Akademik Hayata İlişkin Düzenlemeler Geliyor

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında önceki gün toplanan YÖK Genel Kurulu'nda, önemli konular görüşüldü

Profesörlüğe geçiş 3 yıl

Milliyet: Yeniden hazırlanan öğretim üyeliğine yükseltilme ve atanma kriterleri kapsamında profesörler için de düzenleme yapıldı. ?Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmak? kriteri değiştirildi. Bekleme süresi ?en az üç yıla? indirildi.

Sabah: Doçentlik unvanı aldıktan sonra üç yıl bilfiil üniversitede olmak üzere en az 5 yıl süreyle açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak gerekecek.

Zaman: Ayrıca profesör olmak isteyen doçentlerin bekleme süresi 5 yıl olarak devam edecek. Ancak 3 yıl üniversitede, 2 yıl ise başka bir yerde çalışmak da mümkün olacak. Bu konudaki kriter, yönetmelikte şu şekilde yer alacak: "Doçentlik unvanını aldıktan sonra 3 yıl üniversitede olmak üzere en az 5 yıl süreyle açık bulunan profesörlük kadrosuyla ilgili bilim alanında çalışmış olmak."

YÖK'ten yardımcı doçentlere müjde

Milliyet: Mevcut düzenlemeye göre, yardımcı doçentlerin akademik çalışma süresi olan 12 yılını kendi üniversitelerinde geçirmeleri gerekiyor. 12 yıl sonunda yardımcı doçentler üniversitelerinden uzaklaştırılıyor. Yeni yapılacak düzenlemeye göre, 12 yıl sonunda yardımcı doçentler bu unvanlarını kullanmamak şartıyla kendi üniversitelerinde öğretim görevlisi statüsünde kalabilecek

Sabah: * Yardımcı doçentler sözleşmelerinin bittiği 12 yıl sonunda ilana gerek olmaksızın öğretim görevlisi kadrosuna atanacaklar.

Zaman: YÖK üniversitelere öğretim üyesi atama kriterlerini yeniliyor. Yıllardır kadro sıkıntısı yaşayan yardımcı doçentlerin sorunu çözülürken, üniversitelere, alacağı hocalarla ilgili kriter belirleme yetkisi veriliyor. YÖK Genel Kurulu'nda mutabakata varılan düzenlemeye göre, 12 yıl sonunda sözleşmeleri biten yardımcı doçentler ilana gerek olmaksızın öğretim üyesi kadrosuna atanacak. Böylece doçent olamadıkları için üniversite dışında kalmaları gündeme gelen yardımcı doçentler, kadro sıkıntısı yaşamayacak. Öğretim üyesi alımında genel kriterleri yine YÖK belirleyecek. Ancak üniversitelere de bu konuda yetki verilecek. Üniversitelerin getireceği ek kriterlerin ise 'objektif ve denetlenebilir' olması gerekecek. Bu düzenlemeler için kanunda değişiklik yapılacak.

İsteğe bağlı yer değiştirme cazip hale getirilecek

Özcan, akademisyenler için isteğe bağlı yer değiştirmeyi cazip hale getireceklerini söyledi.

İsteğe bağlı yer değiştirme cazip olacak Rotasyon değil de isteğe bağlı yer değiştirmeyi cazip hale getirecek bir çalışma içinde olduklarını anlatan YÖK Başkanı, doçentlik için bekleme süresinin Doğu'da çalışılırsa daha az olması gibi bir sistem düşündüklerini kaydetti.

YÖK Kanunu gereği oluşturulması zorunlu olan Yürütme Kurulu'na seçildikten sonra istifa eden Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) kontenjanından gelen üyelere sitem eden Özcan, "İnsan YÖK Genel Kurulu'na seçilirken Yürütme Kurulu'nda da olmayı göze alarak seçiliyor. 'Çalışmıyorum' diyemez. Çünkü sen kurul üyesisin. Bu görev sana veriliyor. Onu yapmıyor hocalarımız." dedi. Yürütme Kurulu'na seçilen 2 üyenin de istifa etmesi halinde, kalan 2 üyeyi seçeceklerini söyledi.

Araştırma görevliliğine merkezi sınav şartıyla, torpilin önüne geçeceğiz

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, araştırma görevlilerine mutlaka merkezî sınav şartı getireceklerini söyledi.

Özcan, "Araştırma görevlilerinde çıtayı yükselteceğiz, torpil ve kayırmaları önleyeceğiz. Araştırma görevlilerini kesinlikle merkezî sınav ve sonrasında puanı ve tercihine göre merkezî olarak yerleştireceğiz." dedi.

Kendisinin bu konuda Avrupa Üniversiteler Birliği'ne 'akademik özerkliğe müdahale' gerekçesiyle şikâyet edilmesini önemsemeyen YÖK Başkanı, Tıpta Uzmanlık Sınavı getirilmeden önce de benzer endişelerin yaşandığını hatırlattı. Özcan, asistan alımına dair Ege yöresinde anlatılan bir olayı örnek gösterdi: "TUS yokken bir sınav yapılmış, sınav sonuçları açıklandığında kazanamayanların listesi verilmiş. Herkes merak etmiş, neden kazananların değil de kazanamayanların listesi diye. Sonradan öğrenmişler ki, kazananların hepsi içerideki hocaların akrabasıymış. Böyle şeyler olmasın istiyoruz."