'na sunum yapacak şekilde bir çalışma yaptıklarını da anlattı.
PİYASAYA BIRAKSINLAR
Bu konuda 'akıllı, sakin' şekilde kredi kartının ne kolaylıklar sağladığının ve tüketicinin haklarını gözetecek birtakım kontrol mekanizmalarının mutlaka olması gerektiğini söyleyen Bayazıt, şöyle konuştu: "Bankaların kendi bindikleri dalı kesmeyecek şekilde verdikleri hizmetleri, yaptıkları yatırımları ve fonlama maliyetleri gibi faktörleri göz önünde bulundurarak piyasada bunun serbest belirlenmesi lazım."
İçinde bulunulan dönemde Merkez Bankası'nın, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarını düşürmesiyle ilgili 'Merkez Bankası'nın bu faizleri nasıl hesapladığını biliyor musunuz? sorusuna da Bayazıt, şu yanıtı verdi: ?Merkez Bankası kamuoyunda bu faizleri nasıl hesapladığını, faizlerin genelde ya yerinde durma ya da artış trendinde olduğu bir ortamda, neden düştüğüyle ilgili bir açıklama yapmadığı için biz de neler olduğunu bilmiyoruz."
3 BİNDEN FAZLA KİŞİYİ İŞE ALACAĞIZ
Yapı Kredi'nin temettü dağıtmamasına ilişkin kararı, BDDK'nın uyarısıyla almadıklarını vurgulayan Tayfun Bayazıt, şunları söyledi: "BBDK bankaları uyarmasa da biz temettü dağıtmayacaktık. Çünkü bizim çok ciddi bir büyüme planımız var. 3 binden fazla kişiyi işe alacağız. Bankanın daha önce sahipsiz olduğu dönemde yapılmayan yatırımları, bu dönem içinde yapmak durumundayız. Bu atılımı yapmak için ciddi öz kaynak kudreti gerekiyor. Temettü dağıtırsak o kudret bir miktar zayıflayabilir. BDDK Başkanı da diyor ki (dalgalı sularda tekneyi sağlam tutun)."
SERVET AFFI YARARLI OLABİLİR
Özel söktörün artan borçlanmasına ilişkin "panik yapacak bir durum yok" diyen Tayfun Bayazıt, bunun ne kadarının yurtdışına çıkarılmış servetlere karşılık alınmış krediler olduğunun bilinmediğini, ancak bir 'servet affı'nın gündeme getirilmesinin yararlı olabileceğini söyledi. Bayazıt, şöyle konuştu: "Gelişmiş Avrupa ülkelerinde bile bu af denendi, hatta iki kere yapan ülkeler bile var. Türkiye'de de yurtdışındaki paraların, düşük bir vergiyle getirilmesine imkan tanınabilir. Bu uygulama ekonomiyi kayıt altına alacak bir takım ilave tedbirlerle tutarlı, kararlı bir pakete dönüştürülürse yararlı olur. Tek başına yapılırsa, istenen neticeyi vermeyebilir."
ÇALKANTI SÜRERSE ETKİLİ OLABİLİR
Devam eden küresel çalkantının Türkiye'yi etkilemediğini söyleyen Tayfun Bayazıt, ancak bu çalkantının uzun sürmesi halinde etkilenmemenin mümkün olmadığını kaydetti. Bayazıt, şu değerlendirmeyi yaptı: "Merkez Bankalarının ve hükümetlerin radikal müdahaleleri durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Bizi ilgilendiren kısım küresel büyümedeki yavaşlama. Türkiye'de dış borçlanmaya fazla gereksinim duyulmayan bir ortam bulunuyor. Türk bankacılık sektörü küresel çalkantılara karşın gücünü korudu. Ancak çok uzun devam ederse, bunun bize bir miktar etkisi muhakkak olacak. Bunun üzerine bir miktar siyasi belirsizlik eklersek bize etkisi daha fazla olacaktır. Buna tedbir olarak eksik kalan reformları tamamlamamız lazım."
Bayazıt, ekonomide ciddi bir bozulma olması halinde bunun ilk yansıyacağı yerin KOBİ kredileri ve tüketici kredileri olacağını da kaydetti.