2 yılın bitimine yakın öğrenilen fille verilen disiplin cezası hukuka uygun bulundu

Danıştay 8. Dairesi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hemşire olarak görev yapan davacı tarafından; 2547 Sayılı Yasa'nın 53/B-6(a) alt bendi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yönelik Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun .tarih, . sayılı kararını hukuka uygun bularak zamanaşımı kavramına da açıklık getirdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 02 Ağustos 2023 00:10, Son Güncelleme : 13 Temmuz 2023 09:13
2 yılın bitimine yakın öğrenilen fille verilen disiplin cezası hukuka uygun bulundu

Ortada facebook üzerinden yapılan 3 paylaşım var

.Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hemşire olarak görev yapan davacının 22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinde kendisine ait facebook hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar ile ilgili olarak Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü 'nün 07/01/2016 tarihli araştırma ve tespit tutanağının 08/01/2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi üzerine ceza soruşturması başlatılması, tahkikat evraklarının Diyarbakır Valiliği Olağanüstü Hal bürosuna gönderilmesi OHAL bürosunun 15/03/2017 tarihli yazısıyla .Üniversitesi Başhekimliği'ne iletilmesi sonucunda, davacı hakkında 18/04/2017 sayılı soruşturma Olur'unun rektör tarafından verilmesi üzerine, 10/07/2017 tarihli soruşturma raporunun düzenlenerek, Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu'nun, . tarih ve . sayılı kararı ile davacının "terör niteliğinde eylemlerde bulunduğu veya bu eylemleri desteklediği" gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi

Davacının facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yaptığı ve disiplin cezasına konu olan paylaşımlarının, 22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinde olduğu, bu fiillerin zaman aşımı incelemesi yönünden aynı hukuksal duruma tabi olduğundan birlikte hukuksal incelemenin yapılabileceği, fiil tarihi ile dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuattaki zaman aşımı düzenlemelerinin aynı olduğu, fiil tarihinden (22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinden) itibaren 2 yıl içerisinde disiplin cezasının verilmesi gerekirken, bu 2 yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra davacının kamu görevinden çıkarılmasına yönelik işlem hukuka aykırıdır.

Danıştay: Fiil adliyeden gelen dosyadan öğrenilmiştir.

Bu durumda, davacıya ceza yargılamasında beraat etmiş olsa da; yürütülen kamu hizmetinin gerektiği şekilde görülmesini, memurun görevine bağlılığını ve kamu görevlisinin statüsünün korunmasını sağlamaya yönelik olan disiplin cezaları, kamu düzenini korumak esasına dayanan ceza yasalarının getirdiği cezalardan farklı nitelik taşırlar. Bu nedenle, bir kamu görevlisinin ceza yasasına göre mahkum olması veya olmaması, kamu görevlisinin eyleminin, disiplin hukukuna göre değerlendirilmesine ve disiplin suçu kabul edilip disiplin cezası ile cezalandırılmasına engel değildir. Davacının eylemlerinin üniversite dışında gerçekleşmesi nedeniyle, idarenin suçtan haberdar olduğu 15/03/2017 tarihi itibarıyla disiplin cezası verme yetkisinin başladığı ve bu tarihteki mevzuata göre işlem tesis edileceğinin kabulü gerekmektedir.


T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8401
Karar No : 2023/1263

İSTEMİN KONUSU:

. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . gün ve E:., K:. sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem:

. Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hemşire olarak görev yapan davacı tarafından; 2547 Sayılı Yasa'nın 53/B-6(a) alt bendi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yönelik Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun .tarih, . sayılı kararının, iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

. İdare Mahkemesince verilen . tarih ve E:., K:. sayılı kararda; davacının facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yaptığı ve disiplin cezasına konu olan paylaşımlarının, 22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinde olduğu, bu fiillerin zaman aşımı incelemesi yönünden aynı hukuksal duruma tabi olduğundan birlikte hukuksal incelemenin yapılabileceği, fiil tarihi ile dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuattaki zaman aşımı düzenlemelerinin aynı olduğu, fiil tarihinden (22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinden) itibaren 2 yıl içerisinde disiplin cezasının verilmesi gerekirken, bu 2 yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra davacının kamu görevinden çıkarılmasına yönelik alınan . tarih ve . sayılı Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararında hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılarak, dava konusu işlemin iptaline, davacının mahrum kaldığı parasal haklarına ilişkin maddi zararlarının davanın açıldığı 02/03/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

.Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesince; İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idareler t tarafından, uyuşmazlığın dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki mevzuatın dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği ileri sürülerek, istinaf mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI

Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'IN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:

.Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hemşire olarak görev yapan davacının 22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinde kendisine ait facebook hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar ile ilgili olarak Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü 'nün 07/01/2016 tarihli araştırma ve tespit tutanağının 08/01/2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi üzerine ceza soruşturması başlatılması, tahkikat evraklarının Diyarbakır Valiliği Olağanüstü Hal bürosuna gönderilmesi OHAL bürosunun 15/03/2017 tarihli yazısıyla .Üniversitesi Başhekimliği'ne iletilmesi sonucunda, davacı hakkında 18/04/2017 sayılı soruşturma Olur'unun rektör tarafından verilmesi üzerine, 10/07/2017 tarihli soruşturma raporunun düzenlenerek, Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu'nun, . tarih ve . sayılı kararı ile davacının "terör niteliğinde eylemlerde bulunduğu veya bu eylemleri desteklediği" gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ve yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
...

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun disiplin ve ceza işlerine ilişkin 53. maddesinin (b) fıkrasında; "Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir." hükmü yer almakta iken 07/04/2015 tarih ve 29319 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 14/01/2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararında; 2547 Kanun'un 53. maddesinin (b) bendinin ikinci cümlesini, kapsama dahil personelin disiplin işlemlerine dair usul ve esasların kanunda gösterilmeyerek, tüm bu işlemlerin Yükseköğretim Kurulunca düzenlenmesini öngördüğünden bahisle Anayasa'nın 38., 128. ve 130. maddeleriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş; bu hükmün iptali nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun kamu düzenini ihlal edici görülerek, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. Ancak yasa koyucu tarafından iptal kararının yürürlüğe girdiği 08/01/2016 tarihine kadar yasal düzenleme yapılmamış, 09/12/2016 tarih ve 29913 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6764 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 2547 sayılı Kanunun 53. maddesi yeniden düzenlenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, terör niteliğinde eylemlerde bulunmak ve bu eylemleri desteklemek şeklinde gerçekleşen fiillerin üniversite dışında gerçekleştiği, davacının bahse konu eylemleri nedeniyle yargılandığı .Ağır Ceza Mahkemesi'nin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı ile beraatine karar verildiği, kararın 08/11/2017 tarihinde kesinleştiği,18/04/2017 sayılı Soruşturma Oluru verilerek, 10/07/2017 tarihli Soruşturma Raporunun düzenlendiği, Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu'nun, 07/12/2017 tarihli işlemi ile disiplin cezası verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacıya ceza yargılamasında beraat etmiş olsa da; yürütülen kamu hizmetinin gerektiği şekilde görülmesini, memurun görevine bağlılığını ve kamu görevlisinin statüsünün korunmasını sağlamaya yönelik olan disiplin cezaları, kamu düzenini korumak esasına dayanan ceza yasalarının getirdiği cezalardan farklı nitelik taşırlar. Bu nedenle, bir kamu görevlisinin ceza yasasına göre mahkum olması veya olmaması, kamu görevlisinin eyleminin, disiplin hukukuna göre değerlendirilmesine ve disiplin suçu kabul edilip disiplin cezası ile cezalandırılmasına engel değildir. Davacının eylemlerinin üniversite dışında gerçekleşmesi nedeniyle, idarenin suçtan haberdar olduğu 15/03/2017 tarihi itibarıyla disiplin cezası verme yetkisinin başladığı ve bu tarihteki mevzuata göre işlem tesis edileceğinin kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekeceğinden dava konusu işlemin disiplin cezası verme zaman aşımı oluştuğu gerekçesiyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

2. .Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesinin . gün ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,

5. Kesin olarak 16/03/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY:

(X)- Uyuşmazlıkta; davacının facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yaptığı ve disiplin cezasına konu olan paylaşımlarının, dava konusu işlem ile Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 07/01/2016 tarihli araştırma ve tespit tutanağında da belirtildiği üzere (fiillerin) 22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinde yapıldığı, fiil tarihi ile dava konusu işlem tarihinde mevzuat değişiklikleri olmasına rağmen zaman aşımı başlangıç tarihi, süre ve diğer hususlar yönünden aynı nitelikte olduğu, dava konusu işlemin ise 07/12/2017 tarihinde tesis edildiği görülmekle, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yapılan ve disiplin cezasına konu olan paylaşımlar yönünden, fiil tarihinden (22/07/2015, 18/08/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinden) itibaren 2 yıl içerisinde disiplin cezası verilmesi gerekirken, 2 yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra davacının kamu görevinden çıkarılmasına yönelik alınan . tarih ve . sayılı Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararında bu yönden hukuka uyarlılık bulunmadığı, onanması gerektiği düşüncesiyle, aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber