Bize neler yediriyorlar?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Mayıs 2008 00:12, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Sahteciliğin ve sahtekârlığın sonu yok. Hemen her konuda yetenekli olarak sahtecilik yapanlarımız var. Bununla zeki olduğumuz için övünsek mi yoksa sahte dünyalarda kendimizi kandırdığımız için üzülsek mi siz karar verin. Ama sahtekârlığın belki de en kötüsü ve en zalimcesi herhalde gıda sahteciliğidir. Son zamanlarda sınır tanımayan bir şekilde arttı. Bu açıkça insan hayatı ile oynamaktır. Gıda sahteciliği yol açtığı sonuçlar bakımından cinayetten farksız? Gıdanın sahtesi, zamanla ölüm ya da sakatlığa yol açabiliyor.

İşte gıda da yapılan sahtecilikten bazı örnekler;

* Dana kıyması içerisine tavuk sakatatı katılıyor.

* Küflenmiş peynirlerden eritme peynir yapılıyor.

* Kırmızıbibere kiremit tozu karıştırılıyor.

* Sütün yağını alarak içerisine margarin karıştırılıyor.

* Zeytinyağı içerisine ayçiçeği, fındık, kanola ve soya yağı karıştırılıyor.

* Soya baharatla karıştırılarak sucuk imalatında kullanılıyor.

* Salam ve sosis içerisine hayvansal sakatat, kan vb? atıklar konuluyor.

* Son kullanma tarihi geçmiş sucuklar yeni yapılan sucuklara karıştırılıyor.

* Beyaz etler klora batırılıp taze görüntüsü veriliyor.

* Baharatlar içerisine kurutulmuş otlar karıştırılıyor.

* Tavuk kemikleri öğütülerek renklendirici katkı maddeleri ile salama karıştırılıyor.

* Fabrikalarda mısır ya da şeker pancarından üretilen ticari glikozun içine bir miktar polen, renklendiriciler ve esanslar katılarak bal diye etiketlenip satılmakta. Bu tür bal piyasada oldukça yaygın ve gerçek bala göre fiyatı neredeyse yarı yarıyadır.

* Domates çekirdeksiz ve içi cıvıksa, patlıcanın içi süngerimsi ve çekirdeksizse, kabak çekirdeksizse, biber aşırı iri ve büyükse, patates şekilsiz ve içinde kararmalar varsa, karpuzun çekirdek yerleri boşsa bu yiyeceklerin hormonlu olduğu anlamına geliyor.

Ürün tercihimizi, doğru ambalajlanmış, etiket bilgileri okunaklı ve anlaşılır bir dille yazılmış olan ürünlerden yana kullanmalıdır. Özellikle uzun raf ömürlü gıdalarda son kullanım ve ürünün saklama koşulları önemlidir. Etiket bilgilerini okurken öncelikle bunlara dikkat etmelidir. Satın alacağınız ürünlerde fiyatların düşüklüğüne aldanıp alış-veriş yaparak kendinize zarar vermeyin. Peki, biz tüketiciler, hilelerden ve sağlıksız gıdalardan kendimizi nasıl koruyacağız. En başta ucuz ürünlerden uzak durarak. Hemen bir örnek verelim: Bazı yerlerde, özellikle semt pazarlarıyla büfelerde, yaklaşık 250?300 gram gelen bir kangal sucuk, 2 Ytl den satılıyor. Oysa kırmızı etin kilo fiyatı ortada. Kırmızı etten yapılmış hakiki bir sucuğun kilosunun 17?18 Ytl den aşağı olması, kesinlikle mümkün değil. Bu verilerin ışığında, ucuz sucuğun gerçekte sucuk olmadığını bilmeliyiz. Burada Tarım Bakanlığı'na çok önemli bir görev düşüyor. Piyasaya paketler içinde pul biber arz eden tüm firmalara, ürünlerindeki aflatoksin oranını, tıpkı üretim ve son kullanma tarihlerinde olduğu gibi, ambalajın üzerine yazma zorunluluğu getirilmeli. Hem de acilen.

Servet Kardoğan/ Mersin

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber